| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d)Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu e)Türkiye Halk Sağlığı Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 13 .11.2018 |
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; salonda bulunan herkesi saygıyla selamlıyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Muş Sayın Bakanı meşgul ediyor ama, nasıl olacak bu iş?
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Evet, Sayın Bakan...
BAŞKAN - Sayın Bakanı değil, Sayın Adem Keskin'i meşgul ediyor, Sayın Bakan dinliyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, Sayın Bakanı meşgul ediyor.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Ertan.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - On beş saniyem gitti bu arada.
BAŞKAN - Buyurun, baştan başlattım.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Çok teşekkür ederim Başkanım.
Evet, maalesef sağlıklı bir toplum olmaktan çıkmış durumdayız Sayın Bakan. Bunu hem Bakanlığınızın yüksek performans olarak gösterdiği akut ya da kronik hastalara verilen sağlık hizmetlerindeki artıştan anlıyoruz hem de gittikçe toplumda yayılan şiddet hâllerinden anlıyoruz. Sayın Bakan da dinlerse eğer...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bu olmaz.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - 24 Haziran seçimlerinden önce Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim vaadi anlamında şöyle bir şey söylemişti, hepiniz hatırlarsınız: "Şehir hastanelerinin müşterisi inşallah daha da çok artacak." İşte, aslında, AKP iktidarları boyunca Hükûmetin sağlık politikasına bakış açısı bu cümlede gizli tamamen, hasta değil müşteri olarak görülüyoruz. Keza, rakamlara baktığımızda da Türkiye'de halkın iyileştirilmediğini, iyileştiriliyormuş gibi yapıldığını anlamaktayız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bu olmaz ama.
BAŞKAN - Sayın Muş...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne pazarlığı yapıyorsun?
BAŞKAN - Sayın Bakan...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Muş, ne alıyorsun, ne veriyorsun, bize de ver, ne aldın?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Muş, lütfen ya.
BAŞKAN - Sayın Bakan...
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Evet, konuşmalarımızı dinlemeyecekseniz burada konuşmamızın...
BAŞKAN - Sayın Ertan, konuşmaları Sağlık Bakanlığından herkes dinliyor, orada bir sorun yok.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Ama Bakanın dinlemesi önemli, burada sesimizi...
BAŞKAN - Bakan yardımcılarımız dinliyor, Sayın Bakanın bir kulağı sizde.
Buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yapmayın, Sayın Muş'u uyarın.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Ayrıca, burada bir milletvekili konuşuyor ve gerçekten hiç de yakışık almıyor bu tavır.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Muş'un orada ne işi var?
BAŞKAN - Sayın Muş geçici olarak oturdu oraya.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nasıl oturuyor orada, niye oturuyor?
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Ara verildiğinde görüşebilirdi.
BAŞKAN - Sayın Adem Keskin'le bir işi var demek ki.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Olur mu hiç öyle? Benim de işim var diye ben oturabilir miyim oraya?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir dahaki döneme bakan yardımcısı olacak.
HABİP EKSİK (Iğdır) - Sayın Başkan, ara verelim, Sayın Muş görüşmesini bitirsin, ondan sonra devam edelim.
BAŞKAN - Sayın Muş, rica edeyim, müsaade edin bize lütfen.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Konuşmalarımızı dinlemiyor Sayın Bakan.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bakan yardımcısı olacak.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, oturamaz, nasıl oturur ya? Vekiller burada oturuyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Muş da milletvekili yani.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Vekiller de oturabilir yani.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya olur mu vekiller buralarda oturuyor, orası bürokrasinin yeri.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Meşgul ediyorsunuz, gerçekten hepimize büyük saygısızlık Sayın Muş.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz bürokrat değilsiniz, vekilsiniz.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Ben bürokrat değilim tabii canım, ben milletvekiliyim.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Grup başkan vekili.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Grup başkan vekili oraya oturabilir mi?
HABİP EKSİK (Iğdır) - "Grup başkan vekili oraya oturur." diye bir ibare var mı?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Oluyor mu ya? Şimdi, kravatsız geliyorsun, bir şey diyor muyuz biz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne alıyorsun, ne alıyorsun, bize de al.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan, lütfen yani.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Sayın Başkan, süremi tekrar başlatmanızı rica ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Ertan, devam edin.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Teşekkür ederim.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir ara verseniz...
BAŞKAN - Ya niye ara vereyim canım!
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Evet, Sayın Bakan dinliyorsanız eğer sağlık politikasını anladığımızı...
BAŞKAN - Sayın Ertan, devam edin lütfen.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İki dakika işi vardır, ne var bunda?
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - İyi de biz konuşuyoruz burada ve bir milletvekili konuşuyor.
BAŞKAN - Sayın Ertan, siz devam edin.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Salonda çok büyük bir uğultu var ve zaten bayağı...
BAŞKAN - Sayın Paylan, ses çıkarmayın, gürültü yapıyorsunuz.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Hükûmetin sağlık politikasının Cumhurbaşkanının da ifade ettiği sözlerde gizli olduğunu düşünüyoruz. Bunu tekrar edecek olursam, seçimlerden önce şöyle söylemişti: "İnşallah, şehir hastaneleri müşterisi çok daha fazla artacak." Evet, hasta değil müşteri olarak görülüyoruz hep birlikte. Yine, rakamlara baktığımızda da Türkiye'de halkın iyileştirilmediğini, iyileştiriliyormuş gibi yapıldığını anlıyoruz. Sizin Bakanlığınızın son açıkladığı 2016 yılını içeren sağlık istatistiklerine göre, 80 milyonluk ülkede bir yıl içerisinde hekime müracaat sayısı 685 milyon 709 bin olarak açıklandı ve bu başvuruların yüzde 70'i aile hekimleri yerine doğrudan ikinci ve üçüncü basamak kuruluşlarına yani hastane, üniversite hastanelerine yapılmış durumda. Bu durum öncelikle sağlık çalışanlarına çok büyük bir yük getiriyor ve bunun sonucu olarak da nitelikli sağlık hizmeti sunulamadığını hep birlikte söyleyebiliriz.
Sayın Bakan, bir dahiliye uzmanından günde en az 100 başvuruya bakmayı beklemek büyük insafsızlıktır. Bildiğiniz gibi, Van çok büyük bir il oldu ve barındırdığı sağlık kurumlarıyla sadece kentin değil aslında bölgenin yükünü taşımaya çalışıyor. Muş, Bitlis, Hakkâri ve civar illerdeki bütün hastalar Van bölge hastanesine gelmek durumunda kalıyor ama hâlâ yeterli sayıda uzmanın olmaması mevcut hekimlerin de yükünü artırıyor. Örneğin, Van'daki hastanelerde, özellikle yan dallar bölümünde çok ciddi problemler yaşanıyor. Van'da sadece 1 çocuk nöroloğu var ve bu tek nörolog az önce söylediğim bütün illerin yükünü ve başvurularını tek başına yüklenmiş durumda. Van'a büyük ihalelerle devasa yapılar yapıldı hastane olarak fakat bu binalar da yine bölge ihtiyacına uygun yapılmadı. Özellikle, yetersiz personel ve yetersiz tıbbi malzeme sebebiyle binalar aslında boş ve atıl hâldedir. Çok somut bir örnek vereceğim: Özellikle bölgede tandır yanıkları olarak bilinen vakalar var ve son yıllarda iyice artmış hâlde. Ekmek yapan kadınlar çoğunlukla bu tandırlarda yaralanıyorlar ve Van'da hâlâ tam teşekküllü bir yanık ünitesi bile yok, en yakın tam teşekküllü yanık ünitesi Erzurum'da var. Yıllardır bu talepte bulunuyor Van halkı ama... Sadece Van için de değil bölgeden bahsediyorum, bütün bölgeyi düşünecek olursak çok sayıda ölüm vakasıyla ve çok ciddi yaralanma vakalarıyla da karşılaşılıyor ve Erzurum'a sevk ediliyor. Erzurum'da genellikle yer olmuyor, ölümler meydana geliyor.
Öte yandan, Van bölge hastanesi özelinde 2 ayrı hastanenin birleştirilmiş olması da hastaların çok büyük binalarda nereden nereye gideceğini bilemez hâlde kaybolmasına bile sebep oluyor.
Sayın Bakan, özellikle şunu da belirtmek isterim ki Türkiye'deki sağlık hizmetleri ücretsiz değildir -bunu herkes söyledi zaten- ama ücretsizmiş gibi sürekli bir manipülasyon yapılıyor. Ücret alınmıyor ama eczaneler Bakanlığınız adına bu ücretleri hastalardan talep ediyorlar ve bundan habersiz hastalar, eczaneden ilaç almaya gittiklerinde çok ciddi meblağlarla karşılaşabiliyorlar.
Personel açısından da yine personelin sürekliliği tüm bölgede olduğu gibi Van'da da sağlanamıyor, personel eksikliği çok ciddi boyutlardadır. Bazı bölümlerde hiç hekim yok. Ataması gerçekleştirilen uzman hekimler güvenlik soruşturması gerekçesiyle aylarca göreve başlayamıyor; hem hekimler hem halk bu durumdan çok ciddi anlamda mağdur edilmiş hâlde.
Yine, yakın zamanda çok acı bir deneyim yaşandı; Erciş ilçesinde doğum sancısı başlamış olan bir hasta, Semra Baran, çağrılan ambulansla Erciş Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hastane personeli, uzman doktor olmadığı için, on beş saat boyunca hastaya müdahale etmedi ve Semra Baran bebeğini kaybetti. Doğumhanede, bekleme salonunda tutulan Semra Baran orada doğum yaptı ve doğan bebek başını zemine çarptığı için hayatını kaybetti. Burada olayın oluş şeklini uzun uzun anlatmayayım ama bu durum gerçekten Hükûmetin sağlık politikasıyla birebir ilgilidir, bunu belirtmek isterim.
Yine, Adalet Bakanlığı gibi, Bakanlığınızın kurumları ve personeli...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)