ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi ben uzun süre imfertilite kliniğinde çalışmış, sorumlusu olmuş doktor olarak söylüyorum: Şu 2'nci maddede 40 yaşla sınırlandırmak yanlıştır. 40 yaşında IVF hastasının gebe kalma ihtimali yüzde 20, 40 yaşın altında yüzde 40 gibidir. 40 yaşından sonra bu oran düşer, 45 yaşında da yüzde 3-4'e ulaşır. Yalnız şu var, yüzde 1 de olsa, binde 1 de olsa bu hasta için bir şanstır, bunu kullanmazsa ileride bedbaht olacaktır. Şu ya da bu şekilde bunun denenmesi lazım ve hastaya üst sınır olarak biz 45 yaşı verelim diyorum. Birinci önerim bu.

İkinci önerim şudur: Çocuk doktoru arkadaşlar daha iyi bilir, 40 yaşından sonra mongol ve diğer genetik bozukluğu olan bebeklerin doğma ihtimali yüzde 50 civarındadır. O yüzden 40 yaşından sonra yapılacak olan "in vitro fertilizasyon" tedavilerinde "preimplantasyon genetik tanı" dediğimiz, embriyonun genetik incelemeye alınması uygundur. Biz bu maddeye bir de preimplantasyon genetik incelemeyi koyalım, bunu devlet karşılasın. Böylece hem sakat doğma ihtimali olan çocuk sayısı azalır, hem aileler masrafa boğulmaz, hem de hastalar bu acıyı yaşamaz. Çünkü bunlar zaten zor çocuk sahibi olan insanlar. Bir de böyle sakat çocuk doğururlarsa bedbahtlıkları artar. Zaten bu gebeliklerin sürdürülmesi de zordur, bunlar da çok defa düşükle sonuçlanır. O yüzden bu hastalara preimplantasyon genetik tanı koyalım.