ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Teşekkür ederim Başkanım.

Zeki Kuneralp-Selim Kuneralp, Sayın Kaboğlu bunları çok iyi bilir. Şimdi, bir örneği benden birkaç saat önce konuşan bir arkadaşım verdi. Atatürk'e suikast düzenleyen bir zatın çocuğu Millî Eğitim müfettişi yapıldı.

Bir diğeri de Sayın Bakanım, Ali Kemal. Ali Kemal, Kurtuluş Savaşı sırasında Damat Ferit Hükûmetinde hem İçişleri hem de Dışişleri Bakanlığı yapmış olan bir zat, vatan haini kabul edildi ve bu, malum, linç edildi. 1960 yılından önce Zeki Kuneralp Dışişlerine girmiş. İnönü'ye demişler ki: "Bu zat yükselip gidiyor. Ne yapalım?" O da demiş ki: "Yükseliyorsa yükseliyor, bırakın, büyükelçi olsun." O sırada ihtilal olmuş ve bunu söyleyenler ikna olmamış, daha sonra Celal Bayar'a gitmişler. Celal Bayar da "Bırakın, büyükelçi olacaksa olsun." demiş. Bu Zeki Kuneralp ve Selim Kuneralp kardeşler başarıyla ülkelerini dışarıda temsil etmiş insanlar. Zeki Kuneralp Londra'da büyükelçilik yapmış birisi ve vefat ettiği zaman İngiliz Dışişleri Bakanının başsağlığı dilediği birkaç tane büyükelçiden biri.

Sayın Bakanım, bizim burada niyetimiz üzüm yemek; bağcıyı dövmek değil. İnanıyorum ki şu masanın başında duran 5 kişi buna çözüm getirecek durumda. Siz, doktorları böyle potansiyel suç işleyecek gibi değil de lütfen masum görün ve bu işi sadece mahkeme kararlarına bağlayın, mahkeme kararı ne derse o olsun.

Teşekkür ederim Başkanım.