| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 30 .10.2018 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bütçe işçi, köylü, memur, esnaf, emekli, engelli, işsizlere umut veren, istihdam yaratıcı, üretken, yatırımların önünü açan bir bütçe değildir. Bütçe yoksullara sırtını dönmüş bir bütçedir. Her gün gelen zamlarla yaşamı daralanlar için bütçede bir ışık görülmemektedir. Emek ve emekçilere faydası olmayan bütçenin dağılımında da hakkaniyet yoktur. Her kesimin sorunu artarken çözüm üretmeyen bir bütçeyle karşı karşıyayız. Esnaflar krediyle ayakta durmaya çalışırken enflasyon patlaması, ekonomik krizle krediye eremez duruma düşürülmüşlerdir. Bankalar kredi verme yerine verdiğini toplama peşindedir. İşsizlerin kendini yaktığı, yoksulluğun intiharları tetiklediği bu süreci olumlu kılacak bir düzenleme bu bütçede yer alan anlayışla çözüm bulacak görülmemektedir.
Ülkede plansızlık her alanı sorunlu kılmıştır. Bu bağlamda, tarım ve hayvancılık büyük bir kriz yaşamaktadır. Tarımsal desteklemeler aile tipi işletmelere değil yandaşa gitmektedir. Tarıma yön verecek KİT'ler ithalat büroları gibi kullanılmaktadır. Çiftçi borç batağındadır. Fasulyeden nohuda, arpadan buğdaya, kırmızı biberden ete, samana ithalatçı anlayış tarımı vurmakta, besiciliği tüketmektedir. Tarıma ayrılan payın bu bütçede daha da daraltılması sorunları tetikleyecek, çiftçi mağduriyetini ve dışa bağımlılığı artıracaktır.
Emek cephesi de sorunlarla doludur. Taşeron çalışanların sorunları çözülmemiştir. Kamuda şoförler, sosyal tesis çalışanları, hastane bilgi işlemcileri taşeronda kalmıştır. 4 Aralık mağdurları oluşmuştur. İşsizlik her geçen gün artmaktadır. Rakamlarla oynansa da üniversite mezunları dâhil işsizlik artık gizlenemez boyuta ermiştir. Çocuk işçilik 10 yaşlarına düşmüştür. İş cinayetleri olağanlaşmıştır. Kadın cinayetleri patlamıştır. Yurttaşın özel sektör borçları artmıştır. Vatandaş borçla yaşar durumdadır. İktidarın faizciler, rantçılardan başka mutlu ettiği kesim de yoktur. Kayıt dışıyla etkin mücadele edilmese de hakkını isteyene sopa gösteren bir anlayışla ülke yönetilmektedir. Emekçiler borçla yaşarken AKP iktidarı illerde icra dairelerinin sayısını artırmayı başarmıştır. Bütçeyle ilgili Sayıştay raporlarında yer aldığı biçimiyle 2017 mali yılı kesin hesap cetvelleri gider açıklamalarında kamu idareleri arasında dahi bir uygulama birliği sağlanamadığı görülmektedir. Ödenek ve gider arasındaki farkın nedenleri ve farklı düzenlemelerde sapmalar ve sonuçların açıklanmaları dahi sağlanamamıştır. Özel bütçeli idarelerin öz gelirleri, tahmin ve net tahsilat tutarı arasında sapmalar da ayrıca dikkat çekicidir. Bütçeleri hazırlama sürecinde gerekli titizliğin sağlanamaması iktidar yaklaşımlarıyla benzeşmektedir. On altı yıllık AKP iktidarı kamu olanaklarını verimsiz kullanırken özelleştirme yaklaşımıyla değerli varlıklar da her yıl tek tek tüketilmeye devam edilmektedir. Bütünüyle ülke iyi yönetilmemektedir. Sayıştay denetim raporlarında bazı kurumların yönetim anlayışının ülkenin yönetim biçimiyle örtüşen biçimde olduğu, kuralsızlığın kurala döndüğü görülmektedir. Örneğin, Avrupa Birliğinden sağlanan kaynaklardan yürütülmekte olan projelerin muhasebe işlemlerinin mevzuata uygun yapılmaması, proje karşılığı hibelerin muhasebe kayıtlarında izlenmediği, bazı projelere ilişkin banka hesaplarının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası veya muhabiri olan bankada açılmadığı, projelere ait banka hesaplarından muhasebe birimi dışındaki kişilerin talimatıyla işlem yapıldığı, verilen avansların süresi içinde mahsup edilmediği, hibelerden avans olarak kullandırılan tutarın bütçe dışı avanslar ve krediler hesabına kaydedilmesi gerekirken doğrudan giderleştirildiği tespit edilmesi gibi örnekler Sayıştay raporunda mevcuttur. Keza, Sayıştay raporunda yine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tarımsal uygulamaların desteklenmesi amacıyla tarımsal amaçlı kooperatiflerin uyguladığı projelere düşük faizle uzun vadeli kredi kullandırılmaktadır. Söz konusu krediler bakanlık tarafından kullandırılmakta, kredi geri dönüşleri Ziraat Bankası tarafından tahsil edilmektedir. Bakanlık ile banka arasında koordinasyon olmaması nedeniyle krediler için yapılan tahsilatın hangi kooperatife ait olduğunun, tahsilatın ne kadarının ana para ve faize mahsuben yapıldığının takip edilmemesi de dikkat çekicidir. Sayıştay raporunda, maden işletmeciliği yapan firmalardan tahsil edilen devlet hakkı kapsamında il özel idaresi payının il özel idareleri tarafından takibinin yapılmadığı ve tahsilatında sorunlar yaşandığı da tespit edilmiştir. Devlet hakkının takip ve tahsiliyle ilgili tüm veriler Maden İşleri Genel Müdürlüğünde tutulduğu, il özel idaresinin bu payların takip ve tahsiliyle ilgili bir yasal yetkisinin bulunmadığı ve il özel idareleri tarafından sadece Maden İşleri Genel Müdürlüğünden gelen payların gelir kaydedildiği yine raporda görünen örneklerdir.
Bu bütçe vatandaşın belini sıkma değil boğazını sıkma bütçesi olarak hazırlanmıştır. Görünen o ki yerel seçim sonrası vatandaşa yaşam daha dar edilecek, zam ve uygulamalar bu ülkenin yoksullarını ezecektir. Vatandaşa seçim öncesi verilen sözler yerel seçime kadar oyalama olup sürüp gideceği anlaşılmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kesildi)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Örneğin, emeklilikte yaşa takılanlar verdikleri primin karşılığını talep etmekte...
BAŞKAN - Sayın Gürer, süreniz doldu, son cümlenizi alayım lütfen.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Peki.
Emeklilikte yaşa takılanlar kendilerinin ödedikleri primlerinin karşılığını istemekte, ne yazık ki onlara verilecek tutarın büyüklüğü anlatılarak kendi hak edişleri kendilerine verilmemektedir. Oysa bireysel emeklilik sisteminde primini ödeyen daha sonra onu maaş olarak alabilmektedir. Emeklilikte yaşa takılanlar bugüne kadar ne kadar prim ödemiştir? Alacakları söyleniyor. Ne verdiklerini de açıklarsanız memnun olurum.
Teşekkür ederim, sağ olun.