| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 25 .10.2018 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, TİGEM'in değerli yöneticileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, TİGEM hep arkadaşların da bahsettiği gibi bir laboratuvar. Biz de artık yurt dışından gelen... Hatta geçen Samsun'a da 20 bin baş -Sertel'in de bahsettiği gibi- neye benzediğini de bizim tam anlayamadığımız bir hayvan gelmişti. Bir hafta Samsun'un sokaklarında dolaşılamadı. Yani kokudan biz bir hafta, Samsunluların tamamı, böyle perişan bir vaziyetteydi. Netice itibarıyla bunlar 17-18 gün yolculuk yapıyorlar gemilerde. Artık hiçbir belediye de... Geçen İzmir'e yanaşanı herhâlde İskenderun'a paketlediler. Sonuç şu: Biz artık hayvancılıkta da kendi ırklarımızı görmek istiyoruz yani kendi geliştirdiğimiz, düve mi dersiniz, neyse bunu görmek istiyoruz.
MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Karasığır.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Evet, karasığır deyin... Artık bu Hollanda'nın Holstein'ından, Amerika'nın bilmem nesinden, Afrika'nın Angus'undan mangusundan bıktık usandık. Yani bunca bir geçmişi olan TİGEM'in hâlâ bugüne kadar hayvancılık konusunda yeterli oranda bir ırk geliştirmemiş olmasını da ben biraz yadırgıyorum. Bunu aynı şartlarda tohumculukta da işte, İsrail, biliyorsunuz, bu konuda gayet önde. Artık Anadolu'da da buna karşı bir tepki var. Böyle bir ekimlik tohumlardan bıktık usandık. Yani eski domateslerin kokusunu ancak parfümeri mağazalarında görmeye başladık. Dolayısıyla hakikaten size çok ciddi işler düşüyor. Bununla ilgili her türlü TİGEM desteklenmeli.
Aynı şekilde, Sayın Zeybek'in bahsettiği buğday da aynı. Artık ekmeklerin o tadının tuzunun kalmadığını hepimiz görüyoruz. Artık fırınlar mırınlar bir tarafa, döndü herkes geleneksel ürünlerin peşine düştü. Kurtlu elmalar, yamuk yumuk domatesler, aman bunlara razıyız, bunlar bizim geleneksel ürünlerimiz. Biz TİGEM'den bu tür sonuçlar bekliyoruz. Bununla ilgili her türlü desteği vermeye de hazırız. Bunu bütün alanlarda izlemek mümkün.
Yine bununla beraber devrettiğiniz işletmeler var. İşte, bunların durumu nedir? Yani biz işletemedik, bari özel sektör burada ne yaptı, ne etti? Bunun sonuçlarını da bizlere yazılı olarak bildirirseniz memnun oluruz.
Şu para kullanma işine baktım. Aklımda sıralarken dediniz ki: İşte Ekonomi Bankasından yüzde 27, bilmem hangi bankadan yüzde 31. Bakın, TİGEM'i ve ziraatı desteklemesi lazım gelen bankanın kredilerdeki payı dikkatinizi çekti mi, bilmiyorum: Yüzde 5. Sayın Nevzat Bey de bizi uyarmıştı anlatırken. Yani kullanılan kredilerin içerisinde -yanlış hatırlıyorsam düzeltin- yüzde 5'ini Ziraat Bankası sağlamış, geri kalanlarını da tefeci bankalar.
TİGEM GENEL MÜDÜRÜ AYŞE AYŞİN IŞIKGECE - Yüzde 40'ı Ziraat Bankası...
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Artık, şeyini bilmiyorum ama ben öyle anladım. Yani bu bile az. Bana sorarsanız tümüyle Ziraat Bankasının görevi tam da bu faaliyetleri desteklemek. Yani Ziraat Bankasının görevi gazete almak değil, özelleştirme ihalelerine katılmak değil. Bakın, üreticiyi destekleyin, TİGEM'i destekleyin, Toprak Mahsulleri Ofisini destekleyin. Üreticiyi destekleyin, asli göreviniz bu. Bununla ilgili desteklediğiniz her türlü görevden doğan zararları da biz burada görmezden gelmeye -ben şahsen kendi adıma söylüyorum- razıyız. Ama tefeci bankalardan kullanılan kredilerle gelinen sonuç bu.
Yine, aynı şekilde, söylüyorum: Bu bütçe yapılırken netice itibarıyla biz...
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Türkiye'de hangi banka tefeci, bir sayar mısınız?
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Yani normal şartların üzerinde. Ben size söyleyeyim: Bugünkü...
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Yahu "tefeci banka" tabiri doğru değil, Türkiye'de tefeci bankacılık bitmiştir.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Bu sizin fikriniz. Ben kendi fikrimi söylüyorum Kemal Bey. Bugün...
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Tefecilikle geçinenler var Türkiye'de ama tefeci banka yok.
BAŞKAN - Tamam, karşılıklı...
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Kusura bakmayın, ben size şunu söylüyorum: Bugün faizler 17...
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Hayır, bir iş adamı böyle konuşamaz.
BAŞKAN - Sayın Çelik, karşılıklı konuşmayalım.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Hiç kusura bakmayın, ben sizinle değil, ben kendimle, şahsımla ilgili konuşuyorum. Bugün normal şartlarda faizler 25-26 iken, bakın, 40'lı faizlere ben "tefeci faizi" derim, kusura bakmayın.
BAŞKAN - Sayın Yaşar, lütfen gündemle ilgili...
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Yani siz bugün bankalara gidip kredi kullanabiliyor musunuz? Talep edebiliyor musunuz? Yani bu tefecilik değil de nedir? Ne için var bu bankalar? Üretimi desteklemeyecekse, üreticiyi desteklemeyecekse, çiftçiyi desteklemeyecekse ne yapacak? Yani bugün 41, 42 uyguladıkları faiz, mevduata verilen faiz 29. Mevduata 29. Eee? Siz kullandığınız zaman BCH oranı 40'ın üzerinde. Siz bununla ilgili bankalara diyeceksiniz ki: E, o zaman bizim Cumhurbaşkanımız "faiz faiz" diye niye bağırıp duruyor? Niye faizle mücadele ediyor bunlar tefeci değilse?
Bakın, arkadaşlar, bugünkü şartlarda herkesin elini taşın altına koyması lazım. Buna bankalar da dâhil. Eğer biz bugün belli bir süreci yaşıyorsak herkes bu işin bir tarafıdır. Bu üç ayaklı bir sacayağıdır. Yani neticede onlar finansmanı sağlıyorsa burada üretici var, burada da pazarlamacı var. Hiç kimsenin bulunduğu konum diğerinden farklı değil. Eğer bugün üretici sıkıntılıysa banka da sıkıntılı demektir, pazarlamacı da sıkıntılı demektir. Bu süreçte herkesin elini taşın altına koyması lazım.
Ben inanıyorum ki Ziraat Bankası inşallah sadece yüzde 40'la kalmaz, sizinle ilgili bütün finansmanı sağlar. Bunun yanı sıra daha çok bütçeden ayrılan rakamların dışında siz finansmana ihtiyaç duyuyorsunuz ki bu görev zararları oluşuyor diye düşünüyorum ben. Yani neticede devletin size ayırdığı bütçe yeterli değilse bununla ilgili, ben bundan önceki Komisyon toplantısında da söyledim, lütfen önerilerinizi bize bildirin. Deyin ki: "Bu bütçe bizim için yeterli değil, dolayısıyla bütçe yeterli olmadığı için dışarıdan finansman kullanıyoruz, kredi kullanıyoruz." Biz bunların artırılması için... Bakın, iktidarıyla muhalefetiyle herkes burada, sonuna kadar TİGEM'in arkasında, yeter ki ülke bir yere doğru gitsin.
Bu Ceylanpınar işini de çok anlayabilmiş değilim yani birileri devletin arazisini işgal ediyor ve devletin buna gücü yetmiyor. Bunu biz 90 bin tane sayacın okunamamasında da gördük yani burada devlet 90 bin tane sayacı okuyamaz mı? Devlet Ceylanpınar Tarım-Üretme Çiftliğinin işgaline engel olamaz mı?
Bakın, arkadaşlar, bu ifadeler devleti aşağı çeken ifadelerdir. Bunlardan süratle kaçınmamız lazım. "Devletin gücü yetmiyor." ne demek? "Bu sorun kangrene döndü." ne demek? Devlet sayaç okuyamaz, devlet arazisine sahip çıkamaz, devlet vatandaşına sahip çıkamaz. Bakın, arkadaşlar, dolayısıyla bunun da kayıtlara geçmesi açısından altını çiziyorum.
Yine, eskiden Toprak-Su vardı, iyi kötü toprakların analizi yapılırdı. Bu analizlere göre de hangi toprakta, hangi bölgede neler yetişecek, bir miktar da olsa programlanırdı. Şimdi, Sayın Tuncer arazisini kiraya veriyordu. Ben aslen Gümüşhaneliyim. Bizim köydeki arazilerin hepsi boş. TİGEM'den kira da istemiyoruz, arazi de onun. Sudan'dan belki bir sürü maliyetiniz, masrafınız vardır. İstediğiniz kadar arazi, gelin, istediğiniz şekilde değerlendirin, hiçbir problem yok. Belki o bölgeye de örnek olur. Oralarda rakım 1.600-1.700. Oralara özgü bir şeyler vardır ama bunun yanı sıra, tabii, Kemal Bey domates ihracatından Antalya'da durumun gayet iyi olduğunu söylüyor ama bizim Kemal Bey de bilir, Bafra Ovası, Çarşamba Ovası, alabildiğine ne eksen biter ovalarında maalesef şu an insanlar ekmiyorlar çünkü ektiklerinin karşılığını alamıyorlar. Burada da nedir? Ya tohumda bir sorun var ya pazarlamada bir sorun var, bir şeyler var ama öncelikle de verimde olduğunu ben düşünüyorum. Bu konuya da bir dikkatinizi çekmiş oluyorum.
Tabii, TİGEM'e bir hanım elinin değmesini biz mutlulukla karşılıyoruz. İnşallah başarılı olursunuz. Biz sonuna kadar sizi destekliyoruz. Bununla beraber temennimiz, inşallah ülke yönetimine de bir hanım eli değer diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.