| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi (2/773) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 03 .10.2018 |
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Efendim, bu, gerçekten hazırlanmasında daha önce de vurguladığım gibi aceleye getirildiği için bu tür değişiklik önerileri veriliyor. Biz bu öneriyi, tabii, kabul ediyoruz, bu değişiklik... Ayşe Hanım'a da teşekkür ederiz burada bulunduğu için, önerisinin arkasında olduğu için. Teşekkür ederiz, kabul ediyoruz.
Bununla beraber şimdi bu "banka" ve "fon" kavramları kullanılıyor. Esasen banka ve fon, tüzel kişilik olarak da çok ayrı kurumlardır. Bunu bankacılık sektöründeki arkadaşlarımızın hepsi bilir. Bu vesileyle Türkiye'deki bir konuyu gündeme getirmek istiyorum ben.
Esasen Türkiye'de spesifik bir bankacılık vardı. Bankacılığın 2001'den itibaren biraz terbiye edilmesiyle beraber biz bu özelliği kaybettik. Mesela Ziraat Bankası çiftçiler içindi ama bakın, çiftçilerle, tarımla ilgili en çok kredi veren bir özel banka çıktı. Halk Bankası da bu özelliklerini kaybetti. Esasen Türkiye'de bir yatırım bankası yok. Türkiye'nin ciddi anlamda bir yatırım bankacılığına ihtiyacı var, ciddi anlamda. Bunu yaptığımız zaman Sayın Erdoğan'ın da, Sayın Cumhurbaşkanının da bu faiz üzerinden düşünceleri aslında burada, bankacılığı bilmemesinden, bunu yatırım bankacılığı olarak anlamasından. Çünkü buradaki faiz sübvanse edilir ve yatırım buradan finanse edilir, ucuz yatırım. Bu nedenle Türkiye'nin gerçekten, gerçekten, küçük, orta ölçekli, hatta büyük ölçekli kuruluşlara uygun kredi verecek ciddi bir yatırım bankacılığına ihtiyacı var. Bankanın sadece para vermesi önemli değil, özel teşebbüsün getirdiği projeyi etüt etmesi de önemli. Dünyada bankalar böyle çalışır. Yani bankaya gittiğinizde sadece size bir teminatınızla ilgili kredi vermez. Bu zaten yanlıştır. Bankacının esas görevi finansmandır ama bankacının aynı anlamda başka görevleri vardır. Aynı projeyi İsviçre'de veya Almanya'da bir bankadan talep etseniz burada bankacı arkadaşlar var, size diyecektir ki uluslararası kalibresi ispatlanmış bir kuruluştan bir fizibilite isteyecektir.
Esasen ben bu vesileyle burada bu bankacılık konusunda arkadaşlara rica ediyorum; bu yatırım bankacılığını yapacaksak bunun arkasında ciddi bir teknik ekip ve heyet de kurmamız lazım çünkü bizim müteşebbislerimizin bazı...
BAŞKAN - İşte o yüzden zaten şeyi değiştiriliyor ya, işleyiş dışında...
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Ama efendim, şöyle bakın: Doğru ama...
BAŞKAN - 657'den iş Kanunu'na geçmenizin sebebi o zaten.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Bu çok doğru, ben anlıyorum bunu ama bugün bankacılığımızın diğer alanlarında da bu yok. Teminatınız varsa kredi var, proje finansmanı ve yardımcı olmuyoruz yani bizim müteşebbisimizin para ihtiyacının doğru olup olmadığına karar vermesinde banka olarak da katkı koymamız lazım.
Bakın, bizim Türkiye'de en önemli eksiğimiz bu. Biz ne yaptık Türkiye'de? Ziraat Bankasını ticari banka hâline getirdik ve bunu maalesef AK PARTİ iktidarı yaptı. Ee, getirdik, o zaman özel bir banka... Bakın, milletvekiliyiz, hepimiz bütün illere gidelim, bakalım, Isparta'da da böyle, en fazla tarıma kredi veren banka özel bir banka. Fonksiyonsuz yaptık.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Niye özel?
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Evet öyle efendim, bir bakarsanız öyle olduğunu göreceksiniz.
Ee, fonksiyonsuz hâle getirdik. Halk Bankasını da fonksiyonsuz hâle getirdik. Şimdi bu yatırım bankasındaki düzenlemeyi biz destekliyoruz doğru bir şekilde olursa. Birçok eksiklikleri var.
Esasen, bir tren var, şimdi bir tren tarif ediyoruz, nereye gideceğini biraz belirliyoruz ama kaç kompartımanı var, kaç koltuğu var, neyle çalışacak, hızı ne olacak, bunları sadece bundan sonraki süreçte yürütme belirleyecek.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yolcuya göre belirleyeceğiz.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Evet, yani... Çok heyecanlısınız. Şurada bir düğme var, biliyor musunuz? Basarsanız Başkan size de söz veriyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama güzel bir soru sordunuz.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - İşte şuraya basarsanız Başkan size de söz veriyor!
BAŞKAN - Bir bas bakalım sen de Aydemir.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkan, Sayın Muş konuşurken herkes burada sataştı, hiçbir şey demediniz.
BAŞKAN - Ama Sayın Tatlıoğlu da hiç kimseye sataşmadı ki sabahtan beri izliyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Vekilim, özür diliyorum. "Ne olacak?" dediniz ya onun için söyledim.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Teşekkür ederim.