| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 6771 Sayılı Kanunla Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Konusunda Yetki Kanunu Tasarısı (1/949) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 10 .05.2018 |
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Şimdi, değerli arkadaşlar, ben bir Anayasa Komisyonu üyesiyim, buraya apar topar Uğur Başkanımızın bildirmesiyle geldik.
BAŞKAN - Ben de bu baskı nereden diye düşünüyordum.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Bu, gerçekten çok düşündürücü bir şey. Baktığımız zaman, kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinden bahsediyoruz. Son derece önemli bir yetkidir. Yasamanın yürütmeye verdiği belki de en esaslı yetkidir. Böyle bir yetki verilirken normal şartlarda bile Anayasa'ya uygunluk, anayasal düzenle ilişkisi, verilen yetkinin özelliği, süresi, kapsamı, ihtiyaç durumu; bunların hepsinin değerlendirilmesi gereken bir durum. Biraz önce Başkanın söylediği doğru bir şey; şimdiye kadar hiçbir kanun hükmünde kararname, böylesine yetkileri, âdeta yeniden devlet kurumları yaratma, yeniden bir devlet kurma gibi yetkileri vermediği için... Klasik, finansal, ekonomik, rutin kanun hükmünde kararnamelerdi.
BAŞKAN - Teşkilat kanunu çok var, yetki kanunu. Ben size onların hepsini vereyim.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Başkanım, Anayasa Komisyonuna gelseydi biz bunların hepsini önünüze koyardık, ama şu anda koyamıyoruz.
BAŞKAN - Ben koyarım size, hiç sorun değil yani.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - O zaman gönderin Anayasa Komisyonuna tartışalım Sayın Başkan, Anayasa Komisyonuna gönderin.
BAŞKAN - Bu yetki Meclis Başkanlığında. Bakın bazı şeyleri...
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Bir müsaade ederseniz...
BAŞKAN - Şunu söyleyeyim bakın: Bugüne kadar kırk altı yıl olmuş yetki kanunları çıkmaya başlayalı, 1972'den bu yana, kırk altı yıl. kırk altı yıla baktığınızda, AK PARTİ iktidarı on altı yıllık döneminde sadece 1 tane yetki kararnamesi var, o da 2011 yılında, 6223 sayılı ve buna istinaden de çıkarılan KYK sayısı 35. Geriye giden yirmi yıla baktığınızda 29 tane yetki kanunu var ve 450 tane...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - İşte bu yetkiyle darbeyi hazırladınız.
BAŞKAN - Darbe falan değil.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Öyle. 2011 yılında terör örgütüne bununla devredildi.
BAŞKAN - Ağırlıklı olarak 1972'de başlıyor ve asıl 1985'ten sonra ve 1990'larda ve 450 tane de KYK'nin yirmi yıl içeresinde orada çıkarıldığını görüyoruz.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, böyle soru-cevap mı yapacağız yoksa insicamı bozmadan devam mı edeceğiz?
BAŞKAN - Buyurun. Hep aynı şeyi temcit pilavı gibi söylüyorsunuz.
Buyurun.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Bakanı uyarıyorsunuz "Soru-cevap olmasın Sayın Bakan." diyorsunuz, Komisyon Başkanı olarak siz cevap verirsiniz...
BAŞKAN - Sayın Üstündağ, bakın, Komisyonun yetkisinde olmayan bir şeyi tartışıyoruz. Bu yetki Meclis Başkanlığında. Komisyon olarak itirazınızı yapmanızı gereken yer orası.
Buyurun.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, önce usulde bir anlaşalım.
BAŞKAN - Usul sizinle ilgili değil. Burada yetki Meclis Başkanlığında, burada değil.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Burada konuşmacılar konuşurken siz araya girip cevap vermeye devam mı edeceksiniz yoksa sonuna kadar dinleyip ondan sonra mı cevap vereceksiniz?
BAŞKAN - Hep aynı şeyi konuşuyoruz.
Buyurun.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Bu kadar celallenmenin bir anlamı yok Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Üstündağ.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, ben de bunu söylemeye çalışıyorum zaten, sizin de durumunuzun farkındayım, ne kadar sıkıştığınızın da farkındayım, zaten belli oluyor. Acele işler zaten böyle olur yani baskın bir seçim... Uzun süre ben Sayın Bakandan da çok dinledim "Ya, seçimi nerden çıkarıyorsunuz, saçmalamayın, memlekete kötülük yapıyorsunuz, böyle şey olur mu? Nereden çıkarıyorsunuz?" derken hemen bir baskın seçim. Yani onun neticesinde geldiği için bu tür şeyler...
Şimdi, 16 Nisandaki Anayasa değişikliğine ilişkin referandum hükümlerinden biri, bu değişikliklerin altı ay içerisinde Meclisten geçirilmesini kapsıyor. Altı ay içerisinde maalesef Hükûmet uyumuştur, uyum yasalarıyla ilgili hemen hemen hiçbir şey yapmamıştır. Uyum yasalarıyla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı için mevzuatta bir kargaşa, mevzuatta çeşitli hükümlerin seçimden sonra yürürlüğe gireni var, Cumhurbaşkanı görevine başladıktan sonrası var. Mesela, şu anda görüştüğümüz Anayasa'nın 91'inci maddesinde belirtilen kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi. Referandumla ilgili olarak, Sayın Tanal söyledi, bu madde ortadan kalktı ama yürürlüğü, kaldırmayla ilgili hükmün yürürlüğü, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminin aynı anda yapıldıktan sonraki Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihi olarak belirlendi. Şimdi, tabii, aslında yürürlükten kaldırılmış olan bir maddenin, bu maddeye dayanan bir yetkiyle ilgili bir görüşme yapıyoruz, bu da enteresan bir gelişme. Aslında altı ay içerisinde yapılmış olsaydı bazı şeyler daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum.
Şimdi, arkadaşlar, özellikle bunun hemen geri çekilmesi -bu Komisyondan bu teklifin- Anayasa Komisyonuna gönderilmesi... Bu konuda Başkanın yetkisi vardır, o da bunu çok iyi biliyor. Her şeyi Meclis Başkanına atamaz. Anayasa'yla ilgili olduğu için burada Anayasa'ya aykırılığı bile bence görüşmeye gerek yok. Anayasa'ya aykırılığı bile -ki komisyonların ilk önce görüşmesi gereken noktadır- bunu bile görüşmeye gerek olmadan acil olarak Anayasa Komisyonuna gönderilip burada bu kadar geniş bir yetkinin, bu kadar kapsam olarak da aynı zamanda çünkü çok farklı... Bakıyorum ben burada değerli arkadaşlarım... Tabii, alelacele de geldiğim için hepsini inceledik mi? Bunu da inceleyemedik açıkçası. Kamu kurum ve kuruluşlarının kuruluş, teşkilat, görev ve yetkilerinin düzenlenmesi... Bakın, bu yetki gerçekten sınırsız bir yetki, istediği kurumu, istediği kuruluşu; hem kuruluşunu hem yönetim şeklini, teşkilatını, görevlerini, yetkilerini -bakın o kadar önemli bir şey- bile belirleyebilecek şekilde yürütmeye yetki veriyoruz.
Tabii, burada şu anlaşılabilir: Kanun ve kanun hükmünde kararnamelerdeki yürürlükten kalkan Bakanlar Kurulu, İcra Vekilleri Heyeti, İcra Vekilleri Heyeti Kararı gibi; Başbakanlık, Başvekalet, sıkıyönetim, nizamname gibi referandumla ortadan kalkan bazı ibarelerin kaldırılması; bunlar makul görülebilir, bunlar biraz daha masum gözüküyor diğer yetkilere göre.
Şimdi, tabii "Mevcut bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların bağlılık ve ilgilerinin yeniden belirlenmesi." Mesela, bu gerçekten çok irdelenmesi gereken bir durum. Yani bir devlet sistematiği içerisinde bağlı olan kurumların da bağlılık oluşturan ilgili olanların, irtibatlı olanlarının belirlenmesi, bu da apayrı bir yetki.
Şimdi, değerli arkadaşlar... Bu kadarını inceleyebildim Başkan, gerisini inceleyemedim, o kadar acele geldik ki...
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Üstündağ.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Yok, yok devam ediyorum da bu belirlemelerle ilgili olarak...
BAŞKNA - Son cümlelerinizi alayım.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Ben sözümü bitireceğim ama bir iki noktaya da temas etmek istiyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, istenen yetkilerin bir devlet sistematiği ve devlet kurumsal yapısıyla, altyapısıyla ilgili olması, başlı başına Türkiye Büyük Millet Meclisinin burada millet iradesi olarak etkin olması gerektiğini gösteriyor. Buradaki iradenin tam olarak ortaya konulmasının ayrı bir özelliği daha var çünkü seçime giriyoruz, Millet İttifakı içerisinde yer alan partiler ve birçok parti parlamenter sisteme geri dönüş sözü veriyor. Yani Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen, hiçbir şeyi, ne olduğu belli olmayan, başkanlık sisteminin aslında başarısız bir sureti olarak gözüken sistemin tamamen ortadan kaldırılarak yeniden parlamenter sisteme dönüş ve demokratik bir parlamenter sistemin altyapısını oluşturma sözünü veriyor, böyle bir seçime giriyoruz. Ee, siz burada yetkileri verdiniz, Bakanlar Kurulu bunların hepsini değiştirdi, yarından sonra seçimi kaybettiğiniz zaman ne olacak?
BAŞKAN - Sayın Üstündağ, son bir dakikanız, lütfen toparlayın.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Biz bu konuları tekrar, tekrar görüşmek zorunda mı kalacağız? Bunları niye düşünmüyoruz, niye acele ediyoruz? Bu konuda da Komisyonun düşünmesini ayrıca öneriyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.