KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Çok yanlış bir düzenleme.

Devam edeyim ben.

Sayın Bakan, 23 milyar lira maliyeti var değil mi bu adımın? Ben size soruyorum: Kaynağı nerede? Açıkça sorayım. Bakın, vermenize karşı değilim, daha fazlasını verelim, emeklilerimiz çok zor durumda. Hani hep biz bir şey sorarken siz diyordunuz ya "Arkadaş, kaynağı nerede, nereden bulacaksınız?" Ben size soruyorum: Bütçede bunun bir kaynağı var mı? Bütçeyi yaptık ve bu ödeneği yapalım, daha fazlasını da yapalım. Bunun karşılığında alacağınız tedbir nedir? Biz, şimdi, Plan ve Bütçe Komisyonu olarak ne tedbir görüştük? Gelir vergisi reformu mu yaptık? Rant vergisi mi çıkardık? Ne yaptık arkadaşlar? Zenginden alıp yoksula verecek hangi tedbiri aldık da bu 24 milyar liralık kaynağı bütçeye vuruyoruz? Sonucunda ne oluyor? Bakın, kaşıkla verdiğimizi kepçeyle Maliye Bakanı alacak. Neden? Bu adımlar tedbiri olmadığı için enflasyonu yükseltecek, dolar kuru 4,25'e çıkmış durumda şu anda ve emeklilerden yine geri almış olacağız veya geniş yoksul kesimlerden. Geniş yoksul kesimlerin, evet, tedbir alalım, gelirlerini artıralım ama bunun karşılığında vergiyle yani zenginlerden vergi alabileceğimiz vergi politikalarıyla bütçemizi gene dengeleyelim. Bu adımlar olmadan kaşıkla verirsiniz kepçeyle geri alırsınız. 1990'ların politikası buydu. Rahmetli Demirel derdi ki: "Yüzde 50 veriyorum, yüzde 60 veriyorum, yüzde 70 veriyorum." Ne oluyordu? Üç ay sonra o yüzde 60 gidiyordu, daha fazlası gidiyordu. O anlamda, bu tip adımlar bir kısır döngüye sokar ülkeyi. Her attığımız sosyal politika adımında, karşılığında gelirlerini de ortaya koymamız lazım.

Sayın Bakan, kaynağın nerede diye soruyorum; bu bir.

Sayın Bakan, ikincisi, ülkemizde şu anda evet, çoğunluk Müslüman, ne güzel. Bir zamanlar daha fazla Hristiyan, Musevi vardı bu ülkede, şu anda az kaldık, evet ama ülkemiz de laik bir ülke, az olsak laik bir ülkeyiz yani dine göre, dinî anlayışa göre bir düzenleme yapamayız. Şunu öneriyorum: Ramazan Bayramı'na, Kurban Bayramı'na sizler, emekli vekiller sevineceksiniz. Paskalya'da, Noel'de niye bana bir ikramiye vermiyorsunuz diyelim ki ben emekli olduğumda veya bir Musevi vekilimiz olsa yarın öbür gün veya vekil olmayalım ya vatandaşlarımız...

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Verilirken dine göre verilmiyor, bayrama göre veriliyor.

BAŞKAN - Arkadaşlar, müsaade edin lütfen.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Onların bayramında neden bir ikramiye vermeyesiniz?

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Hristiyanlar da Kurban Bayramında alacak.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Böyle bir düzenlemeyi düşünmez misiniz?

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Dine göre değil.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen müsaade eder misiniz. Sayın Cevheri, müsaade edin lütfen...

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - İkramiye emekliye veriliyor, Hıristiyan, Müslüman diyen mi var?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Herkes kendi bayramında ikramiyesini alsın.

BAŞKAN - Arkadaşlar, müsaade edin.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bu anlamda, laik bir devletsek...

BAŞKAN - Sayın Paylan da gayet normal olarak düşüncelerini söylüyor.

Sayın Paylan, devam edin lütfen.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ben de diyorum ki: Niye Kurban Bayramı'nda bir Hıristiyan ikramiye alsın?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sizinkini Paskalya'da verelim.

BAŞKAN - Sayın Öztürk, rica ediyorum.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ben de diyorum ki: Kendi bayramında alsın arkadaş.

BAŞKAN - Biz verelim, saklasın Paskalya'ya kadar canım.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Müracaatını yapsın, o zaman alsın o da.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Eyvallah, oldu.

Bakınız, şöyle bir durum var: Azınlık olmayan anlayamaz. Türkiye'de böyle konuşan, Almanya'ya gider, Almanya'da oradaki Müslüman bunun mücadelesini verir, oraya gidince anlarsınız azınlık olmanın ne demek olduğunu. Yani bu tip devletler özellikle bu tip pozitif ayrımcılık çerçevesinde bakmalılar ki demokratik bir devlet olabilsinler. Müslüman olarak Almanya'da yaşadığınızda bunun ne demek olduğunu anlarsınız arkadaşlar.

Sayın Bakan, kaynağı nerede? Hadi açıklayın bakalım.