MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi selamlıyorum.

Mehmet Emin Adıyaman Vekilimiz zaten grubumuz adına söylenmesi gereken her şeyi söyledi. Fakat bizler çocuk istismarıyla ilgili bir yasa tasarısını ayrıntılı bir şekilde çalışırken -gerçekten toplumu, çocukları ilgilendiren ve aslında toplumun da beklentisinin olduğu bir çalışmayken- bir anda bütün çalışmalar askıya alındı ve böylesi baskın bir seçim kararıyla Türkiye halkları gerçekten bir zoraki seçime tekrardan götürülmeye çalışılıyor. Bu temelde, bizler, AKP-MHP'nin olası krizleri önlemek ve aslında en önemlisi bölgede kayyumların olduğu belediyelerle seçime gitmenin avantajını kullanmak için böylesi bir seçim kararı aldığını bir kez daha buradan yinelemek istiyoruz.

Diğer taraftan, seçim kararının alındığı gün, 2 milletvekilinin vekilliğinin düşürülmesi ve 11 milletvekili içerisinde 6 kadın milletvekilinin de vekilliğinin düşürülmesi ve bugün duruşması olan Sayın Gülser Yıldırım'a Mardin'de yedi yıl altı aylık gibi bir hapis cezasının verilmesinin de ayrıca kadın iradesine, kadınların seçmenlerine, partimizin bu yönlü politikasına da yapılmış bir darbe olduğunu burada yinelemek istiyorum.

Bizler bugün bu kararları dinlemedik, Meclis Genel Kurulunu sayın grup başkan vekilimiz gerekli açıklamaları yaptıktan sonra terk ettik. Şu an neden bu Komisyondayız? Söyleyecek sözümüz var elbette ki. O yüzden, bizler, böylesi seçimlerin Türkiye halkları açısından, şu anda Türkiye'nin içinde bulunduğu krizler açısından bir çare olmadığını bir kez daha yinelemek istiyoruz. Daha önceleri denendi, evet, OHAL dönemlerinde erken seçimler yapıldı ama bunun sonucunda maalesef ki Türkiye, önünde duran hiçbir soruna çözüm bulamadı, şu an hâlâ bu krizlerle baş başayız. Erken seçimi istemeyi vatana ihanetle eş değer gören bir düşüncenin şu anda erken seçime gidiyor olmasının da çelişkisini halklarımızın iradesine, bakış açısına ve takdirine sunuyoruz. Bu anlamda, bizler de bir kez daha bu seçimlerde halkların taleplerinin ve muhalefetin sesinin kıstırılmaya çalışıldığı bu zoraki süreçte halklarımızın sözünü, sesini mutlak surette sandığa yansıtacağına eminiz. Bu temelde yeter ki demokratik, şeffaf ve adil bir şekilde seçimler yapılsın ve halkların iradesine müdahale edilmesin.

Ben de fikirlerimi bu şekilde dile getirmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.