| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanı İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli ile 7 Milletvekilinin Milletvekili Genel Seçiminin Yenilenmesi ve Seçimin 24 Haziran 2018 Tarihinde Yapılması Hakkındaki Önergesi (4/147) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 19 .04.2018 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Gündemin konusundan da malum olduğu üzere bugün Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisiyle birlikte imza altına alarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğumuz, seçimlerin 24 Hazirana alınmasına ilişkin teklifi görüşüyoruz. Öncelikle bu teklifin ülkemize, milletimize, bütün vatandaşlarımıza hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum.
Kısaca özetleyecek olursak 17 Nisan 2018 tarihinde salı günkü grup konuşmasında Sayın Genel Başkanımız teferruatlı bir şekilde gerekçelerini açıklamak suretiyle 3 Kasım 2019 tarihinde yapılması öngörülen ve aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçecek olduğumuz genel seçimlerin öne alınmasına ve bir erken seçim yapılmasına ülkemizin içinde bulunduğu şartlar itibarıyla gerek duyulduğu ve ülkemize yararlar getireceği genel ifadesiyle açıklanmış ve öneri getirmiştir. 19 Nisan Çarşamba günü 2 sayın lider -Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan- birlikte bir toplantı gerçekleştirmişler ve bu toplantının akabinde de Sayın Cumhurbaşkanımızca da seçimlerin tarihinin 24 Haziran olmasının daha münasip olacağı ve teklifin bu şekilde getirileceği ifade edildi ve dün itibarıyla da Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Başkanı Başbakan Sayın Binali Yıldırım'ın, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin ve her iki partinin grup başkan vekillerinin imzasını taşıyan teklif Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş ve görüşmelerine başlamış bulunuyoruz.
Tabii, bu seçim tartışmaları ve erken seçim tartışmalarına ilişkin özetle şunu söylemek isterim: Bu belirttiğimiz tarihe kadar, bu hafta başına kadar bütün siyasi aktörler, siyasi çevreler, bazı sosyal kesimler, ağırlıklı olarak medya olmak üzere çok uzunca bir süredir Türkiye'nin gündemine seçim ve erken seçim tartışmalarını getirmişlerdi. Bu tartışmayı hiç yapmayan ve bu tartışmaya girmeyen sadece iki siyasi parti vardı, o da Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisiydi. O bakımdan, bu kararın, kendileri bakımından sürpriz sayılmakla birlikte aslında hiç de sürpriz sayılmaması gerekir çünkü en azından son bir yıl itibarıyla baktığımızda, 16 Nisan 2017 Anayasa referandumu öncesi bile bu Komisyon da dâhil olmak üzere ve Anayasa referandumundan sonra da çeşitli ortamlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve medyada bu erken seçim önerileri, teklifleri ve tartışmaları zaten devam ediyor idi fakat bu tartışmalar özellikle son iki aydır yoğunlaştı; hem Sayın Genel Başkanımızın hem Sayın Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı üzere, tabii 3 Kasım 2019 tarihine kadar geçecek bugün itibarıyla 563 gün, bir buçuk yıla yakın bir süre ülkeyi sürekli seçim tartışmaları içerisinde tutmanın takdir edersiniz ki hiçbir akli, mantıki yönü de olmazdı ve ülkemizin yararına da değildi.
O bakımdan, bu erken seçim kararının Türkiye'ye yeni bir ses, yeni bir nefes getireceği ve millî iradeye müracaat etmenin her zaman ülkenin yararına olacağı, hiçbir zarar getirmeyeceği -1946'dan bu yana yapılan seçimler, bunların bir kısmı zamanında yapılmıştır, bir kısmı erken yapılmıştır- ve bütün seçimlerin de mutlaka ülkenin yararına olacağı görülmektedir. Yine, 24 Haziranda millî iradeye müracaat edeceğiz.
Ocak ayından bu yana da zaten bu yeni sistemin ittifak konusunu da teşvik ettiğinden bahisle de işte, en son Türkiye Büyük Millet Meclisinden de ittifak yapabilmeye imkân kılan yasayı da birlikte geçirdik. Milliyetçi Hareket Partisi buna ilişkin açıklamalarını, görüşlerini ortaya koymuştur. Önümüzdeki altmış beş günlük süre içerisinde bütün siyasi partiler de bu yeterli süreyi değerlendirerek ve Yüksek Seçim Kurulunun açıklayacağı seçim takvimine göre çalışmalarını yapacaktır.
Yine, kısaca özetleyecek olursak; teklifimizde de ifade ettiğimiz üzere, 15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizde yaşanan darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması birçok alanda olduğu gibi siyasette de yeni bir dönemin miladı olmuştur. Özellikle bu Anayasa referandumu ve ittifak yasasıyla birlikte gelişen süreç Türkiye'de önümüzdeki dönemde siyasetin dinamiklerini değiştirmiştir. Bu dinamikler çerçevesinde siyasetin kurgusu, dili, üslubu da buna göre şekil alacaktır.
Ayrıca, 7 Ağustos 2016 tarihinde de İstanbul Yenikapı'da yapılan ve milyonlarca vatandaşımızın iştirak ettiği büyük bir mitingle de milletimiz siyasetçilere bir mesaj vermiştir. Yaptığımız bu çalışmalar da bu mesaj doğrultusundadır ve 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referanduma giden süreçte de milletimizin önümüze açtığı yol bu şekilde kesinlik ve kararlılık kazanmıştır. Gerek Sayın Genel Başkanımızın gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarında gerekçelerini tafsilatla da açıkladığı üzere, bölgemizde yaşanan tarihî önemde hadiseler söz konusudur. Küresel süreçler, Avrupa Birliği'yle ilgili ilişkiler, Türkiye'nin Anayasa referandumuyla verdiği karar nedeniyle belirsizlikler bir an önce Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi zorunlu kılmaktadır.
O nedenle, Türkiye'nin gündeminden seçim tartışmalarını bir an evvel çıkarmak ve Türkiye'nin yeni ufuklara ve hedeflere doğru millî devlet, güçlü iktidarını daha da tahkim etmiş bir şekilde yürümesinde fayda olacaktır. Bu düşüncelerle şimdilik sözlerime son veriyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.