| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 03 .11.2014 |
SALİH KOCA (Eskişehir) - Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimiz, Sayın Bakanım, değerli hazırun; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. 2015 yılı merkezî yönetim bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Tabii, bugün on birde başlayan çalışmalar esnasında milletvekillerimizin gerekli ve değerli görüşlerini dinledik ve birtakım eleştiriler de oldu. Haklı eleştiriler, haksız eleştiriler olabilir ama şunu gerçekten görmek gerektiğine inanıyorum: Bugün bu ülkenin geldiği nokta ile 2002 yılındaki bu ülkenin hangi konumda olduğunun açık yüreklilikle kıyaslanması gerektiğine inanıyorum. Gecelik faizlerin yüzde 7.500'leri vurduğu, bankaların battığı, siyasete güvenin kalmadığı, ekonominin çöktüğü, hatta ve hatta devlete bile güvenin kalmadığı bir dönemi, bir 2002 yılını hep birlikte yaşadık ve zaten bu dönem sonucunda da millet daha yeni kurulmuş olan bir partiye tek başına iktidar yolunu açtı ve bu iktidar o günden bugüne de herhangi bir aksaklığa meydan vermeden, hedefleri belli, doğrultusu, çizgisi belli bir şekilde ülkemizi yönetmeye çalışıyor, yönetiyor.
Hedefimiz, ülkemiz için hep daha iyisi oldu. Bu nedenle de hayata geçirdiğimiz her yatırım sonrasında kendimize daha ileri seviyede hedefler belirliyoruz. Bugüne kadar, kendimizi tekrar etmeden, icraatlarımızı artırarak hep bir sene öncesinden daha fazlasını anlattık ve yaptık. Biz, bugüne kadar yapılanların üzerine ilave ederek ilerlememizi sürdürdük ve özellikle iktidarımızla Türkiye yeniliklerle ilerleyen bir ülke konumuna geldi. On üç yıldır bu anlamda durmaksızın koşturan, çalışan bir iktidarımız var. Halkımızın hayır dualarıyla, sendelemeden bu çalışmalar devam ediyor ve inşallah 2023 vizyonu, 2071 vizyonu çerçevesinde de bu çalışmalar durmadan devam edecek yani bu koşuda hep beraber koşmaya devam edeceğiz.
MUSA ÇAM (İzmir) - İnanıyor musunuz Salih Bey?
SALİH KOCA (Eskişehir) - Gerek Türkiye Büyük Millet Meclisimiz gerekse Komisyonumuz da bu anlamda gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürüyor ve bu yasal çalışmaların altyapısını oluşturan Komisyonumuz da aynı şekilde gece geç saatlere kadar çalışmalarını sürdürüyor.
Hazırlanan bütçelerin ülkenin geleceğinin tanzimi açısından son derece önemli olduğunu ben düşünüyorum. Her bütçe çalışması Hükûmetin ufkunun görülmesi açısından da çok önemli bir veridir diye düşünüyorum. Bugüne kadar siyasal ve ekonomik birçok başarıya imza atan iktidarımız, hazırladığı 2015 bütçesiyle, her alanda sağlanan gelişmeleri arttırarak devam ettireceğini göstermiş olduğunu burada hep beraber görüyoruz.
Kısaca, sağlanan gelişmeleri ve akabinde genel anlamda 2015 bütçesi hakkındaki görüşlerimizi şu şekilde paylaşmak istiyorum sizlerle: Küresel krizin üzerinden altı yıla yakın bir süre geçti ve bu süre geçmiş olmasına rağmen, başta gelişmiş ekonomiler ve avro bölgesi olmak üzere birçok ülke ekonomik sorunlarını hâlen tam olarak çözebilmiş değil. Bugün İngiltere, Almanya, Fransa gibi birçok Avrupa ülkesinde ve AB arasında çıkan sorunların temel kaynağında da mali disiplinsizliklerin yattığını görüyoruz ama bu tablolara rağmen, AK PARTİ Hükûmetinin uyguladığı ekonomi politikaları sayesinde ülke olarak hem küresel krizden en alt seviyede etkilendik hem de 2010-2011 yılları arasında ortalama yüzde 8,8 büyümeyle kriz sonrasında dünyanın en çok büyüyen, en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olduk. Tüm dünyanın örnek aldığı bu başarının temelinde mali disiplinden taviz vermeyen ve yatırımı teşvik eden bütçe uygulamaları aslında yatmaktadır. 2002 yılında iç istikrarsızlık nedeniyle ekonomik çöküntüler yaşayan bir Türkiye'den tüm gelişmiş ekonomilerin etkilendiği küresel yıkıcı krizlere karşı dayanıklı, dünyanın gıptayla baktığı yeni Türkiye'yi inşa ettik ve inşallah inşa etmeye de devam edeceğiz.
AK PARTİ'yle, bu anlamda baktığımızda, millî gelirimiz 230 milyar dolardan 2013 yılı itibarıyla yaklaşık 3,6 kat artarak 823 milyar dolara yükseldi. Yine AK PARTİ'yle sağlanan ekonomik ve siyasi istikrar sayesinde yarının ne getireceğini dahi kestiremeyen iş dünyası artık beş yıllık, on yıllık, yirmi yıllık hedefler koyabilir hâle geldi. Neticesinde darboğaz aşamayan dünya devlerine rağmen Türkiye dış ticarette kriz öncesindeki seviyenin de üzerine çıkmayı bu dönemde başardı.
Yine dünya ekonomisine yön veren ülkeler işsizliğe çare bulamazken, AK PARTİ'nin uyguladığı politikalarla, Türkiye, işsizlik oranlarında son on yılın en düşük seviyesini yakalayarak işsizliği en hızlı şekilde düşüren ülkelerden birisi oldu. AK PARTİ iktidarından önce piyasalarda hâkim kanı kamu borçlarının sürdürülebilir olmadığıyken artık kamu borçlarının sürdürülebilirliğine ilişkin hiçbir tereddüt kalmadı. Bunun yanında, Türkiye, OECD ortalamasında üçte 1'den daha az bir genel devlet bütçe açığıyla ABD ve avro bölgesinde bile çok iyi bir seviyeyi yakaladı. Gelinen noktada, Türkiye, uluslararası piyasalarda borç alan ülke konumundan çıkıp artık borç veren ülke konumuna geldi ve IMF'ye olan 23,5 milyar dolar borcu sıfırladı ve devletin işçisine, memuruna olan borçlarını bu dönemde ödedi.
Ülkemizin yaşadığı büyük ekonomik krizlerin merkezinde yer alan bankacılık sistemimiz, AK PARTİ döneminde, gelişmiş ülkelerin bankacılık sisteminden bile daha iyi seviyeye geldi. Sağlanan bu gelişme sayesinde, Türkiye, Dünya Ekonomik Forumunun yaptığı küresel rekabet gücü sıralamasında en hızlı ilerleyen ikinci ülke konumuna ulaştı ve bankacılık sisteminde artık batık banka algısı tarih oldu. İnşallah, makroekonomik göstergeleri göz önüne aldığımızda, 2014 yılında 3,3 olarak gerçekleşen büyüme oranının yüzde 4'e çıkması da bu anlamda öngörülüyor, bekleniyor.
Gerçekleşen tüm bu başarıların altında, başta belirttiğimiz gibi mali disiplinden asla taviz vermeyen ve yatırımı teşvik eden bütçe uygulamaları etkili olmuştur. Bu anlayışla hazırlanan 2015 yılı merkezî yönetim bütçesi, ülkemizin dört bir tarafına ihtiyaç duyduğu yatırımı götüren, eğitim ve sağlığı önceleyen, ön plana alan, reel ekonomiyi destekleyen, ekonomik ve sosyal kalkınmalara odaklanmış, toplum refahını artırmayı amaçlayan, ekonomik ve mali istikrarı gözeten bir bütçe olduğunu inşallah görüyoruz, göreceğiz. 2015 yılı programının temel amaçları ülkemizin refah seviyesinin artırılması nihai hedefi doğrultusunda büyüme ve istihdamı artırmak, cari açığı azaltmak, kamu maliyesindeki güçlü duruşu devam ettirmek, fiyat istikrarını inşallah sağlamaktır. Bu anlamda bu bütçenin her kesimi gözeten bir bütçe olduğunu düşünüyorum ve Türkiye'de 80 milyonun bütçesidir diyorum.
Bütçede en büyük payı yine her yıl olduğu gibi eğitime ayırıyoruz ve 2014 yılında eğitime ayırdığımız kaynak yüzde 11,3 oranında artarak 62 milyar liraya çıkıyor. Yine sağlık alanına önemli bir pay ayırıyor ve önce sağlık diyoruz. Bu anlamda da AK PARTİ Hükûmeti döneminde sağlık alanında gerçekleşen devrimlerin hız kesmeden devam edeceğinin bir göstergesi olduğunu düşünüyorum. Yüzde 40 seviyesinde olan sağlıktan memnuniyetin, sağlık alanında yapılan yatırımlarla birlikte bugün halkımızdan yüzde 80'lere varan memnuniyet oranlarına yükseldiğini görüyoruz. İnşallah yeni yapılacak yatırımlarla birlikte bu oranları daha da yükseklere hep birlikte taşırız.
Ulaştırma alanında yapılan hizmetlerle seksen yıllık cumhuriyet tarihimizin aslında yeniden yazıldığını görüyoruz. 2003 yılında sadece 6 ilimiz birbirlerine duble yollarla bağlıyken bugün 74 ilimiz duble yollarla birbirine bağlanmış ve tüm illerimiz arasında sağlıklı, konforlu, güvenli ulaşım imkânı tanınmış vatandaşlarımıza. Yine ülkemiz bu dönemde ilk kez dünyanın 8'inci ülkesi, Avrupa'nın 6'ncı ülkesi olarak hızlı trenle tanışmış ve hızlı tren konforundan vatandaşlarımız faydalanmış. Ankara-Eskişehir, Eskişehir-Konya, Ankara-Konya, Ankara-İstanbul seferlerinden sonra inşallah önümüzdeki dönemde Ankara-Sivas ve Yozgat hatları, İzmir hatlarıyla birlikte bunlar da devreye girdiğinde ülkemizin dört bir yanı artık yüksek hızlı tren ağlarıyla örülmüş olacak.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ne dört bir yanı ya! Öbür taraf kaldı, sadece Sivas...
SALİH KOCA (Eskişehir) - Devam ediyoruz, başladık devam ediyoruz.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Siz hep bir tarafı boşa bıraktınız.
SALİH KOCA (Eskişehir) - Ben Eskişehir'e her zaman hızlı trenle gelip gidiyorum ve yer bulamıyorum, yüzde 100'e varan doluluk oranlarını yakalamış durumdayız. Gerçekten halkımız çok memnun. İnşallah sizler de faydalanıyorsunuz. Ziyarete geldiğinizde zannediyorum hızlı trenle geldiniz.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ya, ülkenin bir tarafını bıraktınız, "Dört bir tarafı" diyorsunuz.
SALİH KOCA (Eskişehir) - Devam ediyoruz, devam ediyoruz çalışmaya, başladık.
Sizin normal olarak gidemediğiniz yerlere biz hızlı trenlerle gidiyoruz artık. Siyaset yapamadığınız yerlere gidiyoruz.
MUSA ÇAM (İzmir) - Eyvallah!
SALİH KOCA (Eskişehir) - Toplu Konut İdaresi gerçekten bu dönemde tarih yazdı ve çok ciddi anlamda Toplu Konut İdaresi çalışmalar gerçekleştirdi, özellikle dar gelirli vatandaşlarımızı bu dönemde konut sahibi yaptı. Türkiye'de 600 bin civarında konut yapıldı ve vatandaşlarımıza teslim edildi. Özellikle kentsel dönüşüm projeleriyle ve afet riski altındaki alanların düzenlenmesi, 6306 sayılı Yasa'yla birlikte atılan adımlarla birlikte inşallah marka şehirleri hep birlikte kuracak, Türkiye'de bulunan 18 milyon konutun yaklaşık 6-7 milyonu bu sayede Kentsel Dönüşüm ve Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası kapsamında yenilenecek ve marka şehirleri inşallah hep birlikte kuracağız.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Ama Sulukule gibi olmasın.
SALİH KOCA (Eskişehir) - Bu anlamda da ilk kez, afet riski altındaki alanların yeniden planlanması konusunda iktidarımızın yapmış olduğu çalışmalarla birlikte belediyelere kaynaklar aktarılmış, vatandaşlarımıza kira yardımlarında bulunulmuş, kredi çektiklerine faiz konusunda yardımda bulunulmuş ve aynı şekilde ödemek zorunda oldukları harçlarda vesaire ciddi anlamda kolaylıklar sağlanmıştır. İşte yapılan bu bütçelerle birlikte bu hizmetler Türkiye'de gerçekleştiriliyor ve inşallah bundan sonra da bu hizmetlerimiz devam edecek.
İhracat konusunda farklı şeyler söylendi ve asıl ifadelerden bir tanesi şuydu: "İhracat ancak ülkeler arasındaki dostluklar üzerine kurulur ve artar." denilmişti ve dolayısıyla ülkeler arasındaki dostlukların kalmadığından bahsedildi. Madem ihracat ülkeler arasındaki dostluklar sayesinde artarsa işte bunun kanıtı bugün 161 milyar dolarlar rakamına ulaşan bir ihracatımız söz konusu. O zaman aslında bununla da dostluğumuzu artırdığımız söz konusu.
MUSA ÇAM (İzmir) - İthalat ne kadar, bir de onu söyle.
SALİH KOCA (Eskişehir) - Bu anlamda baktığımızda değerli dostlar, sayın vekilim, Sayın Başkanım, Sayın Bakanım; 2015 yılı bütçemiz ülkemizin dört bir tarafına ihtiyaç duyduğu yatırımı götüren, eğitim ve sağlığı önceliklendiren, reel ekonomiyi destekleyen, ekonomik ve sosyal kalkınmaya odaklanmış, toplumsal refahı artırmayı amaçlayan, ekonomik ve mali istikrarı gözeten, aynı zamanda hem dünyanın içinden geçtiği ekonomik ve siyasi krizlere karşı ekonomik gücümüzü ve direncimizi artıracak hem de Orta Vadeli Program'da öngörülen büyüme hedeflerini destekleyecek gerçekçi ve tutarlı bir bütçe olduğunu düşünüyorum.
Bu bütçenin hazırlanmasında emeği geçen başta Bakanımız olmak üzere değerli bürokratlarımıza teşekkür ediyorum.
Ülkemizin her kesimini gözeten, vatandaşlarımızın bütçesi olan bu bütçenin hayırlara vesile olmasını, hayırlı hizmetlere vesile olmasını temenni ediyorum.