KOMİSYON KONUŞMASI

ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Müsteşarım, Bakanlığımızın yetkilileri; çok teşekkür ederim.

Kıymetli milletvekili arkadaşlarım, çok kısa bir özetlemek istiyorum. Özetledikten sonra da size direkt 3 tane sorum olacak.

Şöyle ki, Avrupa Birliğinin asayiş ve güvenlik açısından olağanüstü öneme sahip terör ve göçle mücadele konusunda Türkiye'ye ihtiyacının olduğu bir gerçek, bu gerçeğin de onlar farkındalar. Avrupa'nın, 11 Eylül terör saldırısı sonrası İslam ve Müslümanlar hususunda olağanüstü şüpheci hâle geldiği gerçeği de bir kenarda durmalı. Ayrıca, en son, ülkemizin Rusya'yla yakınlaşması da -kırılma noktalarından, o kliklerden bahsediyorum- Avrupa Birliği ülkelerinin hoşuna gitmemiştir.

Şimdi, bu üçünün ışığında, bu üç kritik olayın ışığında, darbe girişimi ve ondan sonra yaşanan süreci göz önünde bulundurmak suretiyle size sormak istediğim somut sorular şunlar: Üyeliğin görünür bir gelecekte ya da hiç mümkün olmayacağı gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekir mi? İki: Gerginliklere rağmen yine üye olacakmışız gibi siyasi ve ekonomik reformları yapmak mı uygun olacaktır? Veya en son, böyle beklemeyip İngiltere örneğindeki gibi bunu reddedip üyelik sürecinden çekilip Avrupa Birliğiyle karşılıklı çıkar ve iş birliğiyle ilgili buna dayalı bir süreç mi yönetmek gerekir? Aslında, bizim biraz daha bunlarla ilgili netleşmemiz gerekiyor. Yani ortada sisli bir ortam var, bu sisli ortamda, Avrupa Birliğiyle ilgili Türk milletinde oluşmuş olan bir umutsuzluk ve ön yargı var. Yani bugün referanduma gidilecek olsa -benim şahsi kanaatim ve sahadan aldığım değerlendirmeler, geri dönüşler bunlar- herkes Avrupa Birliğini reddedecektir. Ama ticari anlamda Avrupa Birliği ilişkilerinin ülkemiz için ne kadar önemli olduğunun farkındayız.

Bu 3 tane soruma ben somut olarak cevap alırsam sevinirim.

Teşekkür ediyorum.