LÜTFİYE İLKSEN CERİTOĞLU KURT (Çorum) - Sayın Bakanım, hoş geldiniz.

Bürokrat arkadaşlar, emeğinize sağlık.

Ben de Sayın Bakanım, birkaç bir şeyi "Olabilir mi?"yi sizinle paylaşmak istiyorum. Bir anne ve veli olarak müfredatlarımızın dolu ama bu çocukların bunu algılaması ve uygulamasının nispeten daha az olduğunu düşünüyorum. Öz eleştiri yapıyorum, kendi çocuğum adına da aynı şeyi yapıyorum. Burada evladımın da kusuru var ama eğitimcilerden de destek bekliyoruz. Dolu müfredatlar veriliyor ama uygulamada göremiyoruz. Tabii hayatlar yoğunlaştı, ailelerde de kusur var ama maalesef Millî Eğitimden bekliyoruz çünkü artık bizi aştı çocuklar, rol modelleri değişti, öğretmenlerinin söylemleriyle hareket ediyorlar. Müfredatlardaki içeriğin ve uygulamalarının takip edilmesini de yine biz anneler olarak sizlerden bekliyoruz, Millî Eğitim camiasından.

Bir de şeyi sorayım Sayın Bakanım, bu rehber öğretmenlerin kendi tespit ettikleri var mı? Anneden kaçtı, babadan kaçtı, anne baba ayrı çocuklar. Yani böyle bir donanımı var mıdır öğretmenlerimizin, rehber öğretmenlerimizin ve koordinasyonları nasıldır?

Rol model, evet, öğretmenlerimiz çok olduğu için de birisinin spor koçu, birinin İngilizce öğretmeni... Bu sosyal medyalarını da -tabii kişisel verilerin korunması, o ayrı ama- arkadaşlık alıp vererek bunları takip etmek gibi bir süreci işletebilir miyiz? Çünkü bizim arkadaşlıklarımızı reddedebiliyorlar lise çağında ama matematik öğretmeni arkadaşsa o aradan takibinde daha mı kolay olabilir?

Bu bilgilerin, halk eğitimde vesairede verilen bilgilerin anne okul adı altında, özellikle büyük şehirlerde yapılabilmesi olabilir mi? Çünkü gene taşrada aileler ilgili ya da çağırıldıkları eğitimlere katılıyorlar ama büyük şehir ailelerinde zaman bulunamıyor gibi bir şey ya da farklı bir yaklaşım olabiliyor. Büyük şehir ailelerine daha çok özen gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum Millî Eğitim adına.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.