Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/926) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 15 .03.2018 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, anladığımı söyleyeceğim. Sayın Bakan, 31/12/2018'i veya 01/01/2019'u milat kabul ediyoruz, bunu anladık. Yani, diyelim ki o tarihe 160 milyar TL'lik, işte, kurumların, vatandaşın KDV alacağı var. Şimdi şöyle bir sıkıntı gördüm ben maddenin lafzında çünkü siz diyorsunuz ki "2019 boyunca zaten ödeme yapmayacağım çünkü 1 lira bu etki analizinde yok", değil mi? "2020 yılında başlayacağım ödemelere" diyorsunuz. Şimdi, diyelim ki ben ayakkabıcıyım. 2018'in 12'nci ayında çok hesaplı deri buldum, şahane, bir yıllık da deri ihtiyacımı alacağım. Dedim ki: Ben 1 milyon TL'lik deriyi aldım, 180 lira da KDV'sini ödedim. Ne oldu? 180 bin lira alacağım var. Ama siz miladı 01/01/2018 saydığınız için ne oldu? Ben 2019 yılında başladım ayakkabı satmaya. KDV değil mi, almaya başladım, siz bu KDV'leri benden alacaksınız tıkır tıkır ama bir yıl boyunca diyeceksiniz ki, "Senin o deriye ödediğin KDV'yi sen o havuzda, hesapta bekleteceksin arkadaş, indiremezsin." Ya çok ciddi bir sıkıntı var milatta. Milatta diyorsunuz ki: "Ben o alacağını kardeşim senin bir yıl bekleteceğim 2020 yılının bilmem kaçıncı ayına kadar. Onu ödersem ödeyeceğim, ödemezsem ödemeyeceğim. Yok, iç borç senedi vereceğim, yok, bilmem ne yapacağım." Ama ben ayakkabıları satmaya başladım, tıkır tıkır siz benden KDV'yi alacaksınız.
Sayın Bakanım, bunu yapamazsınız. Yani, bu, bırakın, Dimyat'a pirince giderken esnaf evdeki bulgurdan olur. Yani siz "KDV ödeyeceğim, KDV ödeyeceğim." derken, 2019 yılı boyunca siz donduruyorsunuz bu sefer o KDV alacaklarını ve mahsup ettirtmiyorsunuz. Bir yıl boyunca bedavadan o stoku kullanacaksınız ve 2020 yılının bilmem kaçıncı ayında ödemeye başlayacağım diyeceksiniz. O da öderseniz. O da "bütçe imkânları filan falan" diyorsunuz. Bu çok ciddi bir handikap yaratır Sayın Bakanım. O anlamda burada bir sıkıntı gördüm.
İkinci konu: Sayın Bakan, burada bir ölçek olması gerektiğini düşünüyorum stokla ilgili. Şimdi, burada bütçe imkânlarını dikkate alarak sektörel olarak belli noktalarda ödeme yapacağınızı öngörüyorsunuz. Ancak tekrar kaygımı belirtiyorum, tekrar büyük gruplarda... Diyelim ki siz bir sektör belirlediniz. Dediniz ki "Şu sektörde, imalat sanayisinde ben ödeme yapacağım." Orada diyelim ki 100 bin oyuncu var, toplamda 50 milyar alacakları var. Ama bu 50 milyar alacağın 40 milyarı 7 tane oyuncuda olabilir, 5 tane oyuncuda olabilir. Ama geri kalanlar binlerce, on binlerce oyuncu çok küçük alacaklara sahip olabilirler ve siz eğer ki derseniz "Ben burada şu kadar ödeme yapacağım.", çok sınırlı sayıda insanımız bundan faydalanabilir belli oranda. O anlamda, burada ölçeği küçüklerden başlayarak, diyelim ki belli bir noktada, "Ben 50 bin liraya kadar olan alacakların yalnızca 50 bin lirasını ödeyeceğim" diye başlamanız esas olması gerekir diye düşünüyorum. Büyük rakamlardan ziyade, öncelikle küçük rakamları vermek. Siz, bakın, devlet iç borçlanma senetleri vermeyi vaat ediyorsunuz. Ya, Allah'ınızı severseniz, küçük bir esnaf 10 bin lira alacağı için sizden devlet iç borçlanma senedi alacak hâli yok. Kim alacak bunları? Yine büyük gruplar alacaklar. Büyük gruplar o paraları hazine kâğıtlarını alıp gidip bankalara teminat gösterip karşılığında kredi kullanacaklar. Bu açıdan Sayın Bakanım, ben hep diyorum ya, yüzde 1'in, yüzde 1'in değil binde 1'in torbası bu. Bu anlamda bütün o düzenlemeler de büyük gruplara dönük yapılıyor. Burada da ölçeğin olması, sosyal devlet anlayışı içerisinde öncelikle dar gelirli vatandaşlarımızın, esnafımızın bundan yararlanmasının maddede esas alınması gerektiğini düşünüyorum.
Teşekkür ederim.