TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Ben tüm konuşmalarla ilgili notlar aldım, onlarla ilgili de bir tespit, bir öneri sunmak isterim. Onlardan birincisi şu: Ataşeliklerle ilgili, özellikle aile ataşeliği Düsseldorf ve Köln'de başladı ama sayısı 8'e çıkacak, bu çok önemli, bilgi olarak aktarmış olayım. Saygıdeğer bakanımız geçen hafta bir programda da bunu dillendirdi yurt dışı ayağı olan bir etkinlikte. Bu çok önemli, daha da artmalı ama nüfusumuzun en çok olduğu bölgelerle başlamakta fayda var. Şu an, Düsseldorf'ta ilki açıldı ve oluşuyor, Köln'de yapı bitti ve 8'e çıkacak.

Birincisi: Kanunlarla ilgili de şu anda, Tebligat Kanunu'nu çıkartarak, onun hazırlığını yaparak tanıma ve tenfizle ilgili bir kısmını çözdüğümüz iradede 10-15 bin davada bir kolaylık sağlanmış olacak mahkemelerde ama Tebligat Kanunu ve benzer çalışmalarla da -hukukçular çok daha iyi bilir- bunu rahatlatacak bir başlık daha geliyor. Bunun hazırlığıyla ilgili de inşallah gerekli çalışmaları yapacağız. Yine "Vatandaşlığını kaybetmesin çocuklarımız." diye bir hazırlık da var. Hani o hazırlıkla ilgili de inşallah biz devamında hem Başbakan Yardımcımızla hem ilgili kuruluşla görüşmemizi gerçekleştireceğiz. Aile bileşimi şartı. Bakın, uygulama farklılıkları çok önemli. Sadece "Türkiye bunu yapıyor." deyip bizim hükûmetlerimize ya da devletimize söylemden ziyade, karşı tarafın ayrımcı, ülkeler arasında vatandaşın kimliğine göre ayrımcı tutumlar da o kadar önemli. Şimdi ifade edeceğim Avrupa Birliği Adalet Divanının -lütfen dikkat ediniz- kararına rağmen, bir ülke farklı çalışma yapabiliyor. Neyle ilgili? Aile bileşiminde dil şartı var. Şimdi, 2014'te ABAD -Sibel Hanım hatırlayacaktır o toplantıyı- karar alıyor, diyor ki: "Bu uygun değil." Neye uygun değil? Avrupa Birliği mevzuatına uygun değil, Ankara Sözleşmesi'ne göre Almanya ve Türkiye arasında yapılan anlaşmaya uygun değil. Yıl kaç? 2014. Kararı kim alıyor? Avrupa Birliği Adalet Divanı. Buna rağmen, devam ediyor mu Almanya bu kararı almaya? Devam ediyor. O zaman, Türkiye'yi zorlamak, Türkiye bakış açısıyla buna değerlendirme yapmayacağız Sayın Tanal, tam tersi, burada Amerika vatandaşı olan birine ya da İtalya vatandaşı olan ve evlilik gerçekleştirmiş olanda bu şartı aramıyorsun ama Türkiye'den gidecek olan kişilerle ilgili, bu vatandaşımızla ilgili bu şartı arıyorsun o kararlara, ABAD kararlarına rağmen. Demek ki ayrımcı olan devletin, ayrımcı olan uygulamayı gerçekleştiren ülkenin kim olduğuna dikkat çekmek için bunu söyledim, bu bir.

İkincisi: Yine çifte vatandaşlıkla ilgili söylediniz. Burada tek hikâye şu: Vatandaşlıktan olur mu? Vatandaşımızın talebi ne? Vatandaşımızın mağduriyetini nasıl çözeriz? Bizi ilgilendiren, bizim özellikle altını dikkatle çizeceğimiz ayrıntı odur. Orada vatandaşımız var ve işini, mesleğini, ailesini, her şeyini orada kurmuş ve bir ülke, ayrımcı tutumu o kadar net olan bir ülke bizim vatandaşımızı zor durumda bırakmaya çalışıyor. Dolayısıyla ülkemizdeki ilgili kurumların tavrı ve tarzı söylediğinizin aksine, vatandaşımızın için tamamen lehte olan, onun talebi, onun mağdur olmaması için atılan adımlardır.

Üç ve son: Tatil uygulamaları -Türk Havayollarıyla ilgili, eğitimle ilgili bu söylediğimiz- yaklaşık iki yıldır bir düzene girdi, en son tüm partilerde olduğu gibi bizim seçim beyannamelerimizde de vardı. Gençlik geliyorsa ciddi uygulamalar, indirimler, yine aile olarak önceden bir rezervasyon yapılırsa çok ciddi kampanyalarla Türkiye ayağını kesmemek, Türkiye'de bunu gerçekleştirebilecek bu bağı kurabilmek adına önemli çalışmalarımızdan biriydi. Bunu da not almışım.

Ataşelikler, eğitim ataşelikleri... Bu itirazımız, az önce Danimarka örneğini ifade etmiştim, orada anneden ayrılma ve yakın çevreye verememekle ilgili bir başlıktı.

Sayın Başkanım, ben bu çerçevede toparlamış olayım.

Tekrar çok teşekkür ediyorum.

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun çok kıymetli üyelerimize, alt komisyonda emek veren çok değerli üyelerimizin her birine, uzman arkadaşımız Sevgili Hande Hanım ve Emre Bey'e, Elif Hanım yok, o da Yurt Dışı Türklerden katkı sunmuştu, tüm uzman kardeşlerimize de çok teşekkür ediyorum. Raporumuzun hayırlı olmasını diliyorum.

Son olarak da şunu ifade edeyim yine: Rapor bittikten sonra, yayımlandıktan sonraki çalışmamız -ki bununla ilgili randevuları da alacağız- öncelikle Aile Bakanlığı ve Başbakan yardımcımızla az önce ifade ettiğimiz kanuni düzenleme... "İşte raporumuz çıktı, bizim de bu hassasiyetlerimiz var. Neler yapabiliriz?" diye en son yaptığımız taslak raporun onay çalışmasında bu kararı Komisyon üyelerimizle birlikte aldık ve Aile Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, denklikle ilgili özellikle YÖK, Başbakan Yardımcılığımız ve SGK. Çünkü anneler, kadınlar, ev hanımlarıyla ilgili tanınan bir yasal düzenleme vardı; onun çalışmalarıyla ilgili inşallah rapor bitip kitaplaştığında bunu da devamında gerçekleştireceğiz katılmayı arzu eden tüm üyelerimizle birlikte.

Teşekkür ediyorum.