| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 15 .03.2018 |
MUHARREM VARLI (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanlara da verdikleri bilgilerden dolayı teşekkür ediyorum.
Burada birçok madde var. Bu birçok maddenin sadece 2 veya 3 tanesi, bilemediniz 5 tanesi üzerinde bir tartışma var. Eğer bu maddeler üzerindeki görüşlerde hem Sayın Bakanlarla hem Komisyon üyesi arkadaşlarımızla birlikte bir ortak yol bulunarak yeni bir düzenleme yapılırsa hiçbir itirazın, hiçbir sıkıntının kalmayacağı kanaatindeyim.
Bunlardan bir tanesi sulama birlikleriyle alakalı. Sulama birliklerinin elbette ki art niyetli ve kötü olanları var. Bunları ben kabul ediyorum, birçok arkadaşımız da kabul ediyor. Ancak çok güzel faaliyet gösteren, sulama tesisleriyle ilgili yapması gerekenleri yapan, tahsilatının yüzde 70'ini yapmış, hatta yüzde 80'ini yapmış, başarılı bir yönetim sergileyen sulama birliklerimiz var. Bunları mağdur etmemek, aynı zamanda çiftçinin organı yani meclisi çiftçi seçiyor, başkanı çiftçi seçiyor, dolayısıyla köylülerden oluşturulan, çiftçilerden oluşturulan delegelerin seçtiği bir yönetim tarzı olduğu için başarılı olan sulama birliklerinin de devam etmesi, kanunen de bunun düzenlenmesi noktasında istirham ediyoruz Sayın Bakanım, Sayın Komisyon Başkanım. Yani bunu bir alt komisyonda tekrar değerlendirerek hem yönetimde bulunan arkadaşlarımızı mağdur etmemek hem çiftçimizi mağdur etmemek hem devletimizi hem milletimizi hem çiftçimizi korumak adına bu tasarının yeniden bir düzene konulması görüşü bende hâkim oldu. Alt komisyonda bunu tekrar tartışalım, konuşalım. Yani varsa devletimiz müfettiş yoluyla veya şimdi yapacağınız sıkı denetimleri artırarak bu tip art niyetli, yanlış yolda olan sulama birlikleriyle ilgili verilmesi gereken ceza ne varsa bunda hemfikiriz ama başarılı olanları da kurunun yanında yaşı yakmak misali yakmamız gerekir. Hem çiftçinin lehine hem milletimizin lehine böyle bir karar olacağı kanaatindeyim. Çiftçi sulama birliklerinin meclisi çiftçilerden oluşur, muhtarlardan oluşur. Dolayısıyla bunlar çiftçinin hakkını da sulama birliğinin hakkını da korumakla mükelleftir, hem sulama birliğinin hakkını korur hem çiftçinin hakkını korur. Dolayısıyla ortayı bulacakları için ne çiftçi zarar edecektir ne sulama birlikleri zarar edecektir. Meclislerin kalması doğrudur, eğer meclisler feshedilecekse sulama birliğinin kalmasının bir anlamı kalmayacaktır çünkü başkanın maaş alması, başkanın orada oturması bizim için herhangi bir anlam ifade etmiyor, bizim buradaki kaygımız ve endişemiz çiftçinin mağdur olması, dolayısıyla sulama birliklerinin başarılı olanlarının da başarısızlıkla suçlanıyor gibi ortadan kaldırılması, kanunen feshedilmesi doğru bir karar olmayacaktır; bu kararı yeniden gözden geçirmenizi ve hep birlikte bunun bir düzenlemesinin yapılmasını... Gelin birlikte bir çalışma yapalım, yeniden bir düzenleme yapalım bu konuyla alakalı diye görüşlerimi belirtmek istiyorum.
Yine, bir havza veya birkaç havzada suyun özelleştirilmesi yani birilerine verilmesi noktasında bir kanun maddesi var burada. O da doğru olmayacaktır, o da çiftçinin ve vatandaşımızın aleyhine olacaktır çünkü orayı alacak kişinin yarın nasıl bir uygulama yapabileceğini, fiyat konusunda nerelere kadar gidebileceğini, hangi sıkıntıları çıkartabileceğini kestiremeyiz şimdiden. Bunun da bu kanun teklifinden çıkarılması veya alt komisyonda yeniden tartışılarak görüşülmesi doğru olacaktır. Bu konuda da istirham ediyorum, gelin birlikte bir çalışma yapalım ve bu konuyu çiftçinin ve köylünün daha lehine bir düzenleme hâline getirelim.
Yine, sulama birliklerinden kaynaklı çiftçi bugüne kadar bir zarara uğramadı yani sulama birliklerinden kaynaklı çiftçi bir zarara uğramış olsa inanın bunu burada en fazla ben dile getiririm. Ben bir çiftçi arkadaşınızım yani işim çiftçilik, başka bir işim yok, ben çiftçilik yapıyorum. Eğer burada gerçekten sulama birliklerinden kaynaklı bir sıkıntı olsa çiftçinin aleyhine ben, onu en fazla gündeme getiren insanlardan birisi olurum. Ha, derdimiz doğrudan doğruya sulama birlikleri de değil, derdimiz hem çiftçi hem sulama birliklerini korumak yani ikisini birlikte koruyabilirsek eğer doğru bir iş yapmış oluruz diye düşünüyorum.
Sayın Tarım Bakanını bir konuda tebrik ediyorum, "Desteklemelerden kesilmemeli." dedi, doğru söyledi, çiftçinin hakkını korumuş oldu ama aynı hassasiyeti icra iflas konusunda, çiftçinin hakkının korunması noktasında göstermenizi beklerim Sayın Bakanım.
Her şeye muhalefet etmiyoruz, bunları muhalefet etmek adına da söylemiyoruz; bunları, doğruları bulalım, birlikte yapalım, birlikte çözüm üretelim, milletimizin ve çiftçimizin lehine bir şeyler ortaya koyalım diye söylüyoruz yani sadece muhalefet etmek adına konuşmuyoruz. 50 küsur maddeden 5 tanesi konuşuluyor, diğerlerini konuştuğumuz yok. Mesela toplulaştırmanın DSİ'ye devredilmesi doğru; sulamanın, ikisinin bir arada olması doğru. Bununla ilgili yeni genel müdürlük, genel müdür yardımcılıklarının ihdas edilmesi, daire başkanlıklarının ihdas edilmesi doğru, bunların hiçbirine itirazımız yok; sadece, sulama birlikleriyle ilgili alınan karar ve havza bazlı suların başka şahıslara, özel, tüzel kişilere kiralanması konusu, bunlar çiftçinin, köylünün aleyhine olacaktır ve icra iflas konusu... Sayın Bakanım, siz çiftçiyi temsil eden bir Bakansınız, lütfen bu konuda da aynı, desteklemelerde ortaya koymuş olduğunuz çiftçi lehine tavrı sürdürmenizi bekleriz. Çünkü çiftçinin aleyhine olacaktır bunlar yani icra iflas olduğu zaman çiftçinin tarlasını satışa kadar gidecek durumlar ortaya çıkacaktır ki bunlar da çok doğru şeyler olmayacaktır. Yani mesela "suyun borcunu ödemeyen" dedik, doğru, herkes borcunu ödesin, ben de aynı görüşteyim ama şimdi, borcunu ödemedi diye tam pamuk çiçek açmış, elma mevsimine girmiş, suyu kestiniz; çiftçi bu pamuğu nasıl üretecek, nasıl yetiştirecek? Veya mısır tam su istiyor, püskül dönemine gelmiş, tozlama dönemine gelmiş, suyu kestiniz; bu mısırı nasıl yetiştirecek?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Hasat sonunda ödemezse...
MUHARREM VARLI (Adana) - Efendim, ben olabilecek şeyleri anlatıyorum yani hasat sonunda olmaz, bunlar özellikle yaptırım olsun diye o gün yapılırsa esas çiftçinin ve ülkemizin çok büyük kaybı olur bundan yani mısır 1,5 ton alacaksa dönümde 700-800 kilo alır, yarı yarıya alır. Dolayısıyla hem millî gelirden kaybımız olur hem çiftçinin çok büyük kaybı olur. Pamukta aynı şekilde 500-600 kilo alacaksa dönümde 300 kilo alır, dolayısıyla hem çiftçinin hem ülkemizin millî gelir kaybı olur ki bu konularda da Sayın Tarım Bakanının çiftçinin hakkını savunacak noktada durmasını beklerim. Ayrıca tebrik ediyorum, desteklemeler konusunda doğru bir tespit yaptınız, desteklemeden kesilmemesi lazım.
Teşekkür ediyorum.