KOMİSYON KONUŞMASI

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Değerli Divan, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; bugün benim Komisyondaki Komisyon üyesi olarak ilk görev günüm, ondan dolayı başlangıçta söylediğiniz "Hayırlı olsun." tebrikleri için teşekkür ediyorum. Bu tasarının da öncelikle ülkemiz ekonomisine, mükelleflere ve idareye katkı getirmesini, hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Şimdi, ben de çok uzatmadan -maddelerde inşallah katkılarımızı vermeye çalışacağız ama- burada da birkaç konunun altını çizmekte fayda olduğuna inanıyorum. Yani şöyle genel olarak ifade etmek gerekirse Katma Değer Vergisi Kanunu'yla ilgili getirilen bu değişiklik tasarılarının önemli bir kısmını belki reform niteliğinde görmeyebiliriz ama bir ihtiyaç olduğu da gerçek. Örneğin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleriyle ilgili gelen uygulama aslında öteden beri uygulanan ama idarenin de başına çoğu zaman sıkıntı oluşturan bir uygulama çünkü buradaki tanımlama trampa olarak kabul ediliyordu ve trampa şeklindeki kabulde de karşılıklı olarak teslimler yani iki ayrı teslim olarak Danıştay bunu görmüyordu çünkü burada bir tarafta bir satım sözleşmesi, diğer tarafta da bir yapım sözleşmesinden bahsediyordu ve hakikaten de öyle ama "trampa" dediğimiz, daha doğrusu "arsa payı karşılığı inşaat" dediğimiz husus kendi şahsına münhasır olan karma bir sözleşme. Bundan dolayı da Danıştay bunu katma değer vergisinin ilgili kanununun işte trampa hükmüne verdiğimiz ya da trampa hükmü içerisinde düşündüğümüz kapsamda bunu görmüyordu. E, bu da idareye ciddi bir sıkıntı oluşturuyordu. Bu konuyla ilgili bir düzenleme yapılması gerekiyordu. Dolayısıyla belki bu anlamda, bir ihtiyacı gidermesi anlamında da bir gereklilik olduğunu ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, devreden katma değer vergisi öteden beri hep sıkıntı olan, tartışılan bir husustu. Bunun bazı iadeleri belki söz konusu olabiliyordu ben yanlış hatırlamıyorsam ama tabii olay nereden başlıyordu? Mükellef böyle bir talepte bulunduğunda annesinin kızlık soyadını sormaya başlayınca kimse de böyle bir talebe yaklaşamıyordu. Burada, ifade edildiği gibi, aslında iadeyle ilgili hükümlerin net bir şekilde belirlenmesinde fayda olduğunu yani bu iade konusunda ya da iadenin ne şekilde yapılacağı konusundaki ifadeler biraz muğlak ifadeler olarak görünüyor. Yarın çok ciddi sıkıntılarla da karşılaşabiliriz. Milletvekilleri olarak toplumumuzun bir gerçeği yani milletvekillerine de yeni bir alan doğar "Bizim bir iade talebimiz var yani bunu öne alalım, aldıralım." şeklinde. Bu da istismara konu olabilecek bir durum olabilir mi diye -belki ilgili maddelerde konuşulacak- tartışılmasında, dikkate alınmasında fayda olduğunu düşünüyorum yani o belirsizlikleri kaldırmakta fayda olacağını düşünüyorum.

Tabii, bir muhasebe ve finansman profesörü olarak ben götürü uygulamalara hep karşıyım. Dolayısıyla bir götürü uygulamada yine küçük esnaf için KDV'de bir götürü uygulama getiriliyor. Gerçek usulden götürü usule bir geçiş olarak değerlendiriyorum doğrusu ben bunu ama buralarda bu küçük esnafa da bir kolaylık olduğu gerçeğini de kabul etmek gerekiyor. Ya, ihtiyari ama tabii ki sonuçta mükellefin tercihine bırakılmış bir kolaylıktır bu yönüyle ama esas itibarıyla kayıtlı ekonomi açısından ve gerçek usule doğru gidişin amaç ve hedef olması gereken bir yapıda ben prensip olarak çok doğru bulmuyorum, başka türlü de olabilir. Sadece bir düşüncemi paylaştım.

Efendim, diğer uygulamaları, bunları tek tek değerlendirmiyorum. Hakikaten olması gereken, çok faydası, katkısı olacak önemli düzenlemeler var. Onları atlayarak...

Değersiz alacaklara ilişkin maddede inşallah bir değerlendirme imkânım olabilir diye düşünüyorum. Ama burada arkadaşlara da özellikle bu konuda bir indirimden bahsediyoruz. "Değersiz alacak" dediğimiz şey nedir? Değersiz alacak, tahsil imkânı ve kabiliyeti ortadan kalktı demektir, dolayısıyla zarar niteliğinde olan alacaklardır. Bu alacaklar sonuç itibarıyla şartların oluştuğu dönemde -vergi açısından da söylüyorum-matrahtan düşülecek yani zarar yazılacak, gider yazılacak olan kalem.

Şimdi, burada diyoruz ki: Değersiz alacaklara karşılık gelen satışlara isabet eden katma değer vergisinde indirim olayı. Aslında bu alacaklar ortaya çıktığında bu katma değer vergisi indirildi. Doğru mu? Şimdi, değersiz alacak hâle geldiğinde matrahtan indirilecek, gider olarak yazılacak olan bir tutar...

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Beyan edildi yani fatura kesildi, satışı yapıldı, beyan edildi...

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Tamam, beyan edildi.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - ...sonra değersiz hâle geldi.

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Sonra değersiz hâle geldi. Yani ben orayı o zaman... Ama "değersiz alacak" olarak tanımlandığı için işte orada da demek ki anlaşılmada bir şey var, "değersiz alacak" tanımı söz konusu olduğu için yani onlara ait olan ama "beyan edildi, indirimi sağlanmadı" şeklinde. Onu engelleyen de bir şeyin olmaması lazım. Bakın, neden...

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Şimdi, alınamadığı için o KDV tekrar...

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Ama şöyle: Zaten o satış gerçekleştiğinde indirilecek katma değer vergisi 191 no.lu hesaba yazıldı yani oraya geçti. Yani onun o satış...

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Değersiz alacağa satıcı tarafından bakıyoruz; gelirine koydu, tahsil KDV'ye koydu, beyan etti. Şimdi, değersiz o alacağı alamayınca...

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Alacak satıcı için geçerlidir zaten.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Değer yazacak, KDV'yi...

BAŞKAN - Sayın Demiröz...

Arkadaşlar, rica ediyorum, müsaade edin. Lütfen...

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Ben şöyle izah edeyim isterseniz: Alacak zaten satıcı açısından söz konusu. Dolayısıyla, bir alacak var yani satış gerçekleştiği anda indirilecek katma değer vergisi 191 no.lu hesaba alındı ve bu beyan edildi ya da edilecek, neyse... Yani orada, alacak ile KDV birbirinden ayrıştırıldı, o bağ koptu. Ondan sonra bunun indirilememesi diye bir şey söz konusu değil. Siz bilirsiniz. Ben, sadece, burada bu konuya izin verirseniz, bürokrat arkadaşlar da aslında böyle bir şey, çifte bir şey de olur ama Maliye Bakanlığının kastettiği bu değil, mükellef açısından da şey olur ama sistemin esas yapısıyla ilgili bir sıkıntı yaratır mı diye...

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - "Alıcı tarafından" diyor "satıcı tarafından" demiyor.

BAŞKAN - Sayın Demiröz, müsaade edin.

Sayın Karakaya'nın zaten birinci günü Komisyonda, konuşmasını bitirsin.

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Benim söylediğim açık, net: Bu kastedilmiyorsa sadece bir konuya dikkat çekmek istiyorum maddelerde konuşalım diye.

Bir başka konu şu: Bu, genel olarak belki -direkt burayla da, sadece katma değer vergisiyle de alakalı değil- önümüzdeki günlerdeki toplantılarda da belki ağırlıklı konuşacağımız şey. Sayın Bakan, özellikle vergiye ilişkin düzenlemelerde kullanılan dilde muhasebeyle bağlantı noktasında çok ciddi, önemli, kabul edilebilir sınırların ötesinde yanlış ve hatalar var. Bilmiyorum, ekibinizin içerisinde muhasebe kökenli yok mu, buna dikkat edilmiyor mu? Geçen gün, bir yasa geçti, ben orada da söyledim, Sayın Bakan o oturumda yoklardı. Kur farklarıyla alakalı bir düzenlemeydi. Orada, o düzenlemedeki maksat belliydi. Kur farklarının ötelenmesi, vergilendirilmesini önleyecek bir uygulamaydı, tamam, burada bir şey yok, idare kendi amaç ve hedefleri doğrultusunda bu araçları kullanacak. Ancak orada -Sayın Gelir İdaresi Başkanımıza da ifade etmiştim- muhasebeye de yön veriyordu. Bu "Şu hesabın alacağına, aynı hesabın da borcuna" diyordu. Ben de sonradan dedim ki: "O hesabın alacağını bulursunuz ama borcunu nasıl bulacaksınız, ben merak ediyorum çünkü bizim sistemimizde çift karakterli bir hesap yok, bilanço hesabı yok. Dolayısıyla, orada yarın uygulamada belki birçok şey soracaklar, boşu boşuna zaman ve ekonomi israfı olacak."

Değerleme hükümleriyle ilgili çok konu var belki üzerinde durulması gereken yani onlar yine bu şeyle de alakalı, hasılatın tanınmasıyla ilgili konular var, bu katma değer vergisini de ilgilendiriyor. Yine, satışlarının vade farklarının -mesela, buralarda o hassasiyetlerin hiçbirini göremedim ben- getirmiş olduğu birtakım farklılıklar, belki burada kastedilenlerden farklı şeyler var. Dolayısıyla, bunlar maddeler üzerinde de konuşulabilecek şeyler.

Çok daha fazla zaman almadan, burada, şimdilik teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Çalışmalarda başarı diliyoruz.