KOMİSYON KONUŞMASI

MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Şimdi, şunu eklemek istedim: Bu Komisyonda siz konuşmanıza başlarken herkesin avukat olduğunu ifade ettiniz, ben avukat değilim.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Genel olarak dedim.

MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Yok, şu anlamda söylüyorum: Yani zaten toplumun...

TUFAN KÖSE (Çorum) - Avukat olmanız da şart değil zaten.

MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Tabii, bunun için söylemiyorum zaten. Bu çeşitlilik de olmalı ki yani sıradan vatandaşın da bu olaya nasıl baktığını uzmancılık dışında... "Sıradan"ı pejoratif anlamda kullanmıyorum.

Şimdi ben sadece iki şey sormak istedim sizi dinledikten sonra. Gerçekten burada YSK'nın gerekçesini tekrardan tebrik etmek istiyorum. Gerçekten son derece demokratik bir hukuk yaklaşımı yani hayattan kopmayan, hak ve özgürlüklerden kopmayan, uzmancılık fetişizminde savrulmayan bir tutum.

Uğur Bey sizin de Tufan Bey'in de demokratik hassasiyetinizden emin olarak soruyorum. Bunu da ironi yapmak için söylemiyorum, buna inanarak soruyorum. Sadece şu sorunun cevabını sizden, CHP'li arkadaşlardan, HDP'li arkadaşlardan rica ediyorum: Şimdi bir seçim yapıyoruz. Bu seçimde, değerli arkadaşlar, filigranlı seçim zarfı, filigranlı seçim pusulası, bunun üzerine bastırılmış ilçe seçim kurulu mührü var ve bu gelmiş sandığa. Vatandaş bütün kurallara uyarak listede adı var hüviyetini göstererek -son seçimden bahsediyoruz- "evet"ini veya "hayır"ını zarfın içerisine koymuş ve bu sandığa atmış. Oradaki, seçim kurulundaki kişilerin ama kasti ama yanlışlıkla bir ihmali yüzünden siz şunu savunma durumunda kalıyorsunuz şu anda: "Bu oylar çöpe atılsın." Bu, çok büyük bir demokrasi kaybı değil midir? Çünkü biz o zarfın içerisinden hangi oranda "evet" ve "hayır" çıkacağını bilmiyoruz. Yani bir vatandaşın en değerli varlığını oradaki, sandık kurulundaki bir kişinin hatası yüzünden çöpe atmanın gerekçesini siz biraz evvel bir makalede okudunuz. Yani bu öncelikle demokratik kültür anlayışınıza sığar mı?

İkincisi: Eğer sizin dediğiniz -ki Mehmet Parsak Bey bunu çürüttü- doğru olsa bizim geçmişe doğru, 1984'ten beri -çünkü YSK'nın uygulaması bu yönde çoğunlukla- bütün seçimleri de geçersiz saymamız lazım bugün oturup. Böyle bir şey mümkün olabilir mi arkadaşlar? Bu iki şeyi sizin dikkatinize getirmek istedim.

Teşekkürler.