| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2137) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 08 .03.2018 |
MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Teşekkürler Başkanım.
Değerli hazırun, ben de küçük bir bilgilendirme yapmak istedim, uzun sürmeyecek. Ama tabii daha sonra konuşulanlardan üzerine de birkaç şey söylemek istiyorum. Gerçekten burada on günlük bir süre içerisinde çok nezih bir tartışma ortamı oldu ve konular, tüm maddeler, değişiklikler her boyutuyla burada ele alındı; bu açıdan gerçekten tatminkâr. Tabii bu arada, bu nezahetin içerisinde bizim asla kabul edemeyeceğimiz bazı terimler, iddialar da yer aldı. Yani işte hırsızlıktı, kirli ittifaktı vesaire... Tabii bunları kabul etmiyoruz ve iade ediyoruz. Çünkü burada gerçekten iyi niyetli, aslında 16 Nisanda kabul edilen Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin doğal bir sonucu olarak demokrasimizin ve halkımızın önüne koyduğumuz demokrasi seçeneklerinin çoğalmasına bağlı olarak çok demokratik bir düzenleme yapılmakta. Şurada bunlara gerçekten dikkat etmek lazım. Bu İkinci Dünya Savaşında Naziler tarafından muhasara altına alınan Leningrad muhasarası vardır. Orada, savaşlarda bir kural var. Bu, savaşlarda dahi uyulan kurallardan bir tanesi, şehir suyunun zehirlenmemesidir. Yani şehir suyuna hiçbir taraf zehir katmaz çünkü ona herkes ihtiyaç duyar. Ama o muhasarada Naziler şehir suyunu da zehirlemişlerdir. Şunun için söyledim: Bizim seçim sistemimiz gerçekten çok iyi işleyen, şeffaf ve güzel bir düzen. Yani her beğenmediğimiz seçim sonucundan sonra eğer seçim sistemine saldırırsak bindiğiniz dalı kesmiş oluruz. Çünkü biz bunu konjonktürel yapıyoruz değil mi? 16 Nisan seçimlerinden istemediğimiz bir sonuç çıkabilir, "hayır" da çıkabilirdi ama oradaki demokratik olgunluk gerçekten sandıkta tecelli eden sonucu, sistemi de muhafaza ederek korumak ve saygı göstermektir. Her beğendiğimiz seçimden sonra, seçim sonucundan sonra biz üzerinde oturduğumuz, yürüdüğümüz zemini tartışmaya açarsak daha sonra aslında burada yapılan muhalefet partilerinin hassasiyetini gösteren endişeleri de teyit edecek şekilde ortak mutabakatımıza zarar vermiş oluruz.
Şimdi burada ben bu bilgilendirmeyi de yapmak istedim, şu anda söyleyeceğim şeyi. Bir kere burada bir şeyi ifade edildi, 16 Nisan sürecinde iktidar, AK PARTİ ve MHP koalisyon döneminin zararlarından bahsettiler; koalisyon dönemlerinin sona ereceğinden bahsettiler. Ama önümüze böyle bir, aslında yeniden koalisyon getiriliyor diye... Bir kere bunun tekrardan altını çizmek lazım. Arkadaşlar, koalisyon dönemi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle sona ermiştir, buna alışalım. Çünkü bunun iki nedeni vardır. Bir: Artık yürütme yasamanın içerisinden çıkmayacaktır. Önümüzdeki en yakın tarihte, 1 Kasım 2019'da inşallah tecelli edeceği üzere, 1 Kasım günü veyahut da ilk turda seçilmezse Cumhurbaşkanı ikinci pazar, ikinci haftanın pazarında, seçim bittiğinde hükûmet kurulmuş olacaktır, çünkü bu tek kişilik bir hükûmet sistemidir. Dolayısıyla artık yürütmede koalisyon diye bir olgu yoktur. Bu açıdan da artık koalisyonun yürütme açısından sona erdiğini söyleyebiliriz. Ama ittifaklar yasama yönünden mümkündür. Bu da demokrasinin bir zenginliğidir. Biz neyi yaşıyorduk daha önce? Bu ittifaklar seçimlerden sonra, seçmen iradesine... Bütün partiler kendi seçim vaatlerini ortaya koymuşken ona göre oyunu kullanan seçmenler, seçim sonrasında, o garip seçim sisteminin getirdiği farklı denklemler üzerinden bir bakıyordu ki kendi partisi asla ve asla onaylamayacağı bir başka partiyle koalisyon yapabilmekte veyahut da iktidar olabilecek bir parti, olmak isteyen bir parti farklı yöntemler seçebilmekte.
TUFAN KÖSE (Çorum) - Yani sizin için parlamenter demokrasi seçimi mi oluyor?
MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Tabii tabii... Parlamenter hükûmet sistemine sahip değildik vekilim biz, siz öyle olduğunu zannediyorsunuz. Bizim sistemimiz parlamenter sistem de değil, garabet bir sistem. İşlemeyen, ne parlamenter sisteme uyan, böyle garip bir, vesayet dönemlerinin sürekli müdahaleleriyle, darbe dönemlerinin de sürekli bir vesayet kurumu ekleyerek ortaya çıkardığı, tamamen millî iradeyi gasbeden, vesayet kurumlarını güçlendiren, melez, garip bir sisteme sahiptik. Biz bunu çok şükür milletin iradesiyle düzelttik. Dolayısıyla burada, bu ittifaklar da yasama yönünden yapılacak ittifaklar da bundan sonra halkın önünde, aynı bugün olduğu gibi... Bu bir AK PARTİ-MHP ittifak yasası değildir. Bundan sonra, geleceğimizde her türlü partinin o günkü konjonktürün şartlarına göre yapabileceği, kullanabileceği yeni bir demokratik argüman, yeni bir sistemdir. Dolayısıyla bunu böyle bir pazarlamanın da kimseye bir faydası yoktur. Çünkü biliyorsunuz milletimiz kül tutmuyor. Bu açıdan bu ittifaklar sistemi de Batılı demokrasilerde de oldukça çok sık kullanılan bir yöntemdir. Biz şimdi bunun kanuni altyapısını hep birlikte yapıyoruz. Dolayısıyla burada ben biraz, Batı'ya çok fazla hayran olan kesimler var, ben onlardan değilim ama tabii ki yine de bu arkadaşları düşünerek birkaç bilgi vereyim ve o şekilde sözlerimi sona erdirmiş olayım. İttifaklar Batı demokrasisinde çok sık kullanır. Bir inceleme var, bu incelemeden size bilgiler vermek istedim. Mesela 1946-1998 yılları arasında Hollanda'da 16 seçimin 6'sı, Avusturya'da 15 seçimin 10'u seçim ittifaklarıyla gerçekleştirilmiş. Parlamenter sistemle yönetilen 23 ülkede 1946-2002 tarihleri arasında gerçekleştirilen 346 parlamento seçimine bakıldığında 346 seçimin 240'ında ittifaklara göre sonuçlar şekillenmiş. Yine 2001-2011 tarihleri arasında dünya genelindeki 147 cumhurbaşkanlığı seçiminin büyük bölümünde ittifaklar sonuçlarda belirleyici olmuş. Fransa, Meksika ve Güney Kore'de uzun yıllardır cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını ittifaklar tayin edici olmuş. Ama nedir? Bunların hepsinin de kanuni bir altyapısı vardı ama bizde bu olmadığı için farklı usuller, demokrasi dışı, bizi de, aslında sivil siyaseti de zor durumda bırakan pek çok pratiklerle biz karşı karşıya geldik yani Güneş Motel örneğini de verebilirsiniz, başka örnekler de verebilirsiniz, parti ayrımı yapmıyorum burada. Dolayısıyla yaptığımız için güzel bir iştir, hayırlı bir iştir, ben ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.
Teşekkürler.