KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, teklifin artık 25'inci maddesine geldik. 24 maddesi AKP ve MHP oy çokluğuyla kabul edildi. Dolayısıyla bu artık yürürlük maddesi ama tutanaklara geçmesi açısından ve görünen o ki Komisyonumuzda...

BAŞKAN - Özür dilerim Sayın Adıyaman. Bu gidişle tutanak işini kaldırsak belli bayağı rahatlayacak Komisyon. Espri olarak söyledim.

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Anladım.

Anlaşılan o ki bundan sonraki son maddeyle birlikte Komisyondan MHP ve AKP çokluğuyla bu teklif Genel Kurula gidecek. Ama şunları belirtmek isterim, hakikaten şu kaygılarını samimiyetle ifade etmek istiyorum: Bu düzenlemeyi ben Anayasa'ya aykırı görüyorum, eşitlik ve adalet açısından Anayasa'ya aykırı. Zira, bu teklifin temsiliyette adalet açısından ciddi sorunları var. Temiz ve adil bir seçimin gerçekleşmesi noktasında ciddi sorunlar üretecektir. Demokratik hukuk devleti ve düzeninde yeri olmayan bir düzenleme biçimidir. Yine hem eşitlik ilkesine hem çoğulcu bir Parlamentonun -özellikle- oluşmasına engel teşkil eden özellikleri ve nitelikleri var. Tüzük ve programı birbirine aykırı olmakla beraber, çok farklı kulvarda olmakla beraber salt matematiksel sonuç elde etmek için partiler arası ittifakı dayatan bir sistem. Bu da siyasette ilkesizliği getiren, partilerin kendi savunduğu değerlerden uzaklaşan, salt Parlamentoya milletvekili taşımak adına bir ittifak geçekleştiren ki bu da siyaseti kirlileştiren, siyasette ilkeyi ve partilerin kendi program ve tüzüklerinde halka vadettiklerini ortaya koymasını engelleyen bir düzenleme ayrıca.

Bu düzenleme ittifak getiriyor ve 16 Nisan referandumundan sonra yüzde 50 artı 1'le yönetimde istikrar sağlanmış olmakla beraber, hâlâ yüzde 10 barajının korunmuş olması kendi içinde bir çelişki ama burada anlaşılan o ki mevcut düzenlemeyle oluşabilecek Parlamentonun belli düşünce grupları ya da ittifakları etrafında homojen bir Meclis oluşturulması hedeflenmekte. Zira yüzde 10'luk barajın korunması farklı fikir ve düşüncelerin yani yüzde 10'un altındaki tüm temsiliyetlerin hiç sayılması anlamına gelecektir. Bir düşünün, 10 tane ayrı partinin her birinin yüzde 5 oy aldığını varsayarsak 10 ayrı parti yüzde 5 oy almıştır. Bu, toplamda yüzde 50 oya tekabül eder. Yüzde 50 oyun Parlamento dışında kalması gibi bir sonuç doğurabilir bir durumdur. Dolayısıyla bu yüzde 10'luk barajın, hem yeni düşüncelerin, yeni partilerin, hatta aykırı partilerin demokratik siyaset zemininde, bize çok aykırı olan düşüncelerin demokratik siyaset zeminde, Parlamentoda temsiliyeti ve kendisini ifade etmesinin önünü de engelleyen ama özel olarak da Halkların Demokratik Partisi kaygısıyla konulmuş olan ya da bu kulvarda siyaset yapacak partilerin önünü kesmek amacıyla 12 Eylül faşist cunta rejiminin koyduğu bu barajın hâlâ korunmuş olması bu düzenleme mantığıyla da çelişen bir durum. Dolayısıyla bu düzenleme demokratik siyaset alanını da yok eden, engelleyen bir düzenleme. Halkın iradesinin tam anlamıyla tecelli etmesini sekteye uğratan, engelleyen -az önce verdiğim örnekteki gibi- teorikman olsa bile Parlamentoya halk iradesinin yüzde 50'yi aşkın bir oranının yansımama ihtimali vardır. Yani 10 siyasi parti yüzde 6-7 gibi oylar alırsa toplamda yüzde 50-60'ı bulur ki Türkiye'de böyle bir matematiksel sonuç hesaplandığında belki yüzde 20'lik oy alan bir parti Parlamentonun yüzde 60'ını elde edebilir. Bu tür sakıncalar hâlâ devam ediyor. Belki pratikte bu tür durumlarla karşılaşmadık ama teorik olarak bu her zaman mümkündür.

Yine, seçim güvenliğini yok eden bir düzenleme. Seçmenin ve sivil toplumun bizatihi sandık üzerinde doğrudan denetimini, kontrolünü sağlayan düzenlemeler yok ediliyor. Burada tamamen inisiyatif, kontrol, denetim bürokrasiye ve dolayısıyla yürütmenin kontrolü altına veriliyor.

Yine, önemli bir riskli tarafı, bu düzenleme giderek ülkede çokluğun azınlıklar üzerinde totaliter bir baskısını ve sistemi de totaliter rejime dönüştüren bir sistemdir; bu sakıncaları bir kez daha ifade etmek istedim.

Umuyorum ve diliyorum, her ne kadar Komisyonda AKP ve MHP çoğunluğuyla bu teklif geçse de -bu eleştirilerimizin, bu kaygılarımızın- Genel Kurulda sağduyunun galip gelmesiyle eksikler giderilir veya bu teklif reddedilir diye bekliyorum.

Teşekkür ediyorum.