KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, basının değerli emekçileri ve değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bildiğiniz üzere bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. 8 Mart 1857'de New York'ta bir fabrikadaki kadın işçilerin başlatmış olduğu direniş ve onun sonucunda dönemin polisleri ve fabrikatörleri tarafından yapılan saldırılar sonucunda yaklaşık 100'ü aşkın kadın emekçin katledilmesinden bu tarafa kadınların bir direnişi, özgürleşme, erkeklerle aynı haklara sahip olma mücadelesi hiç şüphesiz devam ediyor, bugün de devam ediyor. 1910 yılında İkinci Enternasyonale bağlı Emekçi Kadınlar Konferansı'nda Clara Zetkin'in sunmuş olduğu bir teklif üzerine kabul gören 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 19 Mart 1911'de kutlandı veya daha sonra çeşitli ülkelerde resmî olarak tanındı. Bugün ülkemizde de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlanıyor ve kadınların özgürlük mücadelesi erkeklerle eşit haklara ulaşıncaya kadar -her alanda- devam edeceği şüphesizdir. Bugün Komisyonumuzda da gözlemlediğim kadarıyla kadın üye arkadaşlarımız yok, muhtemelen hepsi sahada, sokakta bir şekilde bu kendilerine ait günü kutlamaktadır.

Yine ülkemizde ve özelikle kadın cinayetlerinin, cinsel saldırı ve tecavüz suçlarının oldukça arttığı, yoğunlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Tam da ve 8 Martı anlamlı kılan bir önerge vermiş bulunmaktayız. Şu anda biz, mevcut olan erkek milletvekili arkadaşların bu 8 Mart gününü anlamlı kılmak, aramızda kadın üye arkadaşlarımız olmamakla beraber, onlar bugününe de bir anlam katmak adına vermiş olduğumuz önergenin her 4 siyasi parti grubu tarafından ortak önergeye dönüştürülüp kabul edilmesi dileğinde bulunuyorum, böyle bir talepte de aslında bulunuyorum. Zira bu önerge teknik olarak da zaten 2014 yılında siyasi partiler kanunda yapılan değişiklikle siyasi partilerin Genel başkanlıklarının eş genel başkanlık şeklinde iç tüzüklerinde var olma koşuluyla mümkün olabileceğini öngören ve mevzuatımızda olan bir konu. Dolayısıyla salt siyasal partilerin üst makamlarındaki bu değişiklik altta tabana yani siyasetin en alt kademelerine kadar yansıması, az önce vekil arkadaşımın da ifade ettiği gibi, kadın-erkek eşitliği açısından son derece önemlidir. Mevcut Siyasi Partiler Kanunu'muzda zaten eş genel başkanlık mevcut genel başkanlık düzeyinde ama biz tabii bu önergeyi verirken hiç şüphesiz önergenin anlamı ve içeriği 2 eş genel başkanın da erkek olacağı anlamına gelmemektedir. Burada amaçlanan, aslında varılmak istenen şey, kotalarla değil, yüzde 3'lük, 5'lik, 20'lik, 30'luk gibi kotalarla toplumun yarısını oluşturan kadınları siyaset sahnesinde aktif hâle, etkin, aktif bir pozisyona getirmek yerine, mevcut mevzuatlarla bu imkânı sağlamak. Dolayısıyla önergemizde de zorunluluk arz etmiyor dikkat edilirse. Kendi tüzüğünde eş başkanlıkla ilgili bir madde varsa o siyasi partiler eş başkanlık sistemini uygulayabilecektir yani tüm siyasi partiler anlamında emredici bir kural içermiyor. Dolayısıyla bu inisiyatif tamamen siyasi partilerin kendi inisiyatifine bırakılmış ama bunun hukuksal bir temele oturtulması kadınların kazanımı açısından bir anlam ifade ediyor. Kadınların bu alanda daha aktif, daha etkin bir şekilde siyasette yer almalarına özellikle de taşrada çok ciddi bir imkân sağlayacaktır.

Dolayısıyla, ben, tekrardan, her 4 siyasi partinin de ittifakıyla ortak önerge şeklinde bu anlamlı günde, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde ve üstelik şu anda yüzde 100'ü erkek milletvekili arkadaşlardan oluşan Komisyonumuzun bu önergeyi bir hediye gibi ya da bugüne denk düşen bir anlamla kabul etmesini ve bu şekilde önergemiz doğrultusunda yasal düzenlemenin yapılmasını talep ediyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.