| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2137) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 07 .03.2018 |
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli arkadaşlar, ben de konuşmalardan hareketle bir iki hususu tutanağa geçirmek üzere söz almıştım. Gerçi Sayın Parsak bir tanesini ifade etmiş oldu, aynı şeyleri düşünmüşüz. Şimdi, öncelikli olarak, Yüksek Seçim Kurulu temsilcimizin açıklamalarından hareketle, bir kere Türkiye Cumhuriyeti devleti kurumlarına, kurumlarımıza güvenelim. İkinci olarak, bütün kamu görevlilerimize de güvenelim. Bütün kamu görevlileri AK PARTİ'nin gönüllü üyeleriymiş ve temsilcileriymiş gibi bir yaklaşımdan hareketle yorum yapmamız onlara haksızlık olur dolayısıyla bu çerçevede hakikaten öncelikli olarak bir kere nötr olarak yaklaşabilelim. Mevcut teknik düzenlemeler var sonuçta, teknik. Yaşanılan tecrübelerden hareketle ihtiyaç odaklı, her bir seçmenin iradesini sandığa ve sonuca yöneltmeye, demokratik katılımı ve etkileyiciliği doğru, isabetli bir şekilde ortaya koymaya yönelik, iyi niyetle yapılmış bir düzenleme arkadaşlar. Sonuç itibarıyla "Her bir düzenlemenin arkasında, teknik düzenlemelerin arkasında ideolojik saiklerle art niyetli, kötü niyetli olarak buna yaklaşılmıştır." temel mantığından, felsefesinden uzaklaşmamız gerekiyor hakikaten. Bu manada birbirimize daha fazla destek olarak, birbirimizi daha fazla açılımlayarak daha güzel düzenlemelere de hazır olabiliriz. İlk önce fikren, zihnen böyle bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu da vurgulamak istiyorum.
İkinci olarak, hem milletvekilliği hem Cumhurbaşkanı oylarının aynı zarfa konması meselesine gelince... Ondan bir önce şunu söylemek istiyorum: Biliyorsunuz, bir Anayasa değişikliği yaptık. Bu Anayasa değişikliğinde milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birlikte yapılmasını Anayasa değişikliğine dercettik. Bunun tabii neticesi olarak bir kere aynı gün yapılıyor. Milletvekilliği seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri anayasal emredici bir hüküm olması münasebetiyle yapılıyor ve beş yılda bir yapılacak kendi dengesi içerisinde. Aynı zarfa oy pusulalarının, iki farklı oy pusulasının konulması da konuşmalar çerçevesinde zaten zikredildi, ne kadar geçersiz oyların ortaya konduğu ve dolayısıyla bunu minimize etmeye yönelik bir yaklaşım olduğu ifade edildi. Bundan dolayı bir yönlendirme söz konusuysa eğer yasama ve yürütme erklerinin belirlenmesinde, bu bütün siyasi partiler için geçerlidir; bu sadece AK PARTİ, CHP veya HDP, İyi Parti için düşünülemez herhâlde, bütün partiler için geçerlidir. Doğru değil mi?
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Doğru ama...
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şöyle: Milletimiz hakikaten temyiz kabiliyetini haizdir ve iradesini kimse ipotek altına alamaz. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi, 28 Şubat uluslararası darbesinin hemen akabinde gerçekleşen 1999 seçimlerinde Fazilet Partisi yerel yönetimlerde yüzde 21 oy, merkezî yönetimde, milletvekilliği seçimlerinde yüzde 17 oy almıştır. Bakınız, aynı gün yapılan genel seçimlerde milletimiz Fazilet Partisine -aynı partiye yüzde 16,99'du zannediyorum- yaklaşık yüzde 17 bir oy vermiş, aynı gün yine aynı parti yüzde 21 oranında yerel yönetimlerde oy almıştır. Dolayısıyla bu millet temyiz kabiliyetini haizdir, kimsenin yönlendirmesine de iradesine ipotek konulmasına da müsaade etmemiştir, etmeyecektir. 15 Temmuz da sonuç itibarıyla bu tür siyasi halka geçirmelere ilişkin de siyasi emperyalist ve siyonistlerin her türlü atraksiyonlarına karşı da millet, istiklali tamme konusunda birinci istiklal mücadelesindeki o iradesini her alanda gösterme yeterliliğini, iradesini, gücünü, kuvvetini, şecaatini, cesaretini ortaya koymuştur. Ben bu vesileyle tekrar aziz milletimizi tebrik ediyorum, onun bir ferdi olmaktan dolayı da memnuniyetimi ifade ediyorum.
İkinci olarak şu hususu hakikaten ifade etmek istiyorum: Üç gündür çalışıyoruz, üç gündür hemen hemen aynı şeyler tekrarlanıyor. Bu konuda bir torba kanun mantığı çerçevesinde torba konuşma niteliğini haiz, genelgeçer düzenlemeden kopuk, kendi hayal dünyamızda ihtimaller dairesinde kurguladığımız hususlar üzerine ihtimal hesapları, varsayımlar üzerine bir yaklaşım sergilememek bizim hepimize daha zaman kazandırıcı bir imkân tanır. Dolayısıyla burada gelin hep beraber birbirimizi açılımlayacak, birbirimizin fikirlerinin üzerine fikir koyarak üst üste daha iyi, daha güzel, daha doğru bir düzenlemeye katkı sunacak bir mantalite içerisinde hareket etmeye davet ediyorum. Bunun sadece zabıtlara geçmesi hususunda söz aldım.
Teşekkür ediyorum.