| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | Mülteci Hakları Alt Komisyonunun hazırladığı Göç ve Uyum Raporu'na ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 07 .03.2018 |
ABDULLAH AĞRALI (Konya) - Başkanım, ben teşekkür ediyorum.
Öncelikle ben de Komisyonun yeni üyesiyim. Bu raporun hazırlanmasında emek veren başta Başkanımıza ve tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Tabii, mülteci sorunu dünyanın sorunu ama maalesef bu mülteci konusunda dünya sınıfta kaldı, bunun bir tespitini yapmak lazım. 4,5 milyon mülteciyi, 5,5-6'yı tolere etmek, bir toplum için, bir ülke için kolay bir şey değil. Burada hem ülkemizin hem insanlarımızın hem sivil toplum kuruluşlarımızın hakkını da teslim etmek lazım. Burada gerçekten bu 4,5 milyona yakın mültecinin güven içerisinde, huzur içerisinde, imkânlar nispetinde bütün ihtiyaçları neredeyse karşılanıyor. Mutlaka sorunlar vardır. Komisyonun belki amaçlarından biri de bu sorunları hem tespit etmek hem bir koordinasyonu sağlamak olacaktır. Bizim de sahada gördüğümüz zaman zaman kamu kurumları arasında, özellikle mülteciler konusunda, yaklaşık 7-8 bakanlığın bir mevzuatı var. Zaman zaman bu mevzuat kargaşasından birtakım sorunlar yaşanıyor, inşallah bunların çözümüne de vesile olur.
Şunu da belki söylemek lazım: Belki mülteci konusunda en çok yük alan ülkelerin başındayız. Yani, bugün dünyada insani yardım konusunda en çok yardım yapan ülke biziz. Dünyanı en zengin ülkesi değiliz ama insani konuda en büyük yardımı yapan ülke biziz, bunun da hakkını vermek lazım.
Yine, biz de Türkiye olarak bizim de 4,5-5 milyona yakın insanımız yurt dışında ve yurt dışındaki bu 4,5 milyona yakın mülteciyi de aslında biz ülkemizde barındırıyoruz. Onun için sorun aslında büyük bir sorun, ciddi bir sorun. Ama ben kampları da gezdim. Konya ve çevresinde de yaklaşık -Leyla Hanım'la zaman zaman takip ettiğimiz- 130 bine yakın mülteci var ve bunların da büyük bir kısmının aslında kamudan ziyade sivil toplum kuruluşları tarafından ihtiyaçları karşılanmakta ve şu anda da şunu da belki tespit etmek lazım: Bundan üç-dört sene öncesi gibi bir durum yok. Üç-dört sene önce otogarda, cami önlerinde, sokaklarda, ailece, toplu hâlde, o karda kışta Suriyeliler sokaktaydı ama şu anda öyle bir görüntü yok. Yapanlar belki suistimal edenler. Ama bunun da hakkını vermek lazım. Gerçekten bütün sıkıntılara rağmen bugün insani yardım konusunda fazlasıyla bir yük almış durumdayız. Ha, bunun koordinasyonu konusunda belki daha çalışmamız gereken noktalar var.
Ben bu vesileyle, emek veren herkese teşekkür ediyorum.