EROL DORA (Mardin) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Bu madde de 10 ve 13'üncü maddelerde olduğu gibi ittifak kuracak partilerin lehine, buna karşın, ittifak kurmadan seçimlere katılacak olan partiler ile bağımsız adaylar olarak seçime katılacak yurttaşların ise aleyhine bir düzenleme söz konusudur. Bu maddede yapılmak istenen değişiklikle ittifak yapan partilerin oy pusulasında kendilerine ayrılmış olan sütunun dışına, başka bir ifadeyle, oy pusulasına basılan tercih mührünün ittifak eden partilerden hangisinin sütununa basılmış olduğu tam olarak tespit edilemeyen oyların ittifak kuran partiler arasında nasıl pay edileceği düzenlenmektedir.

Değerli milletvekilleri, tabii, burada altını çizerek bir kez daha belirtmek istiyorum ki bu ittifak payı ve ortak oy biçiminde masum kavramlarla kanun metnine yerleştirilmeye çalışılan uygulama siyasi partiler arasında ayrımcılığa sebebiyet verecektir ve aynı zamanda da Anayasa'mızın 67'nci maddesine aykırılık teşkil edecek ve yine, Anayasa'mızın 10'uncu maddesinde yer alan eşitlik ilkesine de aykırı bir durum meydana getirecektir. Yani bir diğer partiye hak olmayan, geçerli sayılmayan bir oy ittifak partileri lehine neden geçerli sayılmak istenmektedir? Bunun siyasi ahlak dairesinde makul bir izahı yoktur.

Bakınız, son yaptığımız 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde yaklaşık 680 bin oy çeşitli sebeplerle geçersiz kabul edilmiştir. Oysa bu maddede yapılmak istenen değişiklikle oy pusulasında ilgili siyasi partiye ayrılmış olan sütuna doğru biçimde basılmayan ve bu gerekçeyle geçersiz kabul edilmesi gereken oylar ittifak kuran partiler lehine geçerli kabul edilmek istenmektedir. Yani böyle bir uygulama sonunda aslında, herhangi bir listeye onay vermemiş olan bir mühür geçerli sayılacaktır ve geçerli sayılan ancak gerçekte geçersiz olan bu oylar ittifak partileri arasında belirli bir hesaba göre taksim edilerek bu geçersiz oylardan da haksız bir biçimde milletvekili devşirebilecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bu geçersiz oyların geçerli sayılması neticesinde kazanılacak milletvekilliği kimi temsil edecektir? Hangi yurttaşı temsil edecektir? Bu soruların makul bir cevabı yoktur.

Bu teklifle bir bütün olarak seçim mevzuatı ittifak yapacak partilerin hizmetine sokulmak istenilmektedir. Diğer taraftan, ittifak yapmaksızın seçimlere katılacak partilere ise her türlü dezavantaj reva görülmektedir. Bu hâliyle bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir.

Bakınız, hemen bütün seçim deneyimlerimizde hepimiz yakından yaşıyoruz ki bir milletvekilliği çok küçük oy farklarıyla bir parti lehine ve diğer partiler aleyhine el değiştirebilmektedir. Yurttaş iradesinin doğru bir biçimde, adil bir biçimde temsili noktasında böylesine hassas, böylesine önemli bir konuda tek bir oyun bile ne kadar önemli olduğu düşünüldüğünde teklifin bu maddesiyle getirilmek istenen uygulamanın seçmen iradesini hangi boyutlarda katledeceği çok daha berraktır.

Madde metninin bu hâliyle bizim tarafımızdan kabul edilmesi mümkün değildir. Bu neden ve gerekçelerle bu maddenin teklif metninden çıkarılmasını, bunun yerine seçmen iradesini en titiz biçimde ele alan, tek bir oyun bile herhangi bir hileye, şaibeye, haksız bir kazanca heba edilmeyeceği, her siyasi partinin veya bağımsız adayın almış olduğu ve sadece doğru kullanılmış oyların geçerli sayıldığı makul bir düzenleme yapılması noktasında bir kez daha Komisyonu uyarıyor, bu duygularla tekrar hepinizi saygıyla selamlıyor ve hepinize iyi akşamlar diliyorum.