MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Teşekkür ediyorum.

Evet, asıl bütün bu düzenlemelerin kanımca en önemli maddesi, belki de bütün diğer maddeler, bu düzenleme yani seçim ittifakı etrafında şekillenmiş durumda. Doğrusu, seçim ittifakıyla getirilen bu düzenleme Anayasa'ya aykırıdır. Birincisi bu. Temsiliyette adalet ilkesine aykırı bir düzenleme. Temiz ve adil bir seçimin gerçekleşmesine aykırı bir düzenleme. Yine demokratik hukuk düzenlerinde yeri olmayan bir düzenlemedir. Eşitlik ilkesine ve çoğulculuk anlayışına aykırı bir düzenleme. Bu düzenlemeyle aslında siyasi partilerin programları, seçim beyannameleri veya topluma sundukları önermeler yarışmıyor, tam tersine oy pusulaları üzerinden ya da matematiksel olarak seçimin sonucu üzerinden bir yarış söz konusu olacaktır. Yani siyasi partiler salt baraj problemini aşmak adına bir bakıma parti programlarından, tüzüklerinden, ülkeye sundukları bütün önermelerinden vazgeçip bütün kaygıları seçim sonucu üzerinden barajı aşmak, Meclise girebilmek gibi bir durumla karşı karşıya kalıyor ve bu, demokratik hukuk düzenlerinde halkın iradesinin de Meclise doğru yansımasının önünde en büyük engel teşkil edecektir. Dolayısıyla hem bu düzenleme hem yüzde 10'luk barajın var olması, devam ediyor olması, diğer bir boyutuyla küçük partilerin yeni önermelerin, yeni düşüncelerin toplumda yeşermesinin, örgütlenmesinin, siyasal hayata girmesinin önünde de büyük engeldir. Bu sistemle, bu anlayışla ülke giderek belki bir iki ittifak arasında "git-gel" i yaşamak zorunda kalacaktır. Bu da mevcut hâliyle küçük partilerin ya da yeni ortaya çıkacak partilerin, yeni programların hayat bulmasını imkânsız hâle getiriyor. Bir taraftan yüzde 10 barajını korurken ittifakla -atıyorum- yüzde 9,99 oy alan, halktan oy alan bir parti Parlamentoya taşınmayacak ama belki yüzde 0,1, yüzde 0,3 oy alan bir parti Meclise taşınmış olacak. Bu, subjektif bir düzenleme. Konuşmacı arkadaşların da izah ettiği gibi kişiye veya belli partilere yönelik bir düzenleme ama aslında bu subjektif düzenlemenin de mantığını da kavrıyoruz, biliyoruz, farkındayız. Zira referandumdan sonra ülkenin tek adam rejimine, totaliter bir rejime evrilmesine denk düşen bir düzenleme bu aynı zamanda. Çünkü referandum sonrasında Anayasa'da yapılan değişiklikle birlikte yeni bir sistemle karşı karşıyayız. Meclis esasen denetim ve yasama faaliyetlerinden âdeta alıkonulup noter işlevini gören Meclis hâline getiriliyor. İşte tam da buna denk düşen bu düzenlemeyle, Mecliste bu ittifaklar düzenlemesiyle de programlarından, halka sundukları projelerden, önermelerden yoksun, salt Mecliste yer alma kaygısıyla gelecek ya da oluşacak bir parlamentoyla karşı karşıya kalmış olacağız. Dolayısıyla bu düzenlemenin açıkçası evrensel anlamda genel kabul gören hukuk, demokratik hukuk düzenlerinde yeri olmayan adil ve temiz, eşitlikçi bir seçim ortamını da yok eden bir düzenlemedir. Bu düzenlemenin tekliften çıkarılmasını talep ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.