AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, biraz önce ve dünkü müzakerelerde de gördük, Başkan Vekilimizin her konuşmadan sonra "Divan olarak bu konuşmaya katılmıyoruz." gibi ifadeleri oluyor, bunlar bir başkanlık divanının veya bir başkan vekilinin söylememesi gereken sözler. Buranın -doğruyu, yanlışı değerlendirme- bir mahkeme gibi yönetilmesi mümkün değil. Başkanlık Divanının görevi usule göre, İç Tüzük'e göre oturumları yönetmek, müzakerelerin gerçek anlamda yapılmasını sağlamak, o müzakerelerin sonunda da oylamayı sağlayarak neticeye ulaştırmak. Burada her konuşmadan sonra "Ben buna katılıyorum." "Buna katılmıyorum." gibi ifadeler bence gereksiz ifadelerdir. Özellikle, bu dikkatimi çekti, onu söylemek istiyorum. Eğer böyle devam edecekse bundan sonra her başkan vekilinin "Divan olarak kabul etmiyoruz." sözünü ben de kabul etmiyorum. Peşin söyleyeyim de o da tutanaklara girmiş olsun.

BAŞKAN - Teşekkür ederim, sorun yok.

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Bir de söz vermede hakikaten ketumluk var. Bu, süreyle ilgili midir diye düşündüğümüz zaman, öyle bir sorun da yok aslında yani süreyle ilgili de bir şey değil.

Sonradan gelen milletvekillerinin konuşmasına daha çok tepki gösteriyorsunuz Sayın Başkan Vekilim. Bu da İç Tüzük'ün hiçbir yerinde yer almayan... "Bütün milletvekilleri başta eğer varsa söz alabilir, baştan beri yoksa söz alamaz." diye bir madde İç Tüzük'te yok. Bu, Divanın kendiliğinden ortaya koyduğu bir kural olmalı ama böyle bir kuralı kabul edemeyiz.

Bir de konuşmacılar istedikleri maddelerde söz aldığı zaman, konuşmadıkları zaman geçmiş maddede konuşmak durumunda kalıyorlar çünkü o maddeyle ilgili konuşmak için geliyor. O zaman da zaten oylanmış olan, sonuca ermiş olan bir maddeyle ilgili değerli konuşmacılarımızın konuşması gibi bir durum söz konusu oluyor. Sayın Bekaroğlu aslında diğer maddede konuşacaktı anlaşılan, "Bu maddede benim fazla konuşacağım bir şey yok." dedi, benim de o dikkatimi çekti. Niye? Çünkü daha önceki maddede, 11'inci maddede söz aldığı için 12'nci maddede sadece size tepki gösterip "Bu maddede konuşacak bir şeyim yok." demek zorunda kaldı.

Bunları tutanaklara geçirdikten sonra değerli arkadaşlar, 12'nci madde sandık sonuç tutanaklarının düzenlenmesi ve ilanıyla ilgili. Burada aslında Anayasa'ya aykırılık önergesinde konuşmam gereken, hatta geneli üzerinde konuşmam gereken ama biraz önceki sıkıntılardan dolayı 1'inci maddede konuştuğum Anayasa'ya aykırılık burada söz konusu. Nedir o? Anayasa'nın 67'nci maddesindeki temsilde adalet ilkesine aykırı bir düzenlemenin maddelerinden birisi 12'nci madde. İttifak oylarından bahsediyor yani ittifak içerisindeki siyasi partilerin aldığı oylar ayrı ama ayrıca, ittifak adı altında nereye basıldığı belli olmayan, ittifak içerisinde hangi partiye basıldığı ve seçmenin iradesinin tam olarak belli olmadığı bir kümülatif oy anlayışı. Bu, Anayasa'mızın 67'nci maddesine aykırıdır. Seçmenin tercihinin kesin ve net, aynı zamanda, anlaşılabilir olması gerekir. Eğer ittifaktaki partinin birisi diğer partinin 3 katı oy aldığı zaman bunu garameten bölüştürüp ittifak adı altındaki ortak oyları paylaştırmanın hukuki bir zemini kesinlikle yoktur. Bunu burada tekrar ifade ediyorum, görüştüğümüz bu madde de yine, Anayasa'ya aykırıdır.

Şimdi, tabii, diğer maddelerde de bu aynı şekilde devam ediyor. 13'üncü maddede, ilçe seçim kurullarında birleştirme maddesinde yine aynı, ittifak oyları, "ittifak partilerinin dışında alınan ortak oylar" olarak geçiyor. 18'inci maddede yine, ittifaktaki geçerli oyların hesabında aynı şekilde bu var. 23'üncü maddede ilçelerde seçim sonuçlarının birleştirme maddesinde yine "İttifakların ortak oy sayısı ve ortak oylardan gelen pay tespit edilerek tutanağa geçirilir." denilerek yine aynı aykırılıklar devam ediyor.

19'uncu madde de, yine il seçim kurullarında bu sefer, aynı bu, Anayasa'ya aykırı olarak oluşturulan ve yasama organının tercihine bağlayarak, yasaya bağlayarak bunları bölüştüren bir anlayış. Yine il seçim kurullarındaki birleştirmeler de yine aynı şekilde ve neticede gerçek amaç milletvekili sayılarını her bölgede birer ikişer fazla oluşturmak anlamında Anayasa'nın ihlali, bu maddelerin hepsinde var. Onun için bu maddeyi, 12'nci maddeyi Anayasa'ya aykırı buldum. Diğer söylediğim maddelerle birlikte tekrar ifade etmek isterim.

Teşekkür ediyorum.