| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin (2/2137) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .03.2018 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlar, iktidar partisi ve Miliyetçi Hareket Partisinin toplam oyları bu tasarının, bu teklifin hem Komisyonda hem de Genel Kurulda geçmesine fazlasıyla yeterlidir. Dolayısıyla bunu engellemek, geçirmemek falan, böyle bir amacımız yok. Biz konuyla ilgili söylenmesi gerekli her şeyin söylenmesini istiyoruz, bu amaçla söz alıyoruz. Dolayısıyla Başkan çok fazla müdahale etmeden konuşsak daha memnun olurum.
Şimdi, bakın, siyasi partiler ülkeyi yönetmek için kurulurlar. Demokrasilerde de siyasi parti olmadan demokrasi olmuyor. Benzer düşüncede olan insanlar bir araya geliyor, siyasi partileri kuruyor, siyasi partiler serbest seçimler yoluyla ülkeyi yönetiyorlar. Serbest seçimler yoluyla geldikleri için de meşru oluyorlar çünkü kaynağı millettir, millet iradesi serbest seçimler yoluyla ancak yönetime yansıyabilir; bu şekilde milletin tercihleri, talepleri karara dönüşebilir. Bu konuda hiçbir itiraz yok. Bu amaçla ittifak aranması da anlaşılır bir şey. Bu yüzde 10 barajı olan ülkelerde elbette daha çok ittifak arayışları öne çıkacaktır. Zaten 12 Eylül Anayasası'nın 12 Eylül sisteminin hem yüzde 10 barajı koyması hem de ittifakları yasaklaması otuz küsur seneden beri nasıl bir anayasayla yönetildiğimizi de çok açık bir şekilde ortaya koyuyor çünkü milletten korkan, millet iradesinden korkan bir anlayışı, bir ruhu var bu Anayasa'nın ve bu ruh devam ediyor. Fakat, değerli arkadaşlarım, sizin getirmiş olduğunuz bu ittifak öyle anlaşılıyor ki güçlü olanın, iktidarda olanın devlet imkânları elinde bulunanın lehine düzenlemeleri beraberinde getirmiş. Yani bize ittifak yasası diye sunulan bu değişiklikler ittifak yasasından ibaret değil, ittifak yasası önemli bir şey. Şöyle yaptınız, böyle yaptınız ama ittifak izni getirdiğiniz için doğru bir şey yapıyorsunuz. Farklı özellikler olabilirdi, bazı şeylere itiraz ediyoruz, düzeltirsiniz, düzeltmezsiniz, netice itibarıyla çoğunluk karar verecek. Ama seçim güvenliğini direkt, bire bir etkileyebilecek maddeler -bu madde dâhil- tehlikeli maddeler değerli arkadaşlar. Devlet imkânlarını elinde bulunduran yani iktidarda olanların lehine değişiklikler lehine seçime müdahale olur, seçim güvenliğine müdahale olur. İktidar imkânlarını elinde bulunduranlar, memurlar sandıkta egemen olacak.
Şimdi, bundan bir önceki maddede, 9'uncu maddede, işte "zarf ile üzerinde leke, çizik bulunsa dahi bunun özel işaret koymak amacıyla yapıldığı kesin olarak anlaşılmayan..." Kim karar verecek buna arkadaşlar ya, mahkeme mi karar verecek? Nereden anlayacağız bir çizginin özel olup olmadığını? Yani nasıl bir anlayışla bunu buraya koyuyorsunuz? Gerçekten hani çocuklar bile güler Sayın Parsak yani nereden anlayacağız, bir çizgi?
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Allah aşkına mevcut hükmü okur musunuz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kişilere hitap etmeyelim.
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, biz normalde müdahale etmiyoruz, Kazım Bey ilk defa geldi, on dakika konuştu müdahale etmedik. Ama siz dâhil bütün arkadaşlar hem siyasal konuşmalarını yaptılar hem maddeler üzerinde konuştular ama...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yeterlidir diyorsunuz?
BAŞKAN - Hayır, yeterlidir demiyorum, konuşturuyoruz. Ben o polemiğe sonuna kadar sizinle devam edebilirim, onda bir sıkıntı yok.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, benim hiç polemiğe niyetim yok.
BAŞKAN - Yok yok ama biz sizi herhangi bir şekilde... Ama maddeye dönmenizi istiyorum sizin.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Maddeye dönüyorum Sayın Başkanım.
Yani bu işaretin gerçekten özel bir amaçla yapılıp yapılmadığını anlayacak hiçbir mekanizma yok ki. Böyle bir şeyin buraya yazılması gerçekten muhalefetin, bizim hepimizin ve milletin aklıyla bir şekilde alay etmek anlamına geliyor.
Değerli arkadaşlarım, şimdi imkânlar bizim elimizde, işte, kolluk, biz şey yapıyoruz, işte memurlar bizim denetimimizde. Dolayısıyla bu getirdiğimiz maddeler iktidarda olanların lehine sonuçlar doğurur diye düşünüyorsunuz. Ama iş tersine dönebilir yani bugün sizin iktidarda kalmak işte Parlamentoda olmak için getirmiş olduğunuz bu maddeler, bu düzenlemeler yarın aleyhinize kullanılabilir.
Değerli arkadaşlarım, Başkan haklı, çok fazla da uzatmayalım. Bir şeyle bitireyim: Bakın, Nasrettin Hoca eşeğini kaybediyor ama çok öyle eşeğini kaybetmiş bir adam gibi değil, geziyor böyle, mutlu falan. "Ya Hoca, ne oldu? Eşeğin kayıp, sen hiç üzülmemiş gibisin." diyorlar. "Bakın, şu dağ var ya, şu dağın arkasında olduğunu tahmin ediyorum, eğer dağın arkasında yoksa nasıl bir kıyamet koparacağımı görün." diyor.
Şimdi, size bir şey söyleyeyim, geri çektiniz bir maddeyi. Yani muhalefetin, siyasi partilerin sandıkları beklemesiyle ilgili bir düzenleme yapıyordunuz, Yüksek Seçim Kuruluyla ilgili yaptığınız düzenlemede geri çektiniz, bu düzenlemede de yok. Eğer yarın tekrar böyle maddeleri getirir ve muhalefet partilerinin sandıkları beklemeleriyle ilgili bir engel... Gerçi burada var, kolluk çağırma falan, muhalefet partilerinin sandık beklemelerine engel olabilir. Eğer böyle bir düzenlemeyi geri getirirseniz işte sandık görevlileriyle ilgili, gözlemcilerle ilgili, o zaman dağın arkası da boş anlamına gelir, kıyamet kopar değerli arkadaşlarım. Hiç kimse şunu aklından çıkarmasın: 2019 seçimlerinde hile yapmayı, bir şekilde arkadan dolanmayı düşünen varsa bu ülkeye en büyük ihaneti eder. Çünkü 2019'da yapılacak bu seçimde hile yapıldığına, sandığa girenin sandıktan çıkmadığına dair küçük bir şüphe bu ülkede büyük bir kaosa sebebiyet verir ve bu kaosa da sebep olanlar bu düzenlemeleri yapanlar, böyle niyetleri olanlar.
Biz şunu açık, net söylüyoruz: Sandıkları bekleyeceğiz, sizin bütün bu düzenlemelerinize rağmen bir tek hile yapamayacaksınız, hiç kimse bir tek hile yapamayacak, sandığa ne girdiyse o çıkacak. Eğer çıkmıyorsa, çıkmadığına dair bir düşüncenin oluşması bu ülkede kaosa sebebiyet verir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, ben de teşekkür ediyorum.
Ben de sizin sandıklardan giren oyların çıkması konusundaki hassasiyetinize milletvekili olarak da katıldığımı ifade ediyorum, bizler de aynı düşüncedeyiz.
Sayın Parsak, cevabi mahiyette buyurun.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Bizle beraber oy kullanacaksınız, öyle anladım.
BAŞKAN - Hayır yani hepimiz...
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkanım, siz her ne kadar bu hassasiyete katılsanız da biz de mutlaka katılıyoruz ama sözlerinin sonunda "bu teklifi getirenler, böylesi bir kaosa niyetlenenler" gibi...
BAŞKAN - Siz cevap mahiyetinde buyurun.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sebebiyet verirler.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Bir saniye, onu bir netleştirelim de, sizi de böylesi bir ağır yükten kurtaralım. Siz teklifi getirenlerin böyle bir niyeti olduğu veya buna sebebiyet vereceğini mi söylüyorsunuz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hayır.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Onu bir düzeltin de sizin bakımınızdan o ağır yükü bir kaldıralım, sonra diyeceklerimizi diyelim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şunu söylüyorum: Bunları yeniden okuyun. Eğer bu yaptığınız düzenlemeler milletin aklında, sandıkta sandık güvenliği olmayacak şüphesi uyandırır ve 2019'da da böyle şeyler olursa bu ülkede kaos olur. Niyet ne olursa olsun bu kaosa bu değişikliği yapanlar...
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Teklifteki imza sahibi olan milletvekillerinden birisi olarak soruyorum: Teklifi getirenlerin böylesi bir kaos niyetinde olduğunu mu iddia ediyorsunuz, onu bir netleştirelim diyorum, teklifte imza sahiplerinden birisi olarak soruyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bakın, ben net söylüyorum. Sayın Parsak, hiç niyetten söz etmedim.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Yok, burada açık, ben size fırsat veriyorum şimdi.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Buna bu teklifi yapanlar sebep olur diyorum.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Bu teklif bakımından mı söylüyorsunuz, muhtemel bir teklif bakımından mı söylüyorsunuz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet, bu teklif bakımından söylüyorum.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Bu teklifi getirenler buna sebep olurlar diyorsunuz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Asla kabul etmiyorum böyle bir şeyi, onu da ifade edeyim, kayıtlara da geçmiş olsun.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben niyet okumam.