| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2137) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 05 .03.2018 |
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; hepinizi hürmetle selamlıyorum.
Sayın Özel'in bıraktığı yerden devam etmek istiyorum. Şimdi, Sayın Özel konuşmasına başlarken kesin olarak anlaşılamayan ibaresine atıf yapmışlardı, o mevcut durumda da var zaten.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben de onu söylüyorum, var, hazır eliniz değdiyse düzeltin onu diyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Mevcut durumda var.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Var diye söyledim, anlattım. Hazır elimiz değmişken düzeltelim dedim yani.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Evet, ona vurgu yaparak devam etmek istiyorum.
Şimdi, siz bir ihtimal ortaya koydunuz, şöyle olursa, böyle olursa şöyle şöyle olabilir diye. Akla gelebilecek belki yüzlerce, binlerce ihtimal dâhilinde bir ihtimali gündeme getirerek, oradan çıkarsamalarda bulunarak bir hükme vardınız ve oradan çerçeve 9'uncu maddenin, efendim, 298'in 98'inci maddesinin yeni düzenlemesiyle ilgili olumsuz beyanatlarda bulundunuz. Şimdi, cümleyi bitirirken de, sözleri bitirirken de hangi ihtimal olabilire dönük bir sordunuz. Şimdi o ihtimalle ilgili ben de bir farklı yaklaşımı, bir ihtimali de gözetmemiz gerektiğini hatırlatmak için söz aldım.
Şimdi, baktığımızda, hepimizde, olan bu karşılaştırma cetveline baktığımızda 98'inci maddeyle ilgili en son (4)'üncü fıkranın son cümlesine ilişkin bir değişiklik var, (4)'üncü fıkranın son cümlesine ilişkin. Yani mevcut, şu şekilde mevcut: "Ancak zarfın üzerinde herhangi bir şekilde leke veya çizik olsa bile bunun özel işaret koymak amacıyla yapıldığının kesin olarak anlaşılamaması hâlinde bu zarflar geçerli sayılır." Hüküm bu iken şu anda yürürlükte olan, yaşanılan tecrübelerden hareketle biraz evvel Sayın Parsak'ın da ifade ettiği ve Cumhuriyet Halk Partisi il başkanlığının da Yüksek Seçim Kuruluna ilettiği dilekçelerde de görüldüğü üzere şu şekle dönüştürülmüş o cümle: "Ancak üzerinde sandık kurulu mührü bulunmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu filigranı, amblemi ve ilçe seçim kurulu mührü bulunan zarflar ile üzerinde leke veya çizik bulunsa dahi bunun özel işaret koymak amacıyla yapıldığı kesin olarak anlaşılamayan zarflar geçerli sayılır." Bu hükme dönüştürülmüş. Dolayısıyla burada aslında maddenin (4)'üncü fıkrasının son cümlesi daha da muhkemleştirilmiş, belirlenmiş. Yani şöyle belirlenmiş: Üç tane şartı taşıyan zarf, filigran, amblem ve ilçe seçim kurulu mührü bulunup da... Dediniz ya, şu ihtimal, bu ihtimal...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hayır hayır, sandık kurulunun mührünü zorunlu olmaktan çıkarıyor, işte bakın.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Hayır hayır, şöyle, zorunlu olmaktan çıkarmıyor, bir dakika, oraya zaten geleceğim ben de, oraya bağlayacağım. Gene mühür zorunlu, mühür zorunlu ama sehven veyahut da kasten -iki şık olabilir; ihtimalleri hesaplıyoruz ya, permütasyon hesabı, sehven veya kasten- unutulmuş veya ihmal edilmiş veya kasten gözden kaçırılmış bir şekilde bir durum ihtimal dâhilinde olabilir mi Sayın Özel? Bakın, metinden çıkalım, muhakeme olarak, mantık olarak bir şey vazifeyken, sehven, hataen, kasten...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Başka ne olacak zaten?
BAŞKAN - Karşılıklı olmaz, heyete hitap edelim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Heyete hitap ederek diyorum, Sayın Özel bu soruyu sorduğu için, cümleyi bitirirken.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sandık kurulunun mührü ne işe yarıyor kardeşim o zaman?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sandık mührü çok önemli bir işe yarıyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ne işe yarıyor?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Çok önemli bir işe yarıyor, şu işe yarıyor: Orada bulunan herkesin birbirinin altına atması gereken bir vazife.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hayır ne işe yarıyor, hangi güvence?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Hangi güvence? Sonuç itibarıyla orada birlikte bu işlerin görüldüğü, tutanak altına alındığı ve kendilerince de oy kullanılacak zarfların mühürlendiği önemli bir denetim mekanizması.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Başka sorum yok.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bir dakika, hayır devam ediyor. Bak bir dakika, eksik bırakırsan "..."(x) var, "Namaza yaklaşmayın." ve "..."(x) var devamında yani "Namaza yaklaşmayın." var mı var ayet olarak da yarım o, devamı var. Bak devam ediyorum, buraya kadar tamam, anlaştık ama devamı...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Anlaşmadık, siz de bu denetim mekanizmasından feragat edince...
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Feragat etmedik, denetim aynen devam ediyor yani mühür mutlaka vurulacak, bir, o ihmale gelmez. Ama
hiç kimsenin aklına gelmedi, 7 kişinin aklına gelmedi, olabilir yani bir ihtimal hesabı ya veya birileri kasten anlaştılar, "Buraya mühür vurmayalım da bu seçime, bu sandığa..."
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ha işte şimdi Parsak'ın dediğine geldik.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bir dakika, hayır, bir dakika.
BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım arkadaşlar, Sayın Özel...
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bir, "ihtimaller" diyorsunuz ya, ihtimal bir: 7'sinin de aklına gelmedi veya birisinin aklına geldiği hâlde sustu, haber vermedi ve şaibe oluşturmak üzere seçimlerde ön almak adına, gerekçe hazırlamak adına birtakım art niyetli kişiler kasti bir tutum ve davranışla yapmaları gereken vazifeyi yapmadılar ve filigranlı, amblemli ve ilçe seçim kurulunun da mührünün bulunduğu ve hiçbir şaibenin de olmadığı bir sandıktaki seçmen iradesini çöpe atmaya yönelik kasti bir tutum ve davranış sergiledi diyelim ki, o zaman ne yapacağız? "Efendim o zaman da işte böyle bir mühür bulunmamasına rağmen, bu şartları taşıyan, oyların seçmen iradesinin sandığa yansıması noktasında demokratik, eşitlikçi, katılımcı, çoğulcu iradenin sandığa yansıması hususunda bunları geçerli sayacağız." diyoruz. Dolayısıyla, bu konuda, bu AK PARTİ'ye, MHP'ye, CHP'ye verilecek bütün oylar aynı statüde. Yani böyle "Mührü bulunmayan zarfların AK PARTİ'ye gitmesi durumunda geçerli sayacağız ama CHP'ye gitmesi durumunda geçersiz sayacağız." gibi bir ön postülayla, önyargıyla her bir meseleyi, her türlü olumsuzluğu gözeterek ortaya koyucu permütasyon hesaplarını kabul edeceğiz ama bir dosdoğru yaşanmış gerçekliği, tecrübi bir bilgiyi ve bu konuda gereksiz, "Mühürlü olduğu hâlde mühürsüz oy." yaftasını algılattırmasını sona erdirecek, herkes için eşit, genel, soyut nitelikteki bir düzenlemeyi efendim görmezden geleceğiz!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ya sen kendin de gülmeye başladın anlattıklarına.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Hakikaten, bu ihtimal hesaplarını ortaya koyarak kendi kurgunuzun ne kadar temelsiz, dayanaksız ve gerekçesiz olduğunu siz duyunca hakikaten siz de gülmeye başladınız.
Ben bu vesileyle teşekkür ediyorum.