Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
Konu | : | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2137) (Alt komisyon metni) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 05 .03.2018 |
EROL DORA (Mardin) - Teşekkürler Sayın Başkan.
298 sayılı Kanun'un mevcut biçiminde sandık kurulu başkanları, o ilçede teşkilatı bulunan ve son genel seçimlerde en çok oyu alan 4 siyasi partinin, o ilçede bulunan sandık sayısı kadar sandık başkanı adayı listesi hazırlaması ve ilçe seçim kurulunun da ayrıca bir sandık başkanı adayı listesi hazırlamasının akabinde her sandık için ayrı ayrı ad çekme usulüyle belirlenmektedir. Ve bu mevcut uygulama, seçimlerin sivil niteliği bakımından demokratik sayılabilecek bir uygulamadır. Ancak bu kanun teklifinin 22'nci maddesiyle yapılmak istenen değişiklikle bu uygulamaya son verilmek istenmekte ve sandık kurulu başkanlarının seçiminde asgari demokratik uygulamalar da lağvedilmekte ve ilçe seçim kurulu başkanının kendi inisiyatifinde gerçekleştireceği bir usul getirilmek istenmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; maddeyle sandık kurulu başkanlarının ilçelerde görev yapan kamu görevlileri arasından kurayla belirlenmesi öngörülüyor. Seçim iş ve işlemlerinin yargı denetimi altında siyasi partiler tarafından yürütülmesi seçimlerin tarafsızlığı, denetimi, eşitliği, asgari demokratik bir sürecin işletilmesi açısından da temel bir ilkedir. Bu kapsamda mevcut yasada olduğu gibi sandık kurulu başkanlarının doğrudan Hükûmetin, diğer bir ifadeyle yürütmenin emrinde olan kamu görevlileri arasından değil, siyasi partilerin hazırladıkları listeler arasından kurayla seçilmesi asgari bir gerekliliktir. Sandık kurulu başkanlarının siyasi partilerin verdikleri listeler içerisinden kurayla belirlenmesi adil, tarafsız ve dengeli bir dağılımı doğal sonuç olarak ortaya çıkarmakta, bu sürecin doğrudan siyasi partiler tarafından yürütülmesine olanak sağlamaktadır. Burada siyasi partilerin seçim kurullarına sunacakları sandık kurulu başkan adaylarına ilişkin belirli bir kriter, örneğin "en az lise mezunu olmak" gibi bir şart konabilir ve siyasi partiler de bu niteliğe özen gösterirler. Ancak teklifin bu hâliyle, sandık kurulu başkanlığından siyasi partilerin âdeta el çektirilmesi kabul edilemez; seçimlerin sivil niteliğiyle taban tabana zıttır.
Sandık başkanlarının kamu görevlileri arasından belirlenmesi, özellikle OHAL sürecinde kamudan toplu ihraçların yaşandığı, kadrolaşma iddialarının had safhaya çıktığı, kamu çalışanlarında liyakatin yerinin kayırmacılığa bıraktırılmak istendiği bir dönemde mevcut siyasi iktidarın doğrudan sandıkta hegemonya kurmasına zemin hazırlayacaktır.
Diğer taraftan, bu maddeyle sandık kurulu başkanlarının kamu çalışanları arasından belirlenmesine gerekçe olarak bu işin ciddi bir iş olduğu, hata ve ihmallerin yaşanmaması için böyle bir uygulamaya geçilmesi gerektiği gibi bir argüman kullanılmaktadır. Eğer böyle ise mühürlenmesi unutulmuş, ihmal edilmiş veya kasıtlı olarak mühürlenmemiş oy pusulalarının geçerli sayılması neden mümkün kılınmaktadır? Bu durumun izahı yoktur. Bir taraftan sıfır hatayla bir seçim süreci yürütmek için kamu görevlileri sandık kurullarının başına getirilecek, diğer taraftan ise seçimlerin güvenilirliğini temelden sarsabilecek mühürsüz pusulalara geçerlilik kazandırılacak. Bu yaklaşım asgari düzeyde dahi tutarlılıktan uzaktır.
Tüm bu gerekçelerle, bu düzenlemeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla bu son derece antidemokratik düzenlemenin kanun teklifi metninden çıkarılması gerektiğini bir kez daha belirtmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.