| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2137) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 05 .03.2018 |
MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Değerli Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, değerli bürokrat, katılımcılar, medyanın değerli üyeleri; ben de çok uzatmadan bazı konular üzerinde fikrimi beyan etmek istiyorum ama bundan önce tabii CHP'nin Trabzon eski il başkanı, yeni parti Meclisi üyesi değerli kardeşimiz Yavuz Kara'nın vefatından ötürü çok üzgün olduğumuzu belirtmek istiyorum, Allah rahmet eylesin. Milletimizin ve CHP camiasının başı sağ olsun. Tabii, başkan vekilimizin de oğluna hoş geldin diyoruz.
Şimdi, burada özellikle -onun için söz aldım- bir şey beni biraz rahatsız ediyor yani değerli muhalefet milletvekillerinin konuşmalarında: "Eminiz bunu AK PARTİ'li milletvekilleri de böyle düşünüyorlardır ama söyleyemiyorlardır. İşte yemin etmeye gelse yemin edemezler." vesaire gibi bazı değerlendirmeler oluyor. Öncelikle burada görüştüğümüz teklifin AK PARTİ ve MHP partili üyeleri olarak son derece arkasındayız. Bunun önemli bir demokratik adım olduğunu düşünüyoruz. Bunda herhangi bir tereddüdümüz yok. Bizim adımıza -eğer bir vahiy alma gibi bir durumunuz yoksa- lütfen görüş bildirmeyin diye ben bunu özellikle eklemek istedim.
Şimdi, aslında, Değerli Grup Başkan Vekili Sayın Özel de tarihten örnekleri saydı. Burada yapılan şeyin, gerçekten bu geçmişte yaşadığımız pek çok ayıplı durumun, aslında seçmeni kandırmakla ilgili bu ayıplı durumun yani fiilî ittifaklar durumunun kanuni bir altyapıya kavuşturulduğu ve seçmene seçimlerden çok daha önce bir kanun yani şu anda üzerinde çalıştığımız teklifin gerçekleşmesi hâlinde bir kanunun zemininde son derece şeffaf ve sarih bir şekilde seçmene seçimlerden çok daha önce sunulduğu aslında son derece demokratik bir tavır, bir hazırlık, bir yasayla karşı karşıyayız. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum ve tekrar edilmesinde fayda görüyorum. Nitekim, gerçekten, sadece bizim fiilî sistemimizde bir koalisyon, bir istikrarsızlık aczi söz konusu değil de bunun dışında seçimlerden sonra ortaya çıkan denklemin aslında seçmen oy sandığına gidip oyunu attığında asla tahayyül etmediği bir şekilde oyunun seçimlerden sonra farklı koalisyonlarla harcandığını görüyoruz. Şimdi ise mesela şu anki fiilî durumda AK PARTİ ve MHP seçimlere çok uzun bir süre kalmasından önce seçmenlerine bu durumu açıklamıştır ve seçmenler de bu durumu bilerek bu bilinçle oylarını ya kullanacaklardır bu ittifaktan yana veya partilerden yana veyahut da kullanmayacaklardır.
Şimdi, bu sistemin, ikili bir parti sistemine gittiğine dönük öngörülerde de bu kadar kesin olmamak lazım çünkü örnek olarak Türkiye siyasi parti esaslı bir siyasal hayata sahiptir. Dolayısıyla bunun, yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin ve bu seçim ittifakı yasasının -diyelim, o konuşuluyor daha çok- ikili bir parti sistemine gidip gitmeyeceğini gerçekten seçmen belirler. Bunun böyle olmasıyla ilgili bu çıkan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin maddelerinde veyahut da bu teklifte bu yönde bir durum söz konusu değildir. Mesela Fransa'da evet, aynı sistem olmamakla birlikte, son seçimlerde yarı başkanlık sistemi olmasına rağmen merkez partileri çökmüştür ve kenardaki partiler merkeze oynamaya başlamışlardır. Amerika örneğin, çok başka bir örnek olarak muhtemelen 2020 seçimlerinde Trump partisiz bu seçimlere girecektir ve belki de kazanacaktır ve oradaki ikili parti sisteminde bir değişiklik söz konusu olacaktır. Yani her zaman seçmen kendi iradesinin sandığa ve yönetime yansımasının yolunu bulur. Bunu söylemek istiyorum.
Bu açıdan sanırım şuna dikkat etmek lazım, bunu CHP'li değerli vekillerden demin grup başkan vekili de ifade etti. Şuna hepimizin dikkat etmesi gerekiyor: Türkiye için seçim, serbest seçimler, 1950'den beri gerçekleştirdiğimiz bu seçimler son derece önemlidir. Demokrasimizin çok önemli bir kazanımıdır ve örneğin bir seçimi kazanamıyor olmak, belki 11, 12 tane seçim yenilgisi almak o seçim sistemine ve sandığa karşı bir itibarsızlaştırma eğilimi doğurmamalıdır. Yani biz bu sistemi gerçekten korumalıyız çünkü bu demokrasimizin gerçekten merkezî önemdeki bir sigortasıdır. Yani eğer referandumda hayır çıkmadığı için kızgınsak veya son 10, 11 seçimi kaybettiğimiz için kızgınsak burada gerçekten bu seçimleri ne için kazanamadığımız yönünde çalışmalıyız ama seçim sistemini bu başarısızlığa neden ve gerekçe olarak suiistimal etmemeliyiz ve altını oymamalıyız. Gerçekten bundan hepimiz zarar görürüz. Bu anlamda...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Oymayın o zaman, oymayın. Birçok maddeyle oyuyorsunuz, oymayın.
ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Hocam, bakın, bir saati aşkın konuşuldu, hiç kimse laf atmadı, yapmayın, yakışmıyor size.
MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Evet, ben bu konuda, özellikle bu seçim güvenliği konusunda...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne oluyor ya, laf atmadım, bir şey dedim. Ne var yani.
ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Bir şey söylemeye hicap ediyorum, yaşınıza hürmet ediyorum.
MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Yok, onun huyu o.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne olur, laf atmada ne var yani.
ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Bir saat dinledik, her türlü şeyi söyledi, ağzımızdan bir şey çıkmadı.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tamam, bir kelime söyledim, ne var bunda? Hakaret mi ettik, şey mi yaptık?
BAŞKAN - Evet, Sayın Eseyan, toparlayalım lütfen.
MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Şimdi, bu, bir kırmızı çizgi değerli vekilim. Seçimlerde başarısız olabilirsiniz. Başarılı olmanın yolu seçimlerin meşruiyetinin altını oymak değildir. Bu hepimizin bindiği dalı kesmek anlamına gelir ve özellikle bunu referandumda da CHP yaptı, gayrimeşru seçimler üzerinden, o söylem üzerinden yaptı. Evet, o anda belki getirisi olan bir şeydi çünkü seçmene de başarısızlığın nedenini bir şekilde örtbas etmek gerekirdi ama o uzun vadede gerçekten Türkiye demokrasisine verilecek bir zarardır. Özellikle şu anda başladığınız bu seçim güvenliği tartışmaları yani 2019'da dönük başlatmaya çalıştığınız kampanya da belki 2019'da alınacak bir mağlubiyetin şimdiden hazırlığı olabilir ama gerçekten iradeli bir siyasetçi Türkiye'nin demokrasisini düşünür ve bu konuda yapması gerekenlerin burada olmadığını bilir. O açıdan da hani bunların da farkında olduğumuzu bilerek bana da bu söz hakkını verdiği için Başkanıma teşekkür ediyorum.