MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Geneli görüşülürken toplantı başladığı dakikadan itibaren sonuna kadar burada bulundum, neyse...

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu madde üzerinde konuşacağım, tabii, geneli üzerinde konuşmuştuk, 1'nci maddeyle ilgili konuşacağım. Ama bu maddeler birbirlerinden bağımsız maddeler değil. Bütün bunlar yani bir, ittifakla ilgili yaptığınız değişiklikler, bir de bize göre seçim güvenliğini ilgilendiren değişiklikler. Bu maddelerin hepsi birbirleriyle ilintili. Öyle anlaşılıyor ki bu maddeler üzerinde, bu 1'inci maddede niçin böyle bir değişiklik yapıyorlar yani burada ne kastediyorlar, ne amaçlıyorlar, niçin bir binada, aynı binada oturan seçmenler hane bütünlüklerinin korunması ve aynı seçim bölgesinde kalmaları şartıyla farklı sandık bölgelerine kaydedilebilir yani burada ne amaçlıyorlar, nasıl bir önlem alıyorlar, bunu anlamakta gerçekten zorlanılıyor. Diğer maddeler üzerinden de düşündüm, niçin böyle bir şey yapmaya çalışıyorlar? Bugüne kadar -diyelim ki seçim mahalline kolluğun davet edilmesi- gayet uygun bir şekilde sandık başkanı konuşuyor, arkadaşlar istişare ediyor, böyle bir fiilî durum ortaya çıktığında kolluğu çağırıyordu. Şimdi, herhangi bir vatandaşın, seçmenin kim olduğu belli değil, ihbar etmesi üzerine niye seçim odasına, seçim bölgesine kolluk davet edilecek? Bütün bunların üzerinde düşünüyorum, neyi kastediyorlar ve ister istemez bu insanlar, Hükûmet partisi ve ortağı Milliyetçi Hareket Partisi ne yapıyor acaba ister istemez yani ne yapıyor acaba? "Seçimi gerçekten bozacak, seçim güvenliğini zedeleyecek bir şey mi yapıyorlar?" sorusunu ister istemez yani biraz düşünen insan, "Ne oluyor?" filan diye soran herkes böyle bir şeye gidiyor. Burada seçim güvenliğiyle ilgili bir şey var. Burada bunların yapmış olduğu bir hesap var. Yani "Milliyetçi Hareket Partisi şunu yapacak, Adalet ve Kalkınma Partisi hile yapacak." filan anlamında söylemiyorum. Ama burada yaptığınız takdimlerde, sunuşlarda, iktidar partisi ve ortağı Milliyetçi Hareket Partisi tarafından yapılan savunmaların hiçbirinde bunların yani genel gerekçesini, hem de tek tek madde gerekçelerini tatmin edecek hiçbir şey söylemediniz, hiçbir şey. Başka şeylerle ilgili konuşmalar yapıldı, siyasi eleştiriler yapılıyor, bunlara cevap veriyorsunuz. İşte Milliyetçi Hareket Partisiyle ilgili haklı olarak arkadaşlar bir şeyler söylüyorlar, sürekli olarak onlara cevap veriliyor ama niye böyle bir madde konuluyor, bununla ilgili tatmin edecek, herkesin "Evet, doğru yapılıyor." diyebileceği hiçbir şey göremiyorum ben. Yani olabilir, siyasi partilerin tercihleri ama bu tercihlerinin de... Evet, güçleri yetiyor, bu Anayasa Komisyonundan da, Genel Kuruldan da bu maddeyi geçirme gücüne sahipsiniz ama niye yapıyorsunuz arkadaşlar yani bunu çıkıp açık bir şekilde -doğru bir şey yapıyorsanız- savunmanız gerekiyor, maalesef savunmuyorsunuz, savunamıyorsunuz. Öyle olunca biz de diyoruz ki Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi 2019'da ya da neyse tarihi, yapılacak olan seçimle ilgili bir şeyler kuruyorlar. Çok açık ki, çok belli ki Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHP'nin bir araya gelmesi, ikisinin bu bir araya gelişteki amacına uygun bir sonuç ortaya çıkarmadı ve başka şeyler yapıyorlar.

Bakın, Türk siyasi tarihinin geçmişine gittiğiniz zaman, özellikle rahmetli Özal zamanında -hani o zaman bilgisayar üzerinde hesaplar, oyunlar falan yeni gelmişti- düştükçe, gücü azaldıkça geçermiş rahmetli bilgisayarın başına "Hangi şeyi yapalım, ne yapalım, hangi rakamları neler yapalım ki üç tane, beş tane de fazla alalım?" O zaman üç tane, beş taneyle iktidar olunuyormuş. Şimdi, sizin getirdiğiniz sistemde -herhâlde bundan da bin pişman olmuşsunuzdur- üç tane, beş taneyle iktidar olunmuyor.

Ya, yine bu değişiklik bütünüyle geçerse ve 1 Kasımdaki oylar alınırsa yine muhalefet partilerinden bir miktar ittifaka milletvekili kaydıracaksınız ama bunların iktidar getirmesi açısından bir anlamı olmayacak. İktidar olabilmesi için 50+1 var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, toparlar mısınız?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Toparlıyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisini ciddi bir şekilde bu 50+1 sıkıntısı sarmıştır. Ne yaparsa yapsın 50+1'e ulaşacak siyasi bir atraksiyon, çıkış yapamıyor. Cumhuriyet Halk Partisinin 7 Hazirandaki seçim beyannamesini neredeyse bütünüyle hayata geçiriyor. En son mazot desteği, emeklilere de bilmem ne... Ama hiçbir şekilde inandırıcı olamıyor. Bunun yerine bu şekilde birtakım oyunlar... Ancak bu oyunlar, bu değişikliklerin gerekçesini anlatmadığınızdan dolayı bizim açımızdan önümüzdeki seçimde bu iki parti seçim hileleri planlıyorlar. Seçim güvenliği ortadan kalkacak. Türkiye'nin altmış küsur seneden beri, 50'den bu yana oluşturmuş olduğu serbest seçimler, yargı denetimindeki serbest seçimlerle ilgili ciddi problemler geliyor. Bu inanç zedeleniyor. Bu, Türkiye demokrasisine zarar verir. Başta Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisine zarar verir değerli arkadaşlarım. Bunu biraz daha düşünüp geri çekelim.

Teşekkür ederim.