MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Yani içimiz kan ağlıyor bu konuda, iş cinayetleriyle ilgili rakamlarla ilgili gerçekten hepimizin içini karalar bağlıyor. İş cinayetlerinde Avrupa'da 1'inciyiz, dünyada 3'üncü sırada geliyoruz; bunun hepimizi üzüyor olması gerekiyor ve bundan rahatsızlık duymamız gerekiyor. Özellikle Mayıs 2013 yılında Soma faciası olduğunda burada Komisyondan bir grup arkadaşla yerine gittik ve 301 maden işçimizi orada toprağa verdik. Bununla ilgili 2013 Temmuz Ağustos ayında yaklaşık iki ay süren Plan ve Bütçe Komisyonunda bir torba kanun burada müzakere edildi, o torba kanunun içerisinde maden kazalarında hayatını kaybedenlerle ilgili birtakım iyileştirmeler ve birtakım düzenlemeler yapıldı. Orada da söyledik: Sınır konulmasın. Ve nitekim 2013 Ekim ayında Ermenek'te bir maden kazası gerçekleşti ve orada da 18 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. 2013 Ekiminden günümüze kadar olan süreç içerisinde yine onlarca maden işçisi hayatını kaybetti, yaşamını kaybetti. Şimdi, bu düzenleme iyi ve doğru bir düzenleme, eyvallah bir itirazımız yok ama süre konulması açısından gerçekten son derece tehlikeli ve yanlıştır. Yani bir saat sonra Maraş'ta, Siirt'te, Şırnak'taki bir madende, Zonguldak'taki, Ermenek'teki, Soma'daki madende neyle karşılaşacağımız belli değil. Dolayısıyla, sürekli böyle düzenlemeler yapmak yerine bundan sonraki maden kazalarında -iş cinayetleri tabii ki çok önemli, ayrı bir konu ama maden sektörü daha farklı bir alan- bu nedenle maden sektöründe çalışan kardeşlerimiz için ucu kapalı bir süre koymak son derece yanlıştır. Bu düzenlemenin Sayın Başkan, Sayın Bakan; özellikle madende çalışan işçiler açsından böyle bir süre konulması son derece yanlıştır, biz bu konuyla ilgili bir önergemizi verdik. Bu konuda arkadaşlarımızın, iktidar partisi milletvekillerinin buna destek vererek bunun yasalaşmasının talep ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.