KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, hâlâ bize hiçbir rakam vermediniz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama o kadar söylüyorum, hâlâ "Rakam ver." diyorsunuz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, hayır, tek bir rakam vermediniz, tek bir rakam veremediniz. Mesele şu, bakın...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Veremem rakam, kimse veremez rakam.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, diyelim ki ben faraza konuşuyorum. Şimdi "Müzakere edecekler." diyorsunuz. Bakın "Biz bir yetki vereceğiz, müzakere edecekler." diyorsunuz ancak yasada emredici hüküm var: "Yararlandırılır." Şimdi diyelim ki 12 sente biz anlaştık Ruslarla.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bakın, biz Türkiye Cumhuriyeti değil miyiz? Bu madde çıktığında tarafla masaya oturmayacak mıyız?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Evet ama siz tek taraflı olarak...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - E, tamam, Türkiye Cumhuriyeti olarak bu maddeden ne anlaşılması gerektiğini biz yorumlamayacak mıyız?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, masaya oturacak taraflar, Enerji Bakanlığı oturacak, fiyat 12 sent, diyecek ki: "Ben 3 milyar dolarlık avantaj sağladım, bunu 9'a indirmen lazım." Şimdi, biz burada emretmişiz. Karşı taraf "Yok, o kadar değil, 10 sent olması lazım." diyecek ve dayatacak. Neden? Çünkü biz tek taraflı olarak emredici bir hüküm koymuşuz, "yararlandırılır" demişiz. Yani biz elimizi zayıflatmışız masaya otururken. Karşı taraf bir taahhütte bulunmamış. Bakın, Rus Meclisi bugün oturup -keşke o da mesai harcasa bugün- "Türk Meclisinin çıkaracağı yasa çerçevesinde biz de şu kadar bilmem ne yararlandırılır." diyen bir yasa çıkarmamış. Yani bizim elimiz zayıf Sayın Bakanım, masada elimiz zayıf. Masadaki elimizi zayıflatıyorsunuz, bunu böyle bilin. Bu kadar insanımızın hakkını, hukukunu zayıflatıyorsunuz masada.