KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Son sözlerimizi söyleyelim ama ben Sayın Bakandan cevap bekliyorum sorularıma.

BAŞKAN - Siz son sözünüzü söyleyin de.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, sorularımı soracağım ve cevap bekliyorum, tekrar soracağım.

BAŞKAN - Sorularınızı demin sordunuz, bir daha mı soracaksınız?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, elbette soracağım.

BAŞKAN - Peki.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Şundan dolayı Sayın Bakanım: Bakın, maddenin lafzına bakın lütfen. "Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan o stratejik avantajlardan..." Ne diyor sonunda? "Öngörülen teşvik ve desteklerden yararlandırılır." diyor, bakın "yararlandırılabilir." demiyor. Emredici bir hekim var burada "yararlandırılır." diyor. Şimdi, biz Türkiye Büyük Millet Meclisiyiz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - "-ebilir" demek...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, hayır "yararlandırılabilir..."

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Öyle demek bunu muallakta bırakır.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Neyse, şunu söylüyorum yani biz emredici bir hüküm koyuyoruz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Hayır, kanun yapma tekniği açısından...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, eyvallah. Ben diyorum ki, bakın, biz milletin temsilcileri olarak emredici bir hüküm koyuyoruz. 20 milyar dolarlık yatırımda -rakam vermediği için ben atıyorum tabii ki- 3 milyar dolarlık takribi olarak KDV avantajı getirirsem, ÖTV avantajı, bilmem ne getirirsem -yaklaşık olarak olabilecek rakamı söylüyorum Sayın Bakan- artı, 3 milyar dolarlık avanta veriyorsunuz siz bu şirkete.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ya, niye avanta olarak kullanıyorsunuz. Şimdi yatırım yapıyor adam.

GARO PAYLAN (İstanbul) - "Karşılığında ne alıyorsunuz?" diye soruyorum. Bir anlaşma var ortada sonuç olarak. "3 milyar dolar avantaj varsa bunun karşılığında ne alıyorsunuz?" diyorum, "Bakacağız, konuşacağız." diyor ama biz yasa çıkarıyoruz, bakın, emredici bir hüküm koyuyoruz.

Şimdi, biz Türkiye Büyük Millet Meclisiyiz, karşımızda kim var? Rus Hükûmeti ve Japon Hükûmeti ve kimler var aynı zamanda o meclislerden de geçtiği için? Rus Meclisi ve Japon Meclisi var. Peki, biz ne vereceğimize dair yasa çıkarıyoruz Sayın Başkan. Artık size konuşacağım, Sayın Bakan cevap vermediği için belki de...

BAŞKAN - Ben vereceğim artık daha açıklayıcı biçimde, siz bana dönün.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Rus Meclisi ve Japon Meclisi bunun karşılığında "Evet, Türk Hükûmeti bize 3 milyar dolarlık avantaj getirdi -avanta demeyeyim, avantaj getirdi- biz de bunun karşılığında elektriği 3 milyar karşılığında 12 sentten 10 sente düşüreceğiz ki bu 3 milyar doları karşılayalım." diye bir yasa çıkarıyor mu, bununla ilgili bir bilgi var mı? Yok. Biz yasa çıkarıyoruz, ne vereceğimizi söylüyoruz, karşısında ne olması lazım? Onların da aynı şekilde, Rus Meclisinin de Japon Meclisinin de bir yasa çıkarması lazım biz yasa çıkarıyorsak bir şey vereceğimize dair, değil mi? Uluslararası anlaşmayı mademki biz bozuyoruz, onların da karşıdan vereceğine dair bozması lazım. Mütekabiliyet bunu gerektirir Sayın Bakan. Yani, bu anlamda biz ne vereceğimizi, ne alacağımızı bilmek istiyoruz. Bir şey verirken karşılığında milletin avantajı ne olacak, 80 milyonun avantajı ne olacak, nasıl dengelenecek bunlar bunu bilmek istiyoruz, rakamları bilmek istiyoruz Sayın Bakan.

Son olarak da şunu söyleyeyim, sordum sayın müsteşar yardımcısına ama cevap vermedi: Sekiz yılda bütün enerji piyasalarında şartlar değişti. Rüzgâr, biliyorsunuz, sıralamada 1'e geçti, güneş 2'ye geçti, kömür 3 oldu, nükleer 4 oldu. Bendeki bilgiler bu, bu sekiz yıl önce böyle değildi, rakamlar ve şartlar değişti. Lütfen bu sıralamada maliyetleri bize tekrar verin. Nükleer şu an kaçıncı sırada? Biz verdiğimiz bu kapitülasyonlarla, bu 20 milyar dolarlık yatırımı rüzgârda yapsaydık kaç milyar dolara mal ederdik? Kaç bin megavattı bu, 5 bin megavat mı? Bunun karşılığında rüzgâr yatırımı yapsak kaça mal ederdik, güneş yatırımı yapsak kaça mal ederdik? Bu kıyaslamayı sizden istiyoruz ki bizi ikna edin. Biz nükleere karşıyız ama belki dersiniz ki: "Bu daha ucuza mal oluyor, ondan." Ama ben daha pahalıya mal olduğunu iddia ediyorum.