KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bir seçim yatırımı maddesi daha ki 31/12/2019 tam seçim tarihlerini de ihtiva ediyor. Böylece ekonomimize can vereceğiz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Öyle mi ya?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Tam öyle yani 4 Kasım 2019'da seçim yapacaksınız, 31/12/2019'a kadar iki seçim var, o anlamda piyasayı canlandırmak için.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Faydalı bir madde, eski araçları çekiyor.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yalnız Sayın Bakan, bakın, çok ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. 2017 yılının cari açığı 47 milyar küsur bir rakama tekabül etti. Şimdi, cari açık yani müzik devam ederken çok güzeldir, açıklarınızı dışarıdan finanse edersiniz ama cari açığın finansmanına baktığımızda büyük çoğunlukla sıcak paradır yani doğrudan...

BAŞKAN - İyi de insan güvenliği ne olacak yani? Her şeyden önce insanın güvenliği, sağlığı, sıhhati. Onun için eski araçların trafikten menedilmesi lazım.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, doğru ama ben şimdi makro bir tehditten bahsediyorum. Yani ciddi bir cari açıkla karşı karşıyayız ve cari açığı ocak ayına baktığımızda daha da artmış görüyoruz. Yani dış ticaret açığının ve cari açığın yüksek olduğunu ve cari açığın finansmanına baktığımızda doğrudan yatırımlarla değil sıcak parayla finanse edildiğini görüyoruz. Şimdi, otomotiv sektörü de yani yurt içinde satılan otomotiv, kamyon, otobüslerin benim bildiğim kadarıyla -varsa sektör temsilcisi düzeltsin- üçte 2'si ithal yani pazarın yarıdan çoğu ithal, belki daha da yüksektir, son cari rakamları bilmiyorum ama benim bildiğim kadarıyla üçte 2'sini ithal ediyoruz. Yani Türkiye'de satılan araçların, otobüslerin, kamyonların veya çekicilerin üçte 2'sini veya daha fazlasını -bilmiyorum- belli kalemlerde ithal ediyoruz. Şimdi, 5,5 milyonluk bir değişimden bahsediyoruz. Diyelim ki bunun yüzde 50'si gerçekleşti. 5,5 milyon araç, çekici, kamyon, otobüse bu hakkı veriyoruz. Diyelim ki normalde, artı 1 milyonluk bir pazar yarattık bu süreçte. Bu, yaklaşık olarak benim hesaplarıma göre, bu üçte 2'si ithal geleceğine göre 20 milyar dolarlık artı bir ithalat demek iki yılda. Yani her yıl için artı 10 milyar dolarlık ithalatı tetikleyebilecek bir cazibe yaratıyorsunuz. Bu da cari açığımıza yılda belki 10 milyar dolara varabilecek bir artı etki yaratabilir. Şimdi, bu kadar cari açığı körüklemek ne kadar doğru?

Bakın, başka bir maddemiz daha var, "makinelere sıfır KDV" diyor, o da seçim yatırımı 2019'un sonuna kadar; eyvallah. Yalnız, makine sektörünün de büyük oranda ithalata dayalı olduğunu biliyoruz. Bu da cari açığımızı tetikleyebilecek bir kalem. Bütün bunlar bakın, kısa vadede güzeldir, hoştur, piyasa canlanır ancak böyle bir seçim öncesi canlandırma süreçlerinin sonunda dünyada müzik durduğu anda, Amerika faizleri bir anda hızlı yükselttiği anda biz bu kadar büyük bir cari açıkla yakalanırsak, bu kadar bir dış finansman zorluğu içine girersek büyük bir krizle karşı karşıya kalabiliriz. Cari açığın finansmanında da geçen yıl özellikle son birkaç ayda Merkez Bankası rezervlerimizden... Sayın Başkan, siz de dinlerseniz.

BAŞKAN - Benim kulağım sizde.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, nasıl oluyorsa?

BAŞKAN - Siz tabii, yaşınız yetmiyor, Zeki Müren'in radyo programlarını dinlemediniz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Eyvallah. Nasıl oluyordu?

Son birkaç ayda Merkez Bankası rezervlerinden 12 milyar doların eksildiğini görüyoruz. Merkez Bankasının harcayabileceği rezervlerin artık 20 milyar dolarlarla konuşulduğu bir dönemdeyiz. Bu da eğer ki dünyada rüzgâr değişirse o 20-30 milyar doların da bir anda uçabileceği bir döneme girebiliriz. Bu anlamda daha ihtiyatlı olmamız gerekir. Yani, bu kadar cari açığı tetikleyecek uygulamaların, makinede sıfır KDV, otomotivde hurda indirimi gibi ithalatı körükleyebilecek maddelerin çok dikkatli yapılması lazım. Artı gelecek 10 milyar, 20 milyar dolarlık ithalat baskısını önümüzdeki yıllarda çok arayacağımız noktalara gelebiliriz arkadaşlar. Bu açıdan, sizlere önerim bu maddeyi bu şekilde çıkarmamamız. Bakın şu var: Tabii ki, piyasada çevreyi kirleten araçların toplanması çok önemlidir ancak bunun belli bir döneme yayılması gerekir. Yani bir anda on altı yıla çekmek ne kadar doğru?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Behemehâl, hemen, derhâl çekelim.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yok, yok şunu diyorum, elbette çekilmesi lazım, bu ayrı ama yani bunun kademeli yapılması lazım. Yani belki çok yaşlı, çok kirleten araçların, öncelikle çok büyük motorlu, 5 bin motorlu araçlar var, çok eski kamyonlar var, çok eski otobüsler var; bunların çekilmesi için teşvik edilebilir. Ama bir anda on altı yaşın üstündeki -Sayın Bakan da belki dinler- bütün araçlara bu uygulamayı yaparsak ve "iki yıl için" dersek bu uygulamayla bakın arkadaşlar, ciddi bir cari açık artışına yol açarız. Mesela, taksicilere de bir yanda bu yetkiyi verdik biliyorsunuz iki yıl için. İnanın, bu yılın sonunda ciddi bir ithalat olacak, bir de orada sınır da koymadık biliyor musunuz. Piyasada Mercedes, Passat bilmem ne taksiler görmeye başladık ve taksiciler daha çok ithal arabaları kullanmaya başladılar; cari açığı körüklüyor. Yani yerli imalatı dengeleyecek ve cari açığı bu kadar körüklemeyecek kademeli bir geçişe ihtiyaç var diyorum, takdir sizin diyorum, cari açığı körüklemeyin diyorum Sayın Bakan, kademeli, dikkatli, rasyonel bir geçişe bir ihtiyaç var.