MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; biz burada Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak Sayın Bakanımızın Başkanlığında gerçekten bu Plan ve Bütçe Komisyonuna katkı sağlamaya çalışıyoruz. Yani bir torba yasa, başka konular geldiğinde oturuyoruz konuşuyoruz, bürokratlarla akademisyenlerle istişare ediyoruz, bilgi topluyoruz, hazırlanıyoruz, geliyoruz ve katkı sağlamaya çalışıyoruz ve belli bir seviyede de tutuyoruz, polemiklerden de uzak durmaya çalışıyoruz, gayret ediyoruz, görevimizi yapıyoruz, muhalefet partisi olarak görevimizi yapıyoruz. Sayın Bakanın -yani Sayın Temizel'i kastediyorum- biraz evvel söylediği, anlatmaya çalıştığı konu ile Sayın Bakanımızın, Maliye Bakanımızın cevabı arasında hiçbir ilişki kuramadık. Ne demek ya? Bir şey söylüyor yani "Ne işe yarıyor bu kurum?" diye bir şey söylüyor. Siz topu taca atarak "Cumhuriyet Halk Partisi ne işe yarıyor?" Ne ilgisi var Sayın Bakanım?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Öyle demedim. "Ne işe yarıyor?" dedim mi?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle dediniz.

MUSA ÇAM (İzmir) - O mealde, o mealde söylediniz bunu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - "Manada" diyorsunuz. Siz söylediğimden bir anlam çıkardığınız gibi, burada ben oturuyorum, ben de sizin söylediğinizden bir anlam çıkarıyorum. O doğru mu yani?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, çok alıngansınız.

MUSA ÇAM (İzmir) - Toplu cevap verirsiniz Sayın Bakanım. Sayın Bekaroğlu konuşsun, ondan sonra, Sayın Bekaroğlu konuşsun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çok alıngansınız Sayın Bakanım, bu fevri tavrınız yeni değil.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Bekaroğlu, usul tartışmasına girmeyin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bana, Sayın Bakana, başka arkadaşlara yani bir konuda teknik tartışmada bile hemen siz böyle öfkelenip bir anda bir tuhaf çıkışı...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Bekaroğlu, bu size ait olan bir tavır, bana ait olan bir tavır değil.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Aynı şeydesiniz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Size ait olan bir tavır. Siz beni burada, Komisyonda töhmet altında bırakıyorsunuz, böyle bir tavır mı olur yani?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Aynı pozisyonu koruyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, devam edin siz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu şekilde yol alınamaz. Eğer bizden... Hakkı yok efendim, böyle bir şeye gerek yok. Şeklen bir şey yapıyoruz burada zaten, şekle de gerek yok.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar, bakın...

BAŞKAN - Sayın Bakanım, bir bitirsin, size söz hakkı tanıyacağım, lütfen...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - ...bu işi kaldırıyoruz diyorsanız, Sayın Bakan gitti, biz de kalkar gideriz, kendi kendinize ne yapacaksanız yaparsınız.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Bakanım, lütfen... Söz hakkı tanıyacağım size, lütfen...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, böyle olmaz, bu yanlış. Bu Parlamentonun bir geleneği var, bu Komisyonun kendine özel bir geleneği var. Bu Komisyon yıllardan beri çalışıyor, bu Komisyonunu üyeleri belli bir...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hepinizden daha eskiyim bu Komisyonda. Hepinizden daha eskiyim, yılladır bu Komisyondayım, Komisyonun geleneklerini de biliyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Aynı şey, onu söylüyorum işte Sayın Bakanım ama yani sizin gibi davranan bir Bakan da görmedi bu Komisyon. Yani herkesi böyle fırçalamak, haşlamak...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok canım, niye öyle bir şey yok ya! Niye öyle konuşuyorsun ya!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle yapıyorsunuz Sayın Bakanım. Bu doğru bir şey mi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Burada beraber çalışıyoruz. Sizin yaptığınız birçok öneriyi burada ben kabul ettim, size hak verdim "Doğru diyorsunuz." dedim. Olabilir mi böyle bir şey ya?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biraz evvel vermiş olduğunuz, Sayın Temizel'e karşı takındığınız tavrı kınıyorum, protesto ediyorum; yakışmadı, uymadı, size de yakışmadı, bu Komisyona da yakışmadı.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Vallahi, Sayın Bakan yanlış anladı.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bunun için özür dilemeniz gerekiyor Sayın Bakanım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Bakan kesinlikle tavrımı yanlış anladı. Kesinlikle, hiçbir şekilde onun anladığı manada kastetmediğimi bilmesi lazım. Şu maddeyle ilgili en ufak bir tartışma olmasına gerek olmadığını düşünen bir insanım. Biz burada, ihracatçılarımızın lehine, onların ödediği aidatları düşüren bir madde yapıyoruz, iyi bir şey yapıyoruz yani. Kalkıp da "İhracatçılar Birliği ne işe yarar?" dediğiniz zaman ben de...

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakan, Sayın Bekaroğlu'nun konuşmasını murdar ettiniz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok.

Ben de şöyle bir anlam çıkarayım o zaman...

MUSA ÇAM (İzmir) - Cevap verin bunlara.

BAŞKAN - Sayın Çam, Sayın Bekaroğlu mikrofonunu kapattı, o yüzden Bakan Bey'in açtım.

MUSA ÇAM (İzmir) - Eliyle kapattı yani.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Dinlemiyor ki bizi, gelmiş, bildiğini okuyor ve devamlı yapıyor bunu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kendimi ifade etmeme lütfen müsaade edin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ama ben ifade edeyim, ondan sonra siz sabaha kadar ifade edin ya.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, buyurun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şunu ifade ediyorum: Sayın Bakanın bu tavrı yeni değil. Bunu zaman zaman hepimize yapıyor; bu, doğru değil. Diyor ki: "Biz iyi bir şey yapıyoruz." Doğrudur, siz iyi bir şey yapmak için, iyi niyetle getirmişsinizdir, biz bir şey demiyoruz. Ama bu torba yasalarda değişik maddelerin nasıl geldiğini... Siz biraz evvel "Yaptığınız katkıları kabul ediyorum." diyerek bir sürü yazım eksiği, teknik eksik, Anayasa'ya aykırı bir sürü şeylerle geliyor, bu maddeler burada çalışılıyor, zaman zaman bir araya geliniyor, düzeltiliyor falan. E, demek ki siz doğru olarak, millete faydalı olarak, ihracatçılara faydalı olarak getirdiniz; biz de, Sayın Bakan da, muhalefet üyeleri de, herhangi bir milletvekili de bunun böyle olmadığını düşünebilir.

BAŞKAN - Mikrofonunuzu kapatmayın, siz basıyorsunuz arada heyecandan.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bunu ifade edeceğiz, bunu ifade etmeden nasıl anlaşacağız Sayın Bakan ama siz böyle yapmıyorsunuz Sayın Bakan. Herhangi bir şeyde -dikkat edin, geriye doğru gidin, arkadaşlarla konuşun- bir konuda size uymayan bir şey geldi mi tak diye bir milletvekiline, bakana, Plan ve Bütçe Komisyonun çalışma usulüne, geleneklerine, adabına hiç uymayacak şekilde hep şey yapıyorsunuz. Karşınızdaki çocuk değil, Zekeriya Temizel; yıllardan beri bu devlette çalışmış, bu Parlamentoda çalışmış, bakanlık yapmış, nasıl konuşulacağını, ne yapılacağını biliyor, kanun tekniğini biliyor, Plan ve Bütçe Komisyonunu biliyor, Maliye Bakanlığını biliyor. Yani böyle bir insana karşı takındığınız tavırdan dolayı utanmalısınız, kınıyorum ben bunu.

Bu kadar söyleyeceklerim.