KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, 2000 yılında yasa çıkmadan önce çok yaygındı dediğim gibi, sonra kademeli olarak çok azaldı bu düşük bildirme, gösterme meselesi ve inanın, devlete bir belge verirken insanlar bakın...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - 30'dan 10'a düşürdük gene değişmedi.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bitireyim ben.

Ama, bakın, mesele şu: Devlete bir belge verirken insanlar korkarlar yani belge vermek korkutur. Suistimale giremez, daha zor girer, çok korkarak verir ama işletmede, bakın... Siz yarın öbür gün "işletmenizde tutun bu belgeyi" derseniz tavizler olur.

SGK BAŞKAN YARDIMCISI CEVDET CEYLAN - Ama beyanda bulunacak Sayın Vekilim.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Önemli değil, bakın, beyanda bulunacak ama "Belgeyi işletmende tut." dediğiniz zaman orada suiistimale girer. Bir yol gösterilir, böyle de göstersek olur, bak, yandaki işletme de gösteriyor, kimse de sormuyor... Bu durum tekrar eskiye döndürür bizi Sayın Bakanım. Başarılı olduğumuz bir konuda niye geri adım atıyorsunuz? Yani varsın, tamam, kırtasiye, bakın...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Paylan, kurumlara niye güvensiz... Yani bu arkadaşlar gece gündüz çalışıp kayıt dışılık oranlarını yüzde 52'den 33'e indirmişler.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama bakın, haklısınız. 33 tekrar 40 olursa ne olacak bu madde sonunda?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır olmaması lazım, daha da bunların düşürülmesi lazım. Bu oran bile yüksek.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama sorun var Sayın Bakanım. Burada başarılı olunmuş bir noktada geri adım atıyorsunuz ve sonuçları olacaktır, bunu bilmiyorsunuz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkanım, sadece şunu ifade edeyim. Bakın, biz Hükûmet olarak epey bir zamandır işverenler, çalışanlar, vatandaşlar üzerindeki gereksiz bürokrasiyi ve yükümlülükleri azaltıp vatandaşa güveni esas alan bir yaklaşımla birçok düzenleme getirdik. Burada peşinen "Bu düzenleme kayıt dışılığı artıracaktır veya kurum, bu yetkiyi kurum gelirlerini dikkate almaksızın uygulayacaktır." demek mümkün değil.

Bakın söylüyorum, Hükûmet olarak kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmek konusunda kararlılığımızda herhangi bir şekilde bir geri adım atma söz konusu değil. Gerçekten Türkiye'de vergi ve prim gelirlerinin bu kayıt dışılık oranlarıyla sürdürülebilirliği yok. Bizim diğer ülkeler gibi bu oranları yüzde 15'lere çekmemiz lazım, 20'nin altına çekmemiz lazım. Ama şöyle ki o anlamda iki türlü yaklaşım var: Bir süredir biz Maliye tarafında da aynı şeyi yapıyoruz. Bir, vatandaşa tamamen güvenmeyen bir anlayışla sürekli kanunlar yapma anlayışı, bir de vatandaşa güveni esas alan ama iktisadi faaliyetlere ilişkin bilgileri, bilgi teknolojilerini de kullanarak, teknolojinin geldiği imkânları da kullanarak değişik kaynaklardan verilerle toplamak ve vatandaşı bu yolla gönüllü uyuma davet etmek. İkisi birbirinden çok farklı. Şimdi, kayıt dışı oranlarının düşük olduğu ülkelere bakın, bu ülkelerdeki yaklaşım da tam böyle yani gönüllü uyumu destekleyecek şekilde bürokrasinin ve yükümlülüklerin azaltılması, uyum maliyetlerinin düşürülmesi, uyumla ilgili, zamanla ilgili şeylerin düşürülmesi ama diğer taraftan da gerçekten sisteme uymayanları da caydırıcı...

Bakın, buraya Vergi Usul Kanunu'nu getireceğiz yakında. Vergi Usul Kanunu'nda vergi cezaları var, caydırıcı olması lazım. Gerçekten kanunda bir rakam yazıyor ama öyle bir sonuçlanıyor ki o rakamla alakası yok, olmaması lazım. O açıdan yani Sosyal Güvenlik Kurumunun bu konuda bu yetkiyi tamamen uyum maliyetlerinin azaltılması bağlamında değerlendirmesi gerektiğini de ben çok önemle altını çiziyorum. Bu, çok önemli bir konu yoksa bu maddeyi çıkarınca yani kardeşim bundan sonra... Mesela orada herhangi bir şekilde bir rakam kayması olsa arkadaşların hemen o uygulamayı geri alması lazım, hiç olmaması lazım. Burada tek tek sektör bazlı analizler yapıp -işletme ölçeği, sektör analizleri, risk analizleri, bütün bunları yapacaklar-sonucuna göre bunları gerekli olan alanlarda yapacaklar. Öbür türlü doğru olmaz tabii ki.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bir şey daha ekleyebilir miyim Sayın Başkanım?

BAŞKAN - Buyurun.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bir de bu şöyle bir şeyi daha teşvik eder Sayın Bakan: İş güvencesi veya sosyal güvenlik güvencesi anlamında yani esnek çalışmayı teşvik eden bir maddedir bu aynı zamanda. Biliyorsunuz "Part time çalıştıralım." diye sizin bir teşvikiniz var, hep bunu dillendiriyorsunuz ama biz de iş güvencesinin ve sosyal güvenlik güvencesinin yani otuz günlük gözükebilmek veya çalışabilmek veya iş güvencesine sahip olmak anlamında bu esnek çalışmayı teşvik edici maddeler -tabii ki bazı sektörlerde olabilir bu anlamda ama- bunu teşvik eden bir uygulama da olabilir. İlla kötü niyetli olarak kullanılması değil "Ya ben nasıl olsa belge vermeden on gün çalıştırabilirim, on gün onu alayım, on gün onu alayım, esnek çalıştırayım." meselesi iş güvencesini ve sosyal güvenlik güvencesini de kırar.