KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Bu olayın biz ikinci öğretim tezsiz yüksek lisansta sadece maddi boyutuna dikkat çekmeyelim arkadaşlar yani şimdi, eğitimi bir bütün olarak ele alalım. İkinci öğretim sıkıntısını yaşadık yani bir ara bayağı Türkiye'de sıkıntı oldu. Bir taraftan üniversitelileşme sürecimiz hızlandı, üniversite sayımız arttı, bir taraftan da ikinci öğretimle devam ettik ve ne oldu? Bir anda gerçekten kantite arttı, kaliteden ödün vermeye başladık ve bugün bakıyoruz, işte hukuk fakülteleri dâhil, birçok mesleğin itibarsızlaştırıldığına tanıklık ediyoruz; çocuklar asgari ücretle hukuk bürolarında iş arıyorlar. Bu öğretmenlik mesleği... Yani, diyoruz ki: "400 bini biz yığdık." Doğru söylüyoruz çünkü bir üniversiteye üç tane eğitim fakültesi açtık, yetmedi, bir de gece bölümleri açtık, şimdi aynı tuzağı bir de tezsiz yüksek lisansta yapıyoruz. İnanın, yüksek lisans, Batı toplumlarına baktığınız zaman, gerçekten çok spesifik, aşırı talep olan ve fazla da getirisi olmayan bir yapının adıdır. Burada insanlar, yüksek lisansı ya da doktorayı hedefleyen insanlar kendi bireysel özverilerini dikkate alarak, bunu göze alarak yapıyorlar. Biz şimdi burada "İkinci öğretimde yüksek lisansı tezsiz yapalım..." E, yapalım. 49-50 bin korkunç bir rakam, buna pedagojik formasyonları da kattığımız zaman, inanın, ver parayı al... Hatta, bazı vakıf üniversiteleri, inanın, artık ilime, irfana, bilime, gelişime değil, tamamen para merkezli bu tür bölümlere, bu tür programlara yönelmeye başladı. Dolayısıyla, bunun önünü almak noktasında ben Mustafa Hocanın teklifine katılıyorum. En azından şifahen diyelim ki bunu biz biraz düşünelim, bunu durdurmaya çalışalım çünkü sabah Bakan Bey de aynı şeyi söyledi, artık kaliteye odaklanacağız, istihdam odaklı bir yapılanmaya doğru gidiyoruz. Dolayısıyla, biz bunu yaparken bir taraftan, bir taraftan da kantiteyi böyle artırırken kaliteden ödün verme yoluna gitmeyelim. Ha, para işine de gelince, biz bunları yaşadık hocam tecrübeyle. Hangi üniversiteden gelirse gelsin, inanın, sağlıklı teklifle gelmiyorlar. Hangi üniversitenin pedagojik formasyon için ne kadar rakamlar teklif ettiğini biliyoruz ve inanın, çocuklara izah edemiyorduk. A üniversitesinde 3 bin liraya verilen pedagojik formasyon B'de 1.200 liraya, 1.700 liraya. YÖK de buna itiraz etmedi. Biz istiyoruz ki artık siz yukarıdan... Gerçekten, giderler serbest piyasada bellidir, hoca ücreti bellidir, o bölgenin özel, hani bina ısınmasıdır, gideridir, şu maliyeti çıkarılır, YÖK'te bunu yapacak çok yetkin insanlar var, onlar alt limiti-üst limiti koyar, bunu bir şekilde uygulamaya açar, yoksa inisiyatife bırakılırsa ocağımız batar.