KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan, bakın bu son derece haklı bir madde çünkü yaşadım ben. Bu, sizin rektöre bağımlılığınızı zorunlu hâle getiriyor. Bakın ben 2004 yılının sonunda doçent oldum, 2014 yılına kadar doçenttim, doçent olarak bölüme giriyordum ama rektörle uyuşamadığım için -şimdi rektörün nerede olduğunu da söylemeyim, tabii burada YÖK'ün de sorumluluğunu bertaraf düşünmemek lazım- tam on yıl boyunca yardımcı doçentlik maaşı aldım ama doçent olarak derse giriyorum ama doçent olarak unvanı kullanıyorum.

BAŞKAN - Biliyorum.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Şimdi, dolayısıyla bizim istediğimiz akademisyen özgür olsun, rektöre de bağımlı olmasın, dekana da bağımlı olmasın, kendisine güvensin. Şimdi, kendi öz güveniyle gitmiş bir sınavı almış ve bunu kazanmış. Şimdi bunu tekrar rektöre bağımlı kılmak bence de doğru değil. Gerçekten, dediğim gibi, yaşadığım için çok kötü bir durum olduğunu düşünüyorum. Herkes "Git rektörle konuş, git rektörle konuş." dediğinde siz ister istemez gidip bir şekilde rektörün önünde el pençe divan durmak zorundasınız ve rektörler de bunu çok keyfî kullanıyor Sayın Başkan. Aynı benim bölümümde benden dört yıl sonra doçent olan arkadaşım benden önce profesörlüğe atandı, YÖK'ün bilgisine de burada sunuyorum.

Teşekkür ediyorum.