Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/914) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 15 .02.2018 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Olur, hep beraber.
Değerli arkadaşlar, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına "Hazineye ait taşınmazları değerlendirmek suretiyle" ibaresiyle bir yetki daha veriyoruz şimdi, genişletiyoruz yetkisini.
Bakın, orada şunu görüyoruz: Hani buradaki temel amaç... Hazinenin malları -özellikle şehir içinde kalmış son yeşil alanlarımız, son bahçelerimiz, parklarımız, ormanlarımız- kamu arazileri üzerinde son yeşil alanlarımız var. İstanbul'la ilgili örnek vereyim.
BAŞKAN - Sen de bazen şahin, bazen kelebek. Şimdi kelebek moduna girdin yani.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama böyle. Yok, kelebek ne? Her zaman kelebeğiz.
Oraya iştahla bakan yani beton anlamında böyle greyderlerle girmeye hazır bekleyen müteahhitler Özelleştirme İdaresi Başkanlığının kapısına şimdi yığılacaklar. Maliye Bakanlığı Hazineye "Bu araziyi bana aktar Özelleştirme İdaresi, şu X müteahhit geldi, bu yeşil alana bin daireli bir proje yapacak, şu kadar da ben gelir elde edeceğim." diyecek ve her şeye para gözüyle bakan, hatta TL de değil, dolar gözüyle bakan iktidar bu anlamda... Son yeşil alanlarımızı da o müteahhitlerin gazabına uğratma riskiyle karşı karşıyayız.
Değerli arkadaşlar, yalnızca Hazine ve Özelleştirme İdaresi değil, TOKİ de aynı şeyi yapıyor, Çevre Bakanlığı da aynı şeyi yapıyor ve Sayın Cumhurbaşkanı ikrar etti, "Biz İstanbul'a ihanet ettik." dedi. Yalnızca İstanbul'a değil, pek çok şehrimize ihanet ediliyor ve yaşanmaz şehirler durumundalar. Ankara'da dün akşam trafiğinde bir yerden bir yere bir buçuk saatte gidebildik. Yani bütün bunları düşünmeden "Bütün her yeri imara açalım, bütün alanları imara açalım." diyoruz.
Bakın, arkadaşlar Avrupa'da şehirler hep regüle edilirler yani imar planları regüle edilir. O şehirdeki trafik yoğunluğu, yaşam alanları, yeşil alan, bütün bunlar konusunda regülasyon yapan bir koordinasyon vardır. Tek elden bunlar yapılır ve yerel idarelerin, yerel yönetimlerin uhdesindedir bir de bu, yerel meclisler karar verirler bunlara. Ama siz yerel idareyi de yok sayıp Özelleştirme İdaresine eğer ki Hazine mallarını bu anlamda devrederseniz müteahhitler o yeşil alanlarımızı da maalesef betonla donatacaklar ve şehirlerimize ihanet etmeye devam edeceğiz.
Keşke Sayın Cumhurbaşkanının bir temsilcisi burada olsaydı gerçekten. Var mı bilmiyorum Cumhurbaşkanlığından gelen, bir çağırsak. Ya bu maddeyle acaba şehirlerimize daha çok mu ihanet edilir, yoksa şehirler kurtulur mu diye bize bir şeyler söyleseydi Sayın Cumhurbaşkanının sözcüsü, kendisi veya bir mektup gönderseydi.
Bakın, bütün bunlar için bir koordinasyona ihtiyaç var. Öncelikle tabii ki yerel belediyenin yetkisi olması lazım bu konuda.
Bakın, Kadir Topbaş azledildi, eyvallah.
BAŞKAN - Azledilmedi, kendisi istifa etti.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Azledildi. Kendisi de onu söyler, azledildi. Siz öyle söyleyin, ben de böyle söyleyeyim.
Kadir Topbaş'la yaptığım görüşmede kendisine "Arkadaş, bu imarları sen nasıl veriyorsun ya? Bak, bütün İstanbul sana küfrediyor ha, bilesin." dedim ben bu imarlarla ilgili. "Onların hiç birine ben imza atmıyorum Hepsi Ankara'da, Özelleştirme İdaresi, TOKİ, Çevre Bakanlığı, şu bu tarafından imzalanıyor." dedi.
Sayın Bakan, Hükûmet adına sizden istirham ediyorum, bütün bu imar meselelerini regüle edecek, yerel yönetimlerin iradesini esas alan... Ankara'dan verilecekse bir kurula, yerelin de onayıyla yalnızca bir kuruma, bir kurula bu konuda yetki vererek, yereldeki dengeleri bozmayacak şekilde bu yetkinin regülasyona tabi tutulması şarttır. Yoksa bu rant yoluyla, dolar yoluyla bakıldığı sürece, emin olun, şehirlerimize ihanet edilmeye devam edilecektir.