KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakan, ya bu işsizlik sigortasına her dokunmaya kalktığınızda şu şey talebimiz oluyor: Mevcut işçiler sonuç olarak bu primleri ödüyorlar, işverenler de katkı sunuyor ve bir sigorta ortaya koyuyorlar. Şimdi biz hep diyoruz ki buna ne zaman dokunmaya kalksanız: Arkadaş, mevcut işçiler bu fonu oluşturmuş. Mademki bir dokunacaksınız buna, bir yandan da mevcut işçiler madem bu fonu oluşturmuşsa onların da yararına bir adım atsanız, onlar da dese ki "Arkadaş, biz bu kadar bir fonu oluşturduk, bak Hükûmet şurada bir teşvik buradan alıyor ama aynı zaman da bana da dönük olarak benim de keseme dönük olarak, benim de keseme dokunacak bir adım attı." dedirtseniz ne olur. Her seferinde bu fonu, bakın, işçi için yaratılmış bu fonu... Sayın Bakan, şimdi "teşvik" dediğimiz şeyi hep işverene dönük düşünüyorsunuz: "İşvereni iyi hissettirirsek o da işçi alır, işçiye iyi davranır." Ancak bu fon, işçiye iyi davranması için, işçiye işsiz kaldığında, dar gününde ona yardım etmesi için kurulmuş bir fon temelinde.

Bakın, bu adımı atıyorsunuz "İşvereni iyi hissettirelim." Ya, aynı zamanda deyin ki: "Arkadaş, yararlanma şartını ben yüz seksen günden sonrasında üç yüz güne çıkardım, üç yüz altmış güne çıkardım." veya "Şu kadar ayda değil de şu kadar ayda kayıtlı gözükürsen veririm." veya yararlanma rakamlarını yükseltin; bir adım atın veya mevcut işçilere "Ben senden yüzde şu kadar alıyordum ama bunu şu kadar düşürdüm, zaten bu fon anlamsız şekilde yükseliyor, senden fazla kesiyorum, yüzde 1 yerine artık yüzde yarım sizden keseceğim." diye niye demiyorsunuz, hep işçinin cebine el atıp işverenin kesesine koyuyorsunuz? Yani aynı eş zamanlı, eş güdümle işverene -geniş kesimlere tabii ki dokunsun bu iş, tabii ki onlar da sıkıntıdalar farkındayız- ama daha çok geniş kesimlere, milyonlarca işçimize bir dokunun ya. İlla patronu iyi hissettirince mi işçi iyi olacak? Onun da kesesine dokunsun. Ben o yüzden diyorum bu torba yüzde 1'e dokunuyor diye, yüzde 99'un cebinden alıp yüzde 1'e dokunduruyorsunuz. O da iyi hissederse işçi yazacak ama yeğenini yazacak, akrabasını yazacak. Yani böyle bir şey düşünün, beraber düşünelim, çalışalım Sayın Bakanım.