| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın (1/914) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 08 .02.2018 |
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Esasen fazla detaylı bir konuşma yapmayacağım ama geneli üzerinde birtakım hususlara değinerek konuşmamı yapmak istiyorum.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, Komisyonun değerli üyeleri, bürokrat ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şu anda vergi kanunları ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapan bir tasarı üzerine konuşuyoruz. Şimdi, buradaki temel amacın yatırımların desteklenmesi olduğu ifade ediliyor. Genel anlamıyla muhalefet olarak dün de Sayın Maliye Bakanıyla görüşmelerimizde, bazı maddelerin dışında, yatırımları engellememe, hatta hızlandırma adına yardımcı olunacağını söyledik. Ben, geçen hafta yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik tasarıda da -bir başında, bir sonunda- aynı şeyi söyleyeceğimi Sayın Bakana ifade ettim. Yatırımla ilgili getirdiğiniz her şeye, başında söyledim "evet" diyoruz, sonunda yine söyleyeceğim "evet" diyoruz. Yalnız, bu işin daha hazırlanırken biraz daha ciddi bir şekilde kamuoyu önüne getirilmesi lazım. Bu tasarıyla ilgili söylediğim bir şey değil, genel olarak biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak daha önceki torba kanun düzenlemeleri konusunda da ifade ettiğimiz, usul yönünden eleştirilerimiz geçerliliğini hâlen koruyor. Son yıllarda sıklıkla getirilen bu tür yasaların yasama faaliyetlerini düzensiz, eksik bir yapıda yürütülmesine neden olduğu yönündeki değerlendirmelerimiz bu tasarıda da aynen geçerli.
Bu kapsamda 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun uyarınca hazırlanan, Bakanlar Kurulunun kararıyla uygulamaya konulan Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik'in de hükümlerine uyulmadığını bir kere ifade etmek istiyoruz. Esasen kanun tasarısında yer alan düzenlemelerin pek çoğu Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde kendi ihtisas komisyonlarında ele alınarak teknik değerlendirmelerin yapılması ihtiyacı olan düzenlemeler. Kanun tasarısında yer alan maddelerin pek çoğunun ayrı birer madde olarak düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Öncelikle Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunu ifade etmek istiyorum.
Şimdi, usul yönünden bunu söyledikten sonra, Sayın Maliye Bakanımızın söylediği iç ve dış konjonktür gerçekten ekonomik ve sosyal, siyasi anlamda Sayın Bakanın tahayyül ettiği ve düşündüğü gibiyse inşallah olur diyelim. Biz, iç ve dış konjonktürün pek o kadar rahat olduğunu düşünmüyoruz. Kamu mali disiplini açısından üç ay önce Bakanlıkta, Hükûmette olan tereddütlerin bugün ortadan kalkmış olmasına yönelik birtakım gelişmelerin olduğunu Sayın Bakan ifade etti. Onlar önümüzdeki dönemde ne kadar geçerli olur, onu bilemem ancak ifade etmek istediğim bir şey, gerçekten, önümüzdeki dönemde siyasi anlamda iç ve dış konjonktüre de baktığımızda birtakım gelişmelerin bizi menfi yönde etkileyeceğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla buna da ne yapılması lazım? Hazırlıklı olmanız lazım. Biz "Nafile iş yapıyorsunuz, beyhude çaba gösteriyorsunuz." demiyoruz yani neticede, bu, bir emek ürünü, herkesin bir yere topladığı, Maliye Bakanlığının koordine ettiği bir olay. Usul böyle mi olmalıydı, böyle olmamalı mıydı; onu da zaten tartışıyoruz.
Şimdi, burada baktığımız zaman, yatırım ve üretimin teşvik edilmesini amaçlıyorsunuz, istihdamın teşvikini amaçlıyorsunuz, amatör spor kulüplerinin desteklenmesini amaçlıyorsunuz, vergi tabanının genişletilmesini düşünüyorsunuz, tek hazine hesabının kapsamının genişletilmesini düşünüyorsunuz, belirsizliklerin giderilmesi, ihtilafların ortadan kaldırılmasını düşünüyorsunuz, iş yapma kolaylığının artırılmasını düşünüyorsunuz, ekonomik canlılığın ve tasarrufların artırılmasını düşünüyorsunuz. Bu kadar bir dönemde, çok kısa bir sürede tasarrufların artması falan mümkün olmaz. Buna ciddi tedbir gerekir. Kamu taşınmazlarının değerlendirilmesi... Burada farklı bir yöntem ve düşünce geliştiriyorsunuz. Enerji verimliği ve tasarruf sağlayıcı yatırımların teşvik edilmesi amacıyla birtakım düzenlemeler var. Koruma ve bakım altındaki çocukların istihdamına yönelik veya onların eğitiminin devamı niteliğinde birtakım kolaylık getirici olayları görüyoruz.
Şimdi, bunlar, gerçekten önemli şeyler ama bizim esasa taalluk eden çok önemli şeyleri yapmamız lazım. Burada neyi kastediyorum? Esasen bu gelenler bir derde deva olacak, bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Tek kişinin ihtiyacına neden olabilecek bir düzenleme de var, açık 1'inci maddeye bakın. Sayın Bakanın da o konuda çok böyle inançlı bir şekilde getirdiği kanaatinde değilim. Bazılarına da başka şeyler var. Ama genel anlamıyla ne yapmak lazım? İyi değerlendirmek lazım.
Şimdi, yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla gelen tasarıya baktık. Burada muhalefet şerhimizi de yazıyoruz. Evet, destekliyoruz dedik ama yaptığımız işin belli bir noktaya gelmesi lazım. Önce, biz, var olan kapasiteyi zorladığımızı düşünüyor muyuz, yüzde 80'lere, 90'lara geldiğini düşünüyor muyuz? Bir de öbür taraftan mevcut çalışana ne kolaylık sağlıyoruz, zorluk getiriyor muyuz, önünü mü kesiyoruz, sıkıntı var mı? Adamlarla bir de bunları konuşmak lazım.
Devam ediyoruz... Ben geçen ne verdim? Genel Kurulda yatırım teşvik sisteminin gözden geçirilmesine yönelik bir araştırma önergesi verdim. Hatta iktidara mensup konuşan arkadaşlarımızla da biraz hafif bir şakalaştık, bu işin ciddiyete alınması lazım. Bizim bu önergemizin gerçekten iyi niyetle verildiğini düşündüler ama zamanlama açısından sıkıntılı olduğunu söylediler. Fakat zamanlama açısından görüyorum, şimdi buraya bir 26 madde geldi, 30'un üstüne çıktı galiba daha önce. Şimdi bu geldi 80 küsur madde, bu muhtemelen 100'ün üstüne çıkabilir. Ayrıca diğer komisyona giden 63 maddelik bir tasarı var. Demek ki zamanlama açısından tam zamanı, ihtiyaç duyulan bir şey. Bunun üstünde mutlaka durulması lazım. Biz orada yatırım teşvik sisteminin gözden geçirilmesiyle ilgili eleştirilerimizi ortaya koyarken, bunun yeniden dikkate alınması gerekirken birtakım şeyler söyledik bu önergede. Neydi? Geçen sefer söyledik ama... Güvenli bir yatırım ortamının güvenli bir ekonomi ve rasyonel bir teşvik sisteminin işlerliği gerekir diyoruz. Tabii ki bu lazım. Neden lazım? Adama taahhüt ediyorsunuz, veriyorsunuz, adam yer alıyor, sıkıntı çıkmaya başlıyor; bir o.
İkincisi: Haksız rekabette adamına göre uygulamaların olmaması lazım. Bu kesinlikle böyle. Oysa bizim yatırım teşvik sistemi yatırımcılar arasında bir ayrım yapıyor. Büyük yatırımcıyı küçükten ayırıyor, stratejik yatırımcıyı büyük yatırımcıdan ayırıyor, bölgesel teşvikler neredeyse her gün değişiyor. Cazibe merkezi ilan edildi 23 il. Önceleri beşinci, altıncı bölgelerde olanlara ilave yapıldı. Serbest bölgeler beşinci, altıncı bölge teşviklerine dâhil edildi. Bölge teşvik sisteminin hakikaten kimyası bozuldu. Bunların derlenip toparlanması lazım. Sonuçta teşvik sistemi ne bölgesel ne de sektörel hedefine ulaşamadı. Tabii, bu dinamik, her gün farklılaşır, her gün farklı talepler gelebilir, bütün bunlara bakmamız lazım ancak katma değeri yüksek sektörler teşvike yönelmedi, gitmedi, baktık olmuyor, teşvik istemi doğrulu bir teknik analiz, saha çalışması ve planlama yapılmadan sadece birtakım firmaların ihtiyaçlarına göre dizayn ediliyorsa bunun sonu yok, çözemezsiniz ve genel anlamda eğer siz bugün gelmiş, yatırım yapmış bir insanın şartlarını, kurallarını değiştirip yeniye verdiğinizi ona işletmezseniz o zaman zaten adamın gelip devlete güvenmesinin bir anlamı olmaz. Kurallar kesin olarak belirlenmeli ve herkese eşit uygulanmalıdır. Aksi takdirde böyle bir yatırım ortamı olmadan nasıl bu işleri yürüteceksiniz?
Birbiri ardına teşvik getiriyoruz, doğru. Farklı yatırım teşvik rejimleri çerçevesinde sağlanan destek unsurlarının etkisizleştirilmesi de söz konusu aynı zamanda. Mevcut sistem teşvik sistemimizin ülkemizin katma değeri yüksek, üretimi daha artıracak, yabancı girdi bağımlılığını azaltacak bir...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - ...netice doğurmadığını şimdiye kadar gördük, bunu bir değiştirmemiz lazım. Üretim ve ihracatımızın teknolojisinin yapısını değiştirecek nitelikte yatırımlarda bir artış şu ana kadar sağlanmadı. İhracatın içinde teknolojisi orta üstte olanın ne kadar arttığına bir bakmak lazım, yok orada bir gelişme. Dolayısıyla üretim, ithalat bağımlılığı hatta içerideki üretimin de ithalat bağımlılığı, yabancı ara malı kullanımı ve ithalatı hızla yükselmeye devam ediyor. 2017 yılında ara malı ithalatı toplam ihracatı aşmış vaziyette. Tekstile bakın, tarıma bakın, otomotiv dışındaki sektörlere bakın, dış ticaret açığı veriyoruz bunların dışındakilerde. Özel sektör sabit sermaye yatırımları 2015, 2016, 2017'nin ilk çeyreğinde negatifti. Üçüncü çeyreğe baktığımız zaman orada artış görüyoruz ama bunun da çok önemli bir kısmının inşaattan kaynaklandığını görüyoruz. Yeni yatırım teşvik belgelerine baktığımızda, ben hakikaten tek tek hem dâhilde işleme rejimini firma bazında hem de yatırım teşviki alan firmalara bakıyorum, burada 30 milyon doların üzerinde yatırım yapan firma sayısı belli, sektörler de belli. Buralarda problem var. Ne kadar acil bir şey getirirseniz getirin problem çözüyorsunuz. Siz problem çözdükçe önünüze yeni problemler çıkacaktır. İleriye bakmak önemli, ileride ne olması gerektiği önemli. Eğer siz mevcut çalışana sıkıntı çıkaracak şekilde bir uygulama yapıyorsanız, o zaman sıkıntı ortaya çıkar. Ocak, kasımla ilgili bu değerlendirmeler vardı. 6.266 yatırım teşvik belgesi var, toplam 84 milyar Türk lirası, öngörülen istihdam 176 bin. Bütün bunları değerlendirdiğimizde, dağıldığında...
Ama söylemek istediğim bir şey var: Şimdi, incelemeleri bitmiş 70-80 milyar TL'lik yatırım var, son aşamaya geldiğini Sayın Bakan söylüyor. Şimdi, büyük ölçekli yatırım adeti sadece 5. Bunlardan sadece 2 tanesi imalat sanayisinde. Şimdi 2017 yılı toplam teşvik belgelerine bakıyorsunuz, sadece sabit sermaye yatırım toplamının binde 5'ine tekabül ediyor. Stratejik yatırım adedi 9. Bunların da 2017 yılında teşvik belgeli yatırımlar içindeki payı yüzde 7,5. Şimdi 2023 hedeflerini konuşuyoruz, 2053 hedeflerini konuşuyoruz, 2071 hedeflerini konuşuyoruz; şimdi, buralarda sıkıntılar var. Bizim öncelikle bir mevcut çalışanı da rahatlatacak birtakım gelişmeleri yaparken ileri iyi bakmamız lazım, neyi öngöreceğimizi bilmemiz lazım.
Benim başta da söylediğim gibi, Milliyetçi Hareket Partisi olarak yatırımlara yönelik getirdiğiniz her şeyi çok benimsemediğimiz bir şey olmadıktan sonra desteklemeye devam edeceğiz. Ama şunu da özellikle ifade etmek istiyorum: Gerçekten hem ortamını hazırlayacaksınız hem tasarrufu sağlayacaksınız, tasarrufu sağlarken içerideki tasarrufu bir gecede millî gelirde yüzde 10 kadar artırıyorsunuz, bu da inandırıcı olmuyor.
Ben bunları ifade etmek istedim. Maddelere geçtiğimizde tek tek orada görüşlerimizi beyan edeceğim.
Teşekkür ediyorum.