| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 11 .12.2014 |
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Şimdi, Alim Hocam gitmiş. Tekrar söylüyorum: Benim bu çalışmam bir buçuk iki sene öncesine dayanan bir çalışmadır. Orada değişik ülkeleri incelediğimi söylüyorum. Teklifleri de inceledim. Burada bir düzenleme yoktu, bu tasarı bir düzenleme getiriyor. Yeterli değil, tekrar söylüyorum. İnşallah, sektörün beklentileri doğrultusunda bir düzenleme yapılır. Bu zaman farkından dolayı böyle bir algı oluşuyor. Hükûmetimizin bu tasarısının bir başlangıç açısından, kuralların konulması, çerçevenin çizilmesi açısından bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum. Benim açımdan da verdiğim teklif bu çalışmaların sonucunda ortaya çıkan bir husustur. İnanıyorum ki bu madde olumlu bir sonuç getirir yani benim bütün arzum bu.
Çalışma süreleri hem esnaf ve sanatkârlarımızın hem alışveriş merkezindeki çalışanların hem de alışveriş merkezi yatırımcılarının memnun olacağı bir noktaya gelir. Bundan da mutluluk duyarım. Yani ne kimseye zarar verme noktamız var ne de kimsenin mağdur olması noktasında bir isteğimiz var.
Benim verdiğim teklifle bu tasarı arasındaki bir zamanla şeyi. Ben çok önce hazırladım bu teklifi, çalıştık. Dolayısıyla böyle bir husus var. Bunu tekrar düzeltmeyi... Alim Hocam, ben samimiyim. Yani bizim siyaseten bir şov yapma veya farklı düşünme şeyimiz yok. Bu bir çalışmadır, örnektir. Şu anda tasarı üzerinden gidiyoruz. Teklifler de burada birleştirildi. İnşallah idare gerekli açılımları yapar.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, değerli milletvekillerim; sabahın dördünde ben de bir şahitlik yapmak istiyorum.
Mustafa Bey, Sayın Mustafa Öztürk bizim kâtip üyemiz, divan üyemiz. Sayın Susam ve Osman Bey'in de bana inanacağını düşünüyorum, Alim Hocam burada yok ama diğer misafirlerimizin de duymasını istiyorum. Bunun üzerinden devamlı Mustafa Bey'e soru geliyor. Komisyon Başkanı olarak ben şahidim. Bu hazırlığı iki yıl önce vardı ve benim haberim vardı. Ben bu konuda şahitlik yapmak istiyorum.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Arkadaşlarımız da şahit aslında.
BAŞKAN - Bilginiz olsun.
Mustafa Bey bunu gerçekten hazırlamıştı. Tarihten dolayı bazı eleştiriler geldi, onu bir paylaşmak istedim.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Madem hazırladı, hazırladığı kanun teklifini savunsun.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Savunuyorum.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Son dakikada yaptı diye bir şey demiyoruz ama bir dakika. Yani, bakın, bizim 2011 yılında bu Meclise verdiğimiz kanun teklifinin aynısını koyacaksın ortaya, çıkacaksın dün gazetelerde söyleyeceksin, bugün burada bunun bir tanesini söylemeyeceksin.
BAŞKAN - Mustafa Bey çıkmadı ya.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Bakın, gazetede benim teklifimin içeriği alındı. Bana sorulduğu zaman farklı uygulamalar olduğunu, dolayısıyla Hükûmetimizin verdiği tasarının esnaf ve sanatkârlarla ilgili, tedarikçiler ve üreticilerle ilgili bir açılım getirdiğini, benim verdiğim teklifle sadece 2 maddede farklı kriterler oluştuğunu, değerlendirmeler oluştuğunu, bunun bir tanesinin çalışma şartları veya saatleri olduğunu yani gün de buna dâhil. Dolayısıyla burada bir açılım getirildiğini yani bunun olumlu bir gelişme olduğunu söyledim çalışma saatleri ve günleriyle ilgili. İşte, 13'üncü madde.
İkincisi "büyük mağazalar değerlendirme kurulu" var benim teklifimde. Burada kriterler var. Bu kriterler de 16'ncı maddede. Yine o maddede yazılarak Bakanlar Kuruluna verildiğini... Büyük mağazalar değerlendirme kurulunun şekli farklı olabilir ama Bakanlar Kuruluna verildiğini ve bu kriterlere uygun kriterler çıkacağını... İşte, o yazdığımız kriterler orada da sayılmış, zikredilmiş. Dolayısıyla bunun da benim tasarıma tezat değil yani bir açılım olduğunu, farklı bir yaklaşım tarzı olduğunu... Benim teklifimi yüzde yüz kapsıyor mu? Hayır, yüzde yüz kapsamıyor. Dolayısıyla burası zaten tartışma ortamı. Ben teklifimi bu manada geri de çekmiş değilim. Arkadaşlarımızın da imzası var ama bu konunun tartışılmasını istedik., tartıştık. Dolayısıyla yani öyle çifte standart gibi bir hadise de yok. Yani kimsenin etkisinde de kalma durumu yok.