Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
Konu | : | Maltepe Açık ve 2 no.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnceleme Raporu ile Elâzığ T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnceleme Raporu'na ilişkin görüşmeler |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 07 .02.2018 |
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Teşekkür ederim.
Şimdi, genelleşmeyi şu amaçla yaptım: OHAL'den kaynaklı görüşme süreleri çok azaldı, bütün cezaevlerinde olan bir şey. Çok büyük bir oranda iki ayda bir görüşme süreleri var, açık görüşler çok azalmış, telefon görüşmeleri çok düşük eskiden. Mesela bir saatken şimdi yarım saat. Pardon, ne kadar, çok hatırlamıyorum. Çok azaltılmış. Yani neden? Nedeni şu: Cemaat üzerinden yapılan bu tutuklamalardan dolayı cezaevleri çok fazla dolu. Bu, Adalet Bakanının kendisinin söylediği...
MEHMET METİNER (İstanbul) - Cemaat mi?
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Fetullah Gülen cemaatinin, FETÖ; fark etmiyor benim için. Eskiden beri tutumumuz belli de sizin için bir şey diyemem.
Cemaate yapılan operasyonlardan sonra cezaevleri çok fazla doldu. Dolayısıyla kapasitenin yüksek olmasından kaynaklı hem açık görüşler hem de kapalı görüşler hem telefon görüşmeleri oldukça azalmış durumda. Böyle bir sorun var, bu bir genel sorundur.
Aynı zamanda, biz tabii ki muhalefetiz ve eksik olan şeyleri söylemek gibi bir sorumluluğumuz var. Siz de iktidarsınız, yanlış olmaması konusunda bir tutum almak gibi bir sorumluluğunuz var. Pozisyonunuzu ondan dolayı aldınız ama Elâzığ Cezaevinde hiçbirimizin, vicdanı olan hiçbir insanın asla kabul edemeyeceği şeylerin yaşandığını iyi biliyoruz. Siz yoktunuz ama giden heyetle bunu tek tek ayrıca konuşursanız, sorarsanız bunun böyle olduğunu görürsünüz.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Ben onu Maltepe özelinde söyledim.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Aynı zamanda Maltepe Cezaevinde de mektup konusunda problemler orada oldu, siz de iyi biliyorsunuz. Görüşme sürelerinden şikâyetçi olduklarını size de söylediler. Kitap, basın yayın üzerindeki ambargoyu sizinle de paylaştılar. Hasta tutuklu ve hükümlülerin hastaneye erişimleri konusunda ciddi sorunlar yaşandığı sizinle de paylaşıldı. Kötü muamele konusunda özellikle yaşlılar var. Biz gittiğimizde 80 tane mi, tam hatırlamıyorum rakamını da 70 yaş üzerinde çok fazla sayıda yaşlı insan vardı Maltepe Cezaevinde; bakımı problemliydi hastaneye erişimi sorundu. Bunlar ciddi problemlerdir. Biz ne kadar dersek "İyiyiz şöyle, bu kadar mükemmeliz." ama asla ve asla dört duvar arasında, sadece cezaevi yönetiminin insafına bırakılmış bir durum üzerinden çok emin konuşamayız. Bu vicdani olarak doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü oradaki insanların, biz o insanların sorumluluğunu taşıyoruz. Siz özellikle iktidar olarak o insanların sorumluluğunu taşıyorsunuz.
Bakın, Celal Şeker'den bahsedeceğim -konumuz değil ama- herkesin bildiği, yüzde 96 özürlü raporu olan bir insandı; dört gün önce hayatını yitirdi. Yani bunun gibi yüzlerce insandan bahsedebilirim. Ama konumuz o değil. Fakat siz genel bir güzelleme yapıp "Her şey çok iyi." derseniz bulunduğunuz yere de fayda sağlayamazsınız çünkü eleştiriye açık değilsinizdir, eksikleri görmek istemezseniz hiçbir şey düzeltilemez. Mevcut durum da devam eder, gider.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Mahmut Tanal'a nasıl katıldığımızı söyledik.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Katılabilirsiniz, sizin kişisel yaklaşımınız da olabilir, öyle katılabilirsiniz de ama ben öyle bakmıyorum. Gördüğüm şeyi söylüyorum. Eğer bir kadın koğuşuna erkek infaz koruma memurları gelip kadınların saçını çekip aşağıya kadar itiyorsa ve buna sessiz kalıyorsak bu bence insan olmanın... Bir konuda bir problem var demektir.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Maltepe'de böyle bir şey yok.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Maltepe derken ama Elâzığ'dan da bahsetmek gerekiyor çünkü Elâzığ'a da biz gittik, siz Elâzığ'da yoktunuz.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Elâzığ'a Fatma Hanım cevap verir.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Hakkaniyet konusuna gelince... Emin olabilirsiniz ki herhâlde yeryüzünden çok insanlardan biridir yani, ilk defa bir insan beni hakkaniyetli olmamakla itham ediyor. Yazmak zorunda değiliz. Biz gördüğümüz şeyleri yazdık, öyle bir zorunluluk kimse bize emredemez çünkü vicdanımız bizim kabul etmez. Gördüğümüz şeyleri söylüyorum ve belki bazı şeyleri söylemeyi de unutmuş olabilirim. Sayın Benli de oradaydı, Sayın Şenal Sarıhan da oradaydı ve yasama uzmanı da oradaydı. Bu sınırsız yetki... Bizim sınırsız yetkimiz yok, sizin sınırsız yetkiniz var çünkü siz yönetiyorsunuz, biz mevcut durumda var olan eksikleri söylemek gibi bir sorumluluğumuz var.
Süngerli oda vardı ki süngerli odada normalde en fazla iki saat tutulurmuş, akşamdan diğer güne kadar bekletilen ve orada epilepsi hasta olanın kriz geçirdiğini biliyoruz. Bakın, çok önemli şeyler bunlar. Epilepsi hastasıdır, sara hastasıdır, süngerli odaya konmuş ve krizler geçirmiş, öylece zorla oradan revire götürülmüş. Bunu da lütfen bir hatırlatmak isterim.
Oradaki çocuklar için çok ciddi sorunlar vardı. O çocuklar bize darp edildiklerini söylediler ve bunu farklı şekilde soruldu. Bakın, sayın genel müdür de buradayken söylemiş olayım, çocuklara yapılan saldırı hele hiç kabul edilemez. Yani o çocukların bu kadar korkarak tedirgin ve panik hâlde bizimle konuşma konusunda tutumları vardı. Yani bizimle konuşurken bile çok kaygıyla konuştular. Yani kendimiz yaşadığımız şeyleri söylüyorum burada.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Maltepe'de mi?
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Yani şimdi Maltepe üzerinden tartışmayı boğarsak o zaman Elâzığ'daki meseleleri hiç konuşmayalım.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Maltepe'yi konuşuyoruz.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Yani böyle değil. Bizim derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil Sayın Metiner. Burada bulunmamızın asıl sebebi budur.
Biz mesela FETÖ üzerinden yapılan operasyonların hiçbir tanesinin koğuşuna gitmedik.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Gitmeyeceğiz.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Ama "gitmeyeceğiz" diye bir tutum doğru değil. Devleti devlet yapan hukuktur. Orada cemaatten dolayı, Fetullah Gülen'den dolayı ya da FETÖ'den dolayı alınan bir insanın cezaevi koşullarını görmemek gibi bir durum devlet olmak hukukuna ters düşen bir durumdur. Oradaki insanlar sizin emanetinizdir. Ama zaten yargı gerekli işlemleri yapıyor, tutuklar, cezasını verir ya da tahliye eder, bu bizim işimiz değil ama orada insanlara kötü muamele yapılmasını engellemek bizim işimizdir. Bunu söyleyeceğim. Lütfen birbirimize karşı, söylediklerimize karşı saygılı yaklaşalım. Birtakım ithamlarda bulunmayalım. Bu ithamlar bizim sorunumuzu çözmez. Mevcut sorunlarımız neyse onu konuşalım.
Ben sorunlarımızdan bahsediyorum, siz benim yaklaşımımın politik olduğunu söylüyorsunuz. Elbette politik bir insanım çünkü hepimiz burada politiğiz, hepimiz burada politika yapıyoruz. Ama gördüğümüz şeyi de anlatmak siyaset üstü bir şeydir ve bunu da anlatmak zorundayız.
Teşekkür ederim.