İBRAHİM HALİL FIRAT (Adıyaman) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; öncelikle Komisyonumuz hayırlara vesile olur inşallah, ülkemiz için hayırlı bir çalışma olur.

Tabii ki bu, bağcılık sektöründe Adıyaman'da özellikle bizim Besni ve Gölbaşı'nda bu, üzüm sektörü ve bağcılık sektörü daha yaygın ve bununla birlikte de orada -biraz önce Müslüm Bey'in de bahsettiği gibi- çok çeşitli ürünler, mesela pekmezinden tutun, pestiline kadar, çeşitli çeşitli ürünler elde ediliyor. Bu ürünlerin -biraz önce Celil Hocamın da bahsettiği gibi- besin değeri açısından farklılık arz ettiği ve biz Adıyaman'a gittiğimizde bunların nasıl üretildiği ve diğer iller de bu şekilde üretebilir mi...

Özellikle, bir de bağcılık noktasında son zamanlarda... Mesela, bizim de kendi bağlarımız vardı ama bunlara sonra bir hastalık girdi ve kurudu. Bunun sebebini, gerekçesini bir türlü öğrenemedik açıkçası ve son zamanlarda da yine bunlar oluyor mesela bizim köyde, işte, bizim çevredeki köylerde. Özellikle sıcakların olduğu dönemlerde -biliyorsunuz, Adıyaman'da çok sıcaklar var- o bağların kurumaya yüz tuttuğunu ve bir dahaki seneye de tamamen kuruduğunu görüyoruz. Onun için bizim köydeki tabirle "Kanser hastalığı girmiş." diyorlardı. Gittiğimizde, oralarda da, bunun acaba sebebi nedir, ziraat mühendisleri veya uzmanlar aracılığıyla bunu nasıl tespit edebiliriz? En azından ekilen bağın... Ben biliyorum, bizim bağ vardı, benim küçüklüğümde vardı, 20-25 yaşımıza kadar vardı ama şu andaki bağları ektiğinde üç beş sene ürün aldıktan sonra çoğunun o şekilde kuruduğunu görüyoruz. Bunu nasıl tespit edebiliriz? Uzmanlar aracılığıyla gittiğimiz yerlerde bunları da sorabiliriz diye düşünüyorum. Dediğim gibi, hem ürün çeşitliliğinde hem de bu bağ sektöründe bu bağların özellikle kuruması sebebiyle son zamanlarda bağ ekmeme gibi bir durumla karşı karşıyayız. O için, bunların da araştırılmasını ben talep edebilirim.

Ben teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.