METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanım; az önceden bu yanasını üzüntüyle izliyorum. Parlamenter sistemin iflasının bir kez daha tescil olduğu bir an yaşıyoruz. Yasama faaliyetinin merkezindeki milletin iradesinin ifadesi olan milletvekilleri önüne gelen yasayı bir an evvel onaylayıp geçmek durumuyla baş başa. Açıkçası, üzüntü verici, hiç kurusa bakmayın. Gerekirse çatır çatır kavga edeceğiz arkadaşlar. Biz niçin buradayız? Kim getirdi bu yasayı bizim önümüze? Benim Hükûmetim getirdi. Kim hazırladı? Bakanlıktaki bürokrat arkadaşlar, ilgili taraflarla. O zaman gerek yok ki. Mademki TESK'in Başkanı, Sayın Genel Başkan ihtiyaç duymuyor milletin iradesine buyursun, yapsınlar, bize niye ihtiyaç var, ben niye burada oturuyorum? Kusura bakmayın, ben burada oturuyorsam düşüncemi söyleyeceğim. Ben burada oturuyorsam düşüncemi söyleyeceğim hem de düşündüğümü özgür gibi söyleyeceğim, özgür ruhumun gerektirdiği gibi söyleyeceğim, parti disiplinime de uyarım, ne Hükûmetimi kenarda bırakırım ne de arkasında durduğum tasarıyı ama tasarıya katkı sağlama hakkım da ayakta durmalı. Yarın da çalışalım, öbür gün de çalışalım. Madem o kadar, getirelim şuraya bir tane marketçiyi konuşturalım, bir tane kasap getirelim, bir tane bakkal getirelim, canı yananı getirelim, canı yananı, acıyanı getirelim, bıçağın saplandığı adamı getirelim, AVM'lerdeki iş yerlerini de getirelim buraya, gelsinler, konuşsunlar.

Arkadaşlar, bu yasa bizim sokağa çıktığımızda, iktidar partisi milletvekili olarak söylüyorum, karşımıza çıkacak bir yasa. Bana Maltepe Gülsuyu'nda soracaklar, Zümrütevler'de soracaklar, Yavuz Selim'de soracaklar, Yavuztürk'te soracaklar, Atatürk Mahallesi'nde soracaklar, oradaki esnaf soracak bana bunu. Ben de onun karşısında göğsümü gere gere senin hakkını hukukunu ama aynı şekilde alışveriş merkezlerinin de hakkını hukukunu koruyan yasayı biz yaptık diyebilmeliyiz. "Geçsin, gitsin." Tamam, geçsin, gitsin, niye uğraşıyoruz? Okusunlar, geçsinler. Niye o zaman bizim bu birikimlerimiz burada? Ben burada bu birikimleri paylaşmayacaksam, bir an evvel... Tamam, bu bir fırsat, Sayın Bakanımız bir değil bin kere feda olsun, bunların hepsi kendisine de katkıdır, bin kere feda olsun ama ben yasa yapıcıysam, kusura bakmayın, benim yaptığım yasada benim iradem olacak arkadaş. Ben önüme gelene katkı sağlayacağım. Ha, bu Parlamenter sistemin de iflasıdır çünkü bu yasanın hazırlanışında biz milletvekilleri hazırlamıyoruz, tasarıyı, önümüze geleni konuşuyoruz, önümüze geleni tartışıyoruz. Model midir? Modeldir ama bunda da hiç olmazsa biz de çatır çatır düşüncelerimizi söyleyelim ya, konuşalım. Yarın da çalışalım, öbür gün de çalışalım, ne olur yani? Artı, perakende yasası bu, şakası yok. Sadece AVM'yi konuşmuyoruz. Net bir şekilde dengeyi nasıl sağlayacağımızı belirlemedik, belirleyelim. Sokağa çıkacağız, şu masanın etrafı hep iktidar milletvekili. Sokağa çıkacağız, soracaklar bize, sana da soracaklar Sayın Başkanım, Antep'de soracaklar "Ne yaptın?" Ne diyeceksin?

BAŞKAN - Ben şöyle demeyi düşünüyorum.

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Ben de öğreneyim.

BAŞKAN - Tabii, Sayın Palandöken orada temsil etti ve bu şekilde...

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Hiç kusura bakmayın, hayır efendim, hiç kusura bakmayın.

BAŞKAN - Ama bir dakika... Ben nasıl söyleyeceğimi söylüyorum size.

Palandöken, TOBB oradaydı, Bakanlığın tüm yetkilileri oradaydı, bunun bu şekilde çıkmasını istediler, biz de çıkardık diyeceğiz. Yalan söylemeyeceğiz yani.

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Hayır, kusura bakmayın, ben böyle bir şeyde yokum. Benim iradem, milletin bana yüklediği sorumluluk buna izin vermez. Tam zıddı, bana verdiği ödevi sonuna kadar yerine getirmeyi emreder. Böyle bir usul yok.

Burada bu yasayı çalışırız, tıka basa, yirmi dört saat çalışırız, Bakanımızın önüne aslanlar gibi yasayı koyarız, onu da bu çıkaracağı ilk yasayı göğsünü gere gere sokağa çıktığında bu yasanın arkasında durur. Ama, ben "Bir an evvel yapıp geçelim." Yapıp geçelim, tamam, buyurun, feda olsun.

BAŞKAN - Bu, bizim isteğimiz değil, Sayın Palandöken Başkanın isteği.

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Burada biz varız.

BAŞKAN - Sayın Külünk, teşekkür ediyorum.