| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1945) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 04 .12.2017 |
KAMİL AYDIN (Erzurum) - ...ben yine olayı teknik alana yani bilimsel alana çekeyim çünkü bu bir üniversite. Bunu üniversite mantığı içerisinde, o gelenek içerisinde ele almak lazım.
Şimdi, biraz önce birtakım şeyler söylendi musiki ya da müziği önceleme adına.
Şimdi, değerli milletvekilleri, arkadaşlar; "müzik" kelimesinin iki ana kavram içerisinde tanımlaması yapılır. Kültürün geniş tanımı içerisinde musiki vardır. Yani "kültür"ün en doğal tanımı şudur: Bir milletin örfünü, âdetini, geleneğini, musikisini, mutfağını, sanatını, hepsini içine alır. Ya kültürün içerisinde ele alırsınız musikiyi ya da güzel sanatlar konsepti içerisinde ele alırsınız. Öyle, müziği "Yok efendim, şu kadar önemlidir kendi başına, daha önce de şurada olmuştur." Şimdi, Türkiye, sürekli önüne bakan, üniversitelileşme sürecinde hakikaten ileriye giden bir yapıda. Biz de biliyoruz, bazı çalışma alanları o zaman bölüm adıydı ama bugün artık onlar fakülte adına dönüştü. Hatta, bakın, ne yapıyoruz? Tematik üniversite hâline dönüştürüyoruz; yani, sağlık bilimleri meslek yüksek okulundan sağlık bilimleri üniversitesine giden bir süreci konuşuyoruz. Dolayısıyla, bir yere takılıp kalmadan, tedricî olarak sürekli gelişen bir süreçten bahsediyoruz. Ben o anlamda itirazımı yapıyorum, diyorum ki: Biz eleştiri alırız, gerçekten. Yani, muhteva içerisinden birini alıp kapsayanın yanına bir ortak gibi koymak; bu bize sıkıntı yaratır. Ama "müzik bilimleri", "musiki bilimleri" -ne diyeceksek- ayrı olsun, olabilir ama "müzik ve güzel sanatlar" denirse bu sıkıntı yaratır; hem kavramsal olarak, literatür olarak hem de içerikte itirazlar doğurur. Yol yakınken -bana göre- ya bunu, "musiki"yi tek başına, "müzik"i tek başına düşünelim ya da terkip yaparken "güzel sanatlar"ı içine koymakta yarar var diye düşünüyorum.