KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlar ve ilgili bakanlığın nezdinde çalışan bürokrat arkadaşlar; ben de sözlerime başlarken hepinize hayırlı sabahlar diliyorum ve yeni seçilen Başkanımıza da başarılar diliyorum. İnşallah, uyumlu, güzel çalışmalarda hep birlikte olacağız.

Söz konusu teklifle ilgili tabii dikkatimizi çeken çok detaylandırmalar yok ama benim, akademisyen kimliğimle ilk bakışta gördüğüm bir iki husus var, onları dile getirmek istiyorum.

Şimdi, bir isim değişikliği söz konusu. Güzel Sanatlar Üniversitesi yerine Müzik Bilimleri ve Güzel Sanatlar gibi bir değişime gidilmiş. Aynı gerekçenin ortalarında bir yerde, aslında bizim bu eleştirimizi haklı çıkaracak bir ifade de var. Gerçekten, güzel sanatlar çok kapsayıcı bir kavram. Güzel sanatlar içerisinde, fakülteler nezdinde de baktığımız zaman üniversitelerimizde güzel sanatlar fakültesi bünyesi içerisinde güzel sanatları kapsayan birçok bölüm var, bazı fakültelerde 8-10 bölümü geçiyor yani sahne sanatlarından sinemaya, fotoğrafa, heykele, resme, müziğe falan çok geniş kapsamlı bir bölümden, bir fakülteden bahsediyoruz. Şimdi, onu üniversiteleştirmek çok güzel bir şey, gerçekten tematik üniversitelere doğru gidiş yerinde bir karar yani sağlık üniversitesi gibi, sosyal bilimler üniversitesi gibi güzel sanatlar üniversitesi de düşünce itibarıyla çok güzel ama neden müziği ayırıp da içeriden yani kapsananlardan bir tanesini dışarıya çıkarıp onu da bir kapsayıcı hâline getirmek gerçekten hem dil bilgisi açısından hem de kavramın içeriği açısından biraz bana göre sıkıntılı. Yani güzel sanatlar içerisinde müzik zaten var, olmazsa olmaz bölümdür. Bugüne kadar açılan bütün üniversitelerde öncelikli olarak açılan bölüm müzik bölümleriydi. Şimdi, eğitim fakültesinde de güzel sanatlar bölümümüz var, orada da yine olmazsa olmaz bölüm müziktir. Niye böyle bir şeye ihtiyaç duyuldu? Yani kapsanan unsurlardan bir tanesini dışarıya çıkarıp kapsayanın yanına bir ana unsur gibi koymak diğerlerine haksızlık, diğer kavramlara. Bu hem terminolojik açıdan hem de içerik açısından biraz sıkıntılı. Bu anlamda, gerçekten nedir amaçlanan? Gerçekten bizim bilmediğimiz bir şey mi var; daha kapsayıcı, daha farklı bir tanımlama mı var?

Şimdi gerekçenin o orta kısmını okuyacağım. "Teklif ile ayrıca" diye başlayan bir paragrafa dikkatinizi çekmek istiyorum. Şimdi orada, beni aslında haklı çıkaran, gerekçeyi hazırlayanlar tarafından yapılan çok güzel bir tanımlama var, "Bu çerçevede" diye başlayan bir cümle. "Kültür ve Turizm Bakanlığının edebiyat, tarih, sinema, müzik ve resim gibi sanat ve kültürün bütün alanlarını bünyesinde taşıması sebebiyle..." Şimdi, bakın burada var yani edebiyatı, tarihi, sinemayı, müziği ve resmi... Resim gibi sanat ve kültürün bütün alanlarını bünyesinde kapsayan, sanat ve kültürün bütün alanları... Demek ki sanat ve kültürün alanları içerisinde olan bir kavram müzik. Bunu dışarıya alıp da "müzik ve güzel sanatlar" demek hakikaten dil açısından ve içerik açısından sıkıntılı. O zaman diğerlerinin de sanki böyle bir iddiası olacakmış gibi, uzatarak, efendim resim de koyarsınız yanına, heykel de koyarsınız yanına, sahne sanatlarını da koyarsınız yanına, folklorü de koyarsınız yanına gibi algılanır. Ben bu anlamda gerçekten çok mutmain olmuş değilim. Bu konuda bir açıklama ihtiyacı hissediyorum. Buradan amaç edilen nedir? "Güzel sanatlar" çok güzel bir kavramdır; müziği de resmi de sanatın her türlü branşlarını da muhteva eden, içine alan bir kavram. Buradan müziği dışarı çıkarıp onun yanında eklemenin ben esbabımucibesini anlamış değilim.

Şimdilik bu kadar diyorum. Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, bu konuda herhangi bir açıklamanız olacak mı?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Evet.

BAŞKAN - Buyurun.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Efendim, muhakkak ki "güzel sanatlar" deyince bu güzel sanatların içerisinde resmi de var, heykeli de var, tiyatrosu da var, edebiyatı da var, mimarisi de var, sineması da var, yedinci sanat olarak ifade...

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Müziği de var.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Tabii, müziği de var. Fakat burada müziği diğerlerinin içerisinde ayrı bir öneme koyuyoruz, bazen altını çizerisiniz ya. Yapılan işlem doğru. Burası bir güzel sanatlar üniversitesidir ama bilin ki müzik ağırlıklı olacak, altını çiziyoruz. Dolayısıyla da bir eksiklik yoktur, aksine tematik üniversitelere gidişin bir aşamasıdır. Türkiye'de şu ana kadar müzik ağırlıklı hiçbir üniversite yoktu ama güzel sanatlar vardı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olduğu gibi. Dolayısıyla da müzik koyunca bu, müzik ağırlıklı güzel sanatlar üniversitesi olacak. Bunun bilinmesinin daha doğru olacağını düşündük.

Arz ederim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Müziği vurgulamak adına yapılmış, müziği vurgulamak.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bunun bir zararı yok.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sayın Bakan, yalnız bu çok eleştiri alır, gerekçesi çok sağlıklı bir gerekçe değil. Sağlık bilimleri üniversitesi de kurduğumuz zaman, ağırlık eczacılıkta ise o zaman şunu mu diyeceğiz: "Eczacılık ve sağlık bilimleri üniversitesi." Çünkü ağırlığımız eczacılıkta olacak. Ya da sosyal bilimler üniversitesi yerine, ağırlığımız tarihte olacaksa "tarih ve sosyal bilimler üniversitesi" demek inanın, gerçekten çok eleştiri alır. Ben bir akademisyen olarak bu eleştiri hakkımı şimdiden kullanıyorum.

Teşekkür ederim.