MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, üç sorum var. Bunlardan birincisi şu: İzmir Karaburun'da çok programlı Anadolu lisesinde "Bu dönem seçmeli ders olarak okulunuza Kur'an eğitimi dersini uygun gördük. Bu dersin konulmasını ister benim zorumla isterseniz İlçe Millî Eğitimin zoruyla olduğunu adlandırın, fark etmez, bu ders okutulacak." diyor İlçe Millî Eğitim Müdürü. Veliler de Kur'an eğitimine kesinlikle karşı olmadıklarını, bu eğitimin yazın okullar kapandıktan sonra verilmesi durumunda çocuklarını seve seve göndereceklerini fakat üniversite sınavına girecek çocukların bir soru fazla yaptığı takdirde binlerce öğrencinin önünde yer alabileceğini, bu nedenle üniversite sınavında öğrencilere katkısı olabilecek bir dersin seçmeli ders olarak verilmesini istemektedirler. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

İkinci sorum: Sayın Bakan, 65.793 okul, 17 milyon öğrenci olduğunu söylediniz, farz edin ki bu okulların tamamını imam-hatip yaptınız; 186 üniversite, 7 milyon üniversite öğrencisi olduğunu söylediniz, bunun da tamamını ilahiyat fakültesi yaptınız; Türkiye'yi nereye taşıyacaksınız?

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Öyle bir şey olmaz Musa Bey, rahat olun.

MUSA ÇAM (İzmir) - Son sorum Sayın Bakan: Allah bağışlasın, Allah uzun ömür versin, 3 çocuğunuz var, Sayın Müsteşarın da 3 çocuğu var; çocuklarınız ve torunlarınız arasında imam-hatibe giden var mıdır, öğrenmek istiyorum.