EROL DORA (Mardin) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri, sayın basın mensupları; ben de öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, Anayasa Komisyonu olarak üzerinde görüştüğümüz Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifi'ni gerçekten önemsediğimizi belirtmeliyim. Çağdaş demokrasilerin olmazsa olmazlarından birisi ve yurttaşların gerek ülke yönetimine gerekse yerel yönetimlere katılımının, söz sahibi olmasının önemli bir kanalı da demokratik, şeffaf ve güvenilir seçimlerdir. Elbette, seçimlerin, halk iradesini, yurttaş iradesini en doğru biçimde yansıtacak özgür, demokratik ve şeffaf koşullarda gerçekleştirilmesi kadar, güvenilir usul ve yöntemlerle gerçekleştirilmesi de demokratik siyaset bakımından hayati niteliktedir. Anayasa Komisyonu olarak bu dönem, milletvekili dokunulmazlıkları, 16 Nisan Anayasa değişikliği, Meclis İç Tüzük değişikliği ve yine bu görüştüğümüz Yüksek Seçim Kurulu teşkilat yasası gibi önemli muhtevalara sahip ve sonuçları bakımından son derece ciddi etkiler yaratacak düzenlemeleri de ele aldık, alıyoruz. Tabii, her yasal düzenlemeye ilişkin gerek komisyon aşamasında gerekse Genel Kurul aşamasında dile getirdiğimiz bir gerçeklik var ve bu gerçeklik Anayasa Komisyonunun gündemine gelen konular bağlamında çok daha çarpıcı niteliktedir. Bakınız, şunun altını çizmek ve kabul etmek durumundayız: Maalesef, bu çok önemli yasal düzenlemeleri bir yılı aşkın süredir devam ettirilen OHAL koşullarında yapıyor olmamız, ülke demokrasimiz bakımından önemli bir problemdir. Yine, bu Parlamentonun üçüncü büyük siyasi partisi olan HDP'nin eş genel başkanları ve grup başkan vekilleriyle birlikte 9 seçilmiş milletvekilinin, CHP'li milletvekilini de ekleyecek olursak 10 milletvekilimizin cezaevinde tutulduğu bir süreçte bu denli önemli düzenlemelerin yapılması yine ülke demokrasimiz bakımından önemli bir kayıp, seçmen iradesinin itibarsızlaştırılması bakımından ise büyük bir ayıptır.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri; şimdi, üzerinde görüştüğümüz kanun teklifini genel hatlarıyla değerlendirecek olursak, elbette, Yüksek Seçim Kurulunun müstakil bir teşkilat yasasının bugüne değin yapılmamış olması büyük bir eksiklik olmakla birlikte, bu kanun teklifiyle bu eksikliğin gideriliyor olmasını olumlu ve yerinde bir düzenleme olarak değerlendiriyoruz. Tabii, geçtiğimiz cuma günü Komisyonumuza geldiği hâliyle, söz konusu kanun teklifinde yer alan ve aslında kanun yapım tekniğine aykırı ama daha önemlisi, siyasi partilerin seçim süreçlerini denetleyebilmeleri bakımından son derece önemli iki noktada; sandık kurulu başkanlığı ve müşahitlik uygulamalarına yönelik kısıtlayıcı ve engelleyici düzenlemelerin alt komisyon çalışmaları sürecinde tüm partilerin mutabakatıyla kanun teklifi metninden çıkarılması yönünde bir görüş çıkmasını da çok anlamlı buluyoruz.

Elbette, bir noktanın daha altını çizmek isterim ki Yüksek Seçim Kurulunun son, geçtiğimiz 16 Nisan halk oylamasına ilişkin henüz oy verme süreci devam ederken vermiş olduğu kanuna aykırı ve sonuçları itibariyle de şaibeleri arttıran, seçimlere olan güveni sarsan ve gayrimeşruluk tartışmaları yaratan kararı aradan on yıllar geçse de unutulmayacak ve aynı zamanda bir yüksek yargı organı olarak Yüksek Seçim Kurulunun hanesine eksi kaydedilen bir karar olma niteliğini kaybetmeyecektir.

Tabii, şunun dışında, on yıllardır yapılagelen gerek genel seçimler gerekse mahallî seçimlere ilişkin süreçlerde Yüksek Seçim Kurulunun toplumda infial yaratacak, güveni temelden sarsacak olumsuz bir karara imza atmamış olması da sevindirici olan bir diğer gerçekliktir. Bunun da hakkını vermek gerektiğini düşünmekteyiz.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri; kanun teklifinin maddelerine ilişkin görüşmelere geçtiğimizde maddelere ilişkin itiraz edeceğimiz, üzerinde müzakere edilmesini önereceğimiz noktalara ilişkin olarak sırası geldikçe söz talebinde bulunacağımızdan bu genel değerlendirmemi burada sonlandırıyorum, yine hepinizi saygıyla selamlıyorum.